HÜRREM AND MAHİDEVRAN | LEZBİYEN

-Aslandan Kediye-

Kafasındaki çınlamayı bir kenera atıp bir darbe de Mahidevran'ın kafasına o vurdu bir süre daha devam etti hamleleri sonunda Hürrem Mahidevran'ın kafasını kolları arasında sıkıştırdı.

Mahidevran : Afferin Alexandra.

Hürrem : Hürrem.

Mahidevran : Ne dedin sen?!

Hürrem : Benim adım Hürrem. Alexandra yok, Sultan Sülüman öyle istiyor.

Mahidevran : Terbiyesizlik yapma, Alexandra!

Hürrem Mahidevran'ın kulağına yaklaştı.

Hürrem : Bir süre önce bir terbiyesizlik yapan sendin.

Mahidevran Hürrem'in kollarının arasından kurtulup ona doğru sinirle baktı.

Mahidevran : Sen benimle nasıl böyle konuşursun hadsiz, Ağalar!

Ağalar hızla yanlarına gelip eğildi.

Ağalar : Buyrun Sultanım.

Mahidevran : Alın götürün atın mahzene bu terbiyesizi, gözüm görmesin!

Ağalar Hürrem'i kollarından tutup zorla mahzene götürüp zindana kapattılar ellerini ve ayaklarını kelepçelediler. Mahidevran ona kızgın da olsa başına aldığı darbeyi kontrol ettirmek için hekim kadını gönderdi bir sorun yoktu ve Hürrem o geceyi zindanda geçirdi. Sabah oldu ardından tekrar gece oldu bütün günü tek bir lokma yemeden geçirdi.

***

Mahidevran'ın içi içini kemiriyordu kendi kendine konuşuyordu.

Bu kadar kalması yeterli mi çok fazla kalırsa hasta olur bunu istemem az kalırsa terbiyesizliklerine devam eder tamam ona karşı birşeyler hissediyor olabilirim belki ama insanlar önünde beni küçük düşürebiliyor zaten dik başlı gözde de oldu bir ağzından kaçırsa olanları hem kendini yakar hem beni.

--1 Gün Sonra--

Mahidevran dairesinden çıkıp mahzene indi zindanın önüne geldiğinde yerde oturmuş elleri ayakları kelepçeli olan Hürrem'i görünce Ağalar'a bağırdı.

Mahidevran : Ben size onu kelepçeleyin dedim mi!

Ağalar : Affedin Sultanım.

Mahidevran : Çabuk açın şu kapıyı kelepçeleri de çözün.

Ağalar Mahidevran'ın dediklerini yaptı ve Alexandra'nın kollarından tuttular.

Mahidevran : Ben size kollarından tutun dedim mi, kellenizi seviyorsanız ben birşey demeden yapmayın şimdi burdan derhal gidin!

Ağalar mahzenden uzaklaştı.

Alexandra'nın yanına girip yavaşça onu ayağa kaldırdım.

Mahidevran : Zor olur yaraların varken ama yıkanmak ister misin?

Hürrem : Evet isterim, bir sorun olmaz.

Mahidevran ve Hürrem hamama girer.

Mahidevran : Emin misin yıkanabileceğine?

Hürrem : Eminim Sultanım.

Mahidevran : Ben seni bekliyorum kapalı kısma girip yıkanabilirsin.

Hürrem duşunu alınca hamamdan çıkıp daireme geçtik ve giymesi için bir gecelik verdim, paravanın arkasından üzerini giyip çıktığında bende onu yatağıma götürüp yavaşça yatırdım.

Mahidevran : İyi misin?

Hürrem : Gördüğün gibiyim, eserinle gurur duyabilirsin.

Mahidevran : Böyle olmasını ben istemedim, bakıyım şu bileklerine.