Our brothers..|•| hyunin

gozumciksin

Bay Hyunjin hazretleri beni şirketine çağırmış ve okulumdan da izin almıştı neden çünkü onunla iş yemeğine bilmem nerelere gidecektim şuan ise söylene söylene şirketine gidiyordum.
Sonunda ulaştığımda kapıdaki güvenlik beni kovmak için yer arıyo gibiydi korkup azıcık geriye çekildim ve Hyunjin'i aradım.

"Alo"

"Sorun mu var jeongin"

"Şey ya şirketinin önündeyim de güvenlikler kötü bakıyo sen nerdesin"

"Arabadayım şuan bekle geliyorum"

Telefonu kapatmış ve beklemeye başlamıştım. On dakika sonra Hyunjin gelmiş ve bana gülümsemişti
Noluyo aq

Bir elini belime koymuş ve destekleyerek ona eşlik etmemi sağlamıştı.
Şirketin içine girdiğimizde etraftaki sesleri duyabiliyordum. Benim kulağım var ya amk hani.

Çirkin miyim ben de bu adamın yanına yakıştırmıyolar tutar öperim önünüzde zort diye kalırsınız he,neyse
Asansöre binip üst kata Hyunjin'in odasına geçtik,ben salak salak etrafa bakıyordum Hyunjin görmüş olacak ki bugün üzerimde olan bu alıklığı konuşmaya başladı.

"Bir sorun mu var" hep de bi sorun mu var diye soruyor bak kafayı yicem atıcam kendimi yukardan bi yerden.

"Yok hayır da senin bir sürü asistanın şeysin varken iş yemeğine niye benle gidiyosun anlamadım"

"Onlarla özel olarak ilgilenmiyorum da ondan" olm kalbim atmıyomuş benim lan bi anda tak tak bismillahirrahmanirrahim ya.

"Benle niye ilgileniyosun ben alt tarafı bir üniversite öğrencisiyim sübyancı mısın"

"Yuh jeongin 18 yaşından büyüksün sanıyordum ayrıca dün de söyledim sana internette fotoğraflarımız kaynıyo""

"Büyüğüm de yine de sübyancı bi ajusshi'sin. Fırsatçı"

"En son hyung'dum ve sensin fırsatçı"

"Artık Ajusshi"

"Öyle olsun bakalım"

O işlerine dönerken bende telefonumla ilgilenmeye başlamıştım.

Yaklaşık bir saat sonra bana bakmıştı bakın bir saat sonra diyorum çünkü aralıksız su bile içmeden çalışmıştı.

"Acıktıysan birşeyler söyleyeyim mi"

"Yok gerek yok"

"Pekala 2 saat sonra çıkacağız istersen bu katı gezebilirsin"

"Senin yanındaki oda kimin"

"Minhonun neden"

"Çok yakışıklıydı maşallah"

"Hmm demek öyle"

"Hmhm"

"Git geç bakalım "

Kafamı sallayıp ayağa kalkmıştım üzerimi düzeltip odadan çıktım. Islık çala çala yan odaya geçerken odadan kıkırtı sesleri yükseldi. Meraklı ben içeri girmesem olmaz

Kapıyı çalıp içeri daldım,kapıyı çalmam ve içeri dalmam arasında 2 sn falan vardı.

Birde ne göreyim BU GÖZLER ÇIKSIN AMK ÇİKSİN

"BEN SANA BOŞUNA OYNAŞÇI KÖPEK DEMİYORUM JİSUNG ALLAH BELANI ÖBÜR DÜNYADA GÖSTERECEK SANA İYİCE KAHPE URUSPU OLDUN BAŞİMA BU HAL NE SEN İLE BU AMCA NE ALAKA YAVRUCUM "

"YA NE SAÇMALIYOSUN JEONGİN NE AMCASI"

Derin nefes alıp odadaki koltuklardan birine attım kendime yüksek çıkan sesimden dolayı gelen Hyunjin de gülümsemiş ve yanıma oturmuştu.

"Dinliyorum jisung EN YAKIN arkadaşım hani EN YAKIN"

"Baskı hissediyorum şuan"

"Öyle,baskı kuruyorum üzerinde"

"Birincisi bu amca dediğin Minho ve kendisi sevgilim"

"Ne demek sevgilim ne zamandır"

"Oldu 4 hafta falan galiba"

"Seungmin'in haberi var mı"

"Yok,size zaten uygun zamanda söylicektim"

"Ben sizi basmasam söylemezdin"

"Doğru ama neyse ilk defa bu kadar ciddi konuştum"

"Nasıl tanıştınız"

"Annem görücü usulü randevu ayarladı dedim igranç biridir sonra bunu gördüm beğendim öyle"

Kafa sallamış ve ayağa kalkmıştım.

"Üf tamam ara seungmin'i söyle ya da akşam ben söylerim"

"İyi be it"

"Sus uruspu"

Kısa olan saçlarımı savurur gibi yapmış ve odadan çıkmıştım. Hyunjin de peşimden gelmişti.

"Ee ne zaman işin biter"

"Uzun sürer,istersen sen geç evine ben alırım seni"

"Peki ararsın ve eğer ulaşamazsan uyuyorumdur,kapı şifresi 452310"

"Tamamdır görüşürüz"

Odasından çantamı almış ve şirketten hızlıca çıkmıştım bir taksi çevirip evimi tarif etmiş ve müzik dinlemeye başlamıştım.

Evimin önüne geldiğimde taksiciye parasını verip arabadan indim yavaş adımlarımı binaya yönlendirip üst kata merdivenler yardımı ile çıktım,kapı şifremi girip içeri geçtim.

Çantamı bir tarafa ayakkabılarımı bir tarafa atıp yatağıma ilerledim. Gözlerimi kapatmadan telefonumun sesini açtım.

Ve derin bir uykuya saldım kendimi..