'Dvalin, yenildi mi?'
Bunu başarabildiğime inanamadım bir an. Ben.. Mondstadt'ı kurtardım. Hayır, biz kurtardık.. Yüzüme bir tebessüm indi, artık Mondstadt insanları istedikleri kadar mavi gökyüzünü izleyebilir, tehlike olmayacak artık gökyüzünde. Dvalin'in üzerinde uçmak baya eğlenceli, ayrıca manzarası da güzel. Venti'nin çok mutlu hissettiği belli, bir yandan gökyüzünü izleyerek bir yandan Dvalin'i okşuyor. Ne de güzel.. Fakat hala savaştan aldığım yaraların ağırlığının acısına rağmen, tek kelime edemiyorum.. Herkesin bu mutlu anı benim için endişelenmeden tadını çıkarmasını istiyorum..
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Paimon Konuşuyor!
Angels Share'deyiz! Dvalini yendikten sonra bir güzel yemeyi hakediyoruz tabii, değil mi? Amber, Kaeya, Lisa, Jean ve Diluc, herkes burada! Ve tabiki ben ve Traveler'da buradayız. O kadar Mondstadt'ı kurtardı sonuçta! Ben de onun "En İyi Macera Yoldaşı" olarak bu ödülü hakediyorum! Oooohhh!!!! Burada çok güzel yemekler var!!! Her yeri süslemişler!! Ayrıca burası bar değil miydi, nerden çıkıyor bu yemekler?? Öhöm, yemek güzel olduğu sürece nerden çıktığı önemli değil. Güzel değilse şüphelenirim ama! Bizi zehirlemeye mi çalışıyorlar??
Yemekleri yedik çok şükür. Cillop gibiydi! Ama Lumine çok istekli görünmüyordu, bir sorun mu var? Yanii, o sık sık durgun oluyor. Ama böyle bir anda, nasıl durgun olabilirsin??? İstesem olamam! Bir Lumine'i kontrol etsem iyi olacak.
Kafamı Lumine'nin olduğu tarafa döndürdüğümde mutsuz bir limon görüyorum. Çok mutsuz ve acı çekiyor gibi.. Herkes gülüp eğlenirken o niye acı çekiyor? Yanına gitmem lazım. Onu böyle görünce artık eğlenesim gelmiyo..
"Paimonn!!!"
Eek!!! AMBER NAPIYOM AMINAKODYIM..
"Bunu yemen lazım~~!!"
Amber ağzıma masadaki bir yiyeceği sokuyor. Oç. Ama çok lezzetli.. Bunun adı ne?? Omg..
Yemeği gömerken Lumine ile gözlerimiz buluşuyor. Bize bakarak gülümsüyor.
"Lumine! Şunun tadına bakmalısın!!"
Amber Lumine'yi çağırıyor. Lumine sessizce gelip masaya oturuyor. "Hmm, baya lezzetli" diyor ve yemeye devam ediyor. Venti Lumine'nin omzuna kolunu dayamakla beraber "Hehee, Traveler'in başarısı için bi içki daha ısmarlamaz mısın Diluccuğum??" diyo. Şimdi de Lumine'i kendi çıkarları için kullanıour. Konyalı Bard... İki Elemental Skill kullanmış Dvalin'i kendi kurtardı sanki, hmph! Justin Bieber dinleyip Edd Sherran çalıyo şerefsiz güzel müzik kulağıda yok.
"Çok iyi iş çıkardınız hepiniz."
Lumine konuştu şükür. Bir an son dakikalarını yaşıyor sanmıştım. Fakat, sesinde bir değişiklik var. Lumine? Lumine?? LUMINE! Herkesin gözü bana kilitleniyor. Tüm gözler bende. Yanlış bir şey mi yaptım?? Paimon'u yemeyin lütfen!
"O ismi kullanma lütfen artık.." Kaeya kısık sesle bana sesleniyor.. Ah, doğru. Lumine öldü... Gözlerim yaşarıyor.. Neden bizi bıraktı?? Bu yemek masasında ben oldukça, herkes Lumine'yi anımsıyor. Ortam sessizleşiyor. "Ben gidiyorum o zaman, baybay!" diyip çıkıyorum bu bardan. Lumine gittiğinden beri, hiçbir yerde rahat bulunamıyorum. Herkes üzülüyor. Ama başka çarem yok.. Ne avlanabilirim, ne dövüşebilirim.. Ormanda yaşayamam. Diğer insanlara ihtiyacım var.. Lumine.. Seni özledim.
İlk tanıştığımız sahile doğru bakınıyorum. Bir daha boğulsam, beni kurtarır mıydın? Bana bir şans daha ver, ki seni kurtarabileyim.. Denize doğru yürüdükçe, daha az düşünüyorum. Beynim boşaldı tamamen, düşüncelerimden arındım. Artık yüzme vakti. Seninle buluşabilme şansı. Başka bir yer, başka bir evren olsada; biliyorum ki, yeniden buluşacağız.