(2)

46 5 0
                                    

Kim olursa olsun Lalisa eğer birini veya birşeyi istiyorsa mutlak suretle alır aksi mümkün değildir.

İlk iş günümdü Emma sağolsun tüm evi ezbere biliyor gibiydim. Her yeri özenle temizledim sıra bayan Manoban'ın odasındaydı. Saat henüz öğlen olduğu için evde değildi kahvaltısını edip çıkmıştı bunun rahatlığıyla işlerimi kolayca yapıyordum. Bu kadın bana aşırı kasvetli geliyordu sanki her bir bakışı mermi olup göğsüme saplanıyordu. Vücudumda görülmeyen ama benim hissettiğim soğuk terler süzülüyordu. Odaya girdim çok göz alıcı olmasada güzel ve zarif dekor edilmişti. Tek tek heryeri temizledim yatak çarşaflarınıda değiştirdim tam odadan çıkacakken kapının önünde duvara yaslanmış ve kollarını önünde birleştirmiş beni izliyordu. Ve çok garip bir şekilde, o gülümsüyordu. O ve gülümsemek. İki zıt kelimeden ibaretken o bana bakarak gözlerinde hiç görmediğim çocuksu masum bakışlarla gülümsüyordu. Onu fark ettiğimi anladığı an yine eski, gözlerinde hiçbir duyguyu barındırmayan ciddi haline döndü.

Rosé: B-bayan Manoban.

Manoban: Biliyorum bende bu kadar erken döneceğimi düşünmemiştim işine bak ben duşa gireceğim.

Rosé: Peki efendim.

Ben onun odasını temizlerken o kendi odasının banyosunda duş mu alacak? Neden bilmiyorum ama çok garipsediğim bir durumdu. Dedim ya nedenini bende bilmiyorum. Az sonra üzerinde bornozla duştan çıktı.

Manoban: Rosé bana dolabından birkaç eşya çıkart.

Başımla onaylayıp ona eşya çıkarttım ben arkam dönükken o çoktan iç çamaşırlarını giymişti. Bir türlü sütyen kopçasını takamıyordu eli arkaya yetişmiyordu.

Manoban: Rosé gel tak şunu.

Arkasına gelip ellerime kopçaları aldım elim sırtına değiyordu pürüzsüz bir vücudu vardı hızlıca kopçaları takıp kenara çekildim.

Rosé: Efendim izninizle ben çıkıyorum.

Manoban: Söyle akşam yemeğini hazırlasınlar.

Rosé: Tabii efendim.

Odadan çıkıp mutfağa Emma'nın yanına gittim.

Rosé: Emma bayan Manoban akşam yemeğini hazırlamamızı söyledi.

Emma: Tamam hazırlayalım.

‹+›

Herşey hazırdı bayan Manoban aşağı indi ve masaya oturdu.

Manoban: Emma!

Emma: Buyurun efendim.

Manoban: Rosé'nin tabağı nerede?

Emma: O damı sizinle yiyecek?

Manoban: Sorduğuma göre. Tabii ki o da yiyecek çabuk ona da tabak getir.

Şaşkındım çalışanlar arasında birtek bana bu kadar ilgi gösteriyordu. Emma tabağı getirince oturdum.

Manoban: Eşin veya sevgilin var mı Rosé?

Rosé: Neden soruyorsunuz?

Manoban: Çünkü eğer varsa ayılmalısın.

Rosé: Yok efendim ama olsa da neden ayrılayım ki?

Manoban: Çünkü senin tek sahibin benim.

Ağzıma aldığım pilav boğazımda kalmıştı yutkunamamıştım öksürerek zar zor su içmiştim.

Rosé: S-siz ne diyorsunuz?

Manoban: Ne anladıysan onu.

Rosé: Efendim bu mümkün değil.

Manoban: Benim istediğim herşey mümkündür aksi yoktur Rosé.

Rosé: Ben bu şartlar altında daha fazla çalışamam.

Masadan aniden kalkıp odama bavullarımı toplamaya gittim tüm çantalarımı aldığım gibi soluğu ana kapıda aldım. Bana öylece bakıyordu kılını bile kıpırdatmadan gitmeme engel olmadan öylece bakıyordu kapıyı hızlıca çarpıp çıktığımda arkamdan.

Manoban: Son gülen iyi güler Rosé eninde sonunda benim olacaksın.

‹+›

Telefonumu elime alıp Jennie'yi aradım.

Jenjen: Rosé nasılsın bebeğim?

Rosé: Hiç iyi değilim Jenjen.

Jenjen: Bir sorun mu var?

Rosé: Geliyorum gelince anlatırım.

‹+›

Bir süre sarılıp konuşmaya başladım.

Rosé: Patronum bana resmen benimsin dedi inanabiliyor musun?

Jenjen: Ne güzel işte zengin bir adamla evlenmiş olurdun.

Rosé: Adam mı? O bir kadındı Jenjen.

Jenjen: Ne!

Rosé: Evet ve sanırım bir mafya kendimi o beni öldürmeden kurtarabildiğim için binlerce kez şükrediyorum.

Jenjen: İyi ki gelmişsin Rosé boşver sana iş mi yok.

Rosé: Yok. Bana iş yok nereye baksam nerede arasam yine yok yine yok.

Jenjen: Sıkma canını bulunur bir çaresi neşelen biraz hem benim sana güzel haberlerim var.

Rosé: Neymiş o?

Jenjen: Jennie ablanız manita yaptı.

Rosé: Oooooo!

İkimizde kahkaha patlattık.

Jenjen: Çok iyi bir çocuk bizim fakültenin karşısındaki kafede çalışıyor ismi Jack ve çokta yakışıklı.

Rosé: Baksen merak ettim şimdi.

Jenjen: Birgün kafeye beraber gideriz sende görmüş olursun.

Rosé: Süper fikir.

Jenjen: Ahh! Benim çok uykum geldi yatıyorum sen istersen TV izle.

Rosé: Yok ya bende yatarım şimdi zaten yeterince yorgunum.

Jenjen: İyi geceler o halde.

Rosé: İyi geceler.

Bu da böyle bir bölümdü öpüldünüz<3

Madam L. || Chaelisa -prklnaaa-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin