Mutlu son olup olmadığı kadere bağlıydı, kaderi değiştirmek mümkündü ama Lalisa'nın bunu yapacak gücü yoktu bu yüzden hayat önüne ne getiriyorsa onu yaşıyordu, karşı gelmiyordu.
Gözlerimi araladığımda aynı bir melek gibi uyuyordu, kahkülleri birbirine karışmış çok sevimli duruyordu aramızdaki mesafe azdı, kollarını belime sarmış bir bacağını üstüne atmış beni iyice kendine çekmişti. Ben kollarım onun boynunu sarıyordu. Yavaşça gözlerini araladı.
Lisa: Umarım rüya görüyorumdur.
Rosé: Hayır görmüyorsun.
Birbirimize gülümsedik ve yataktan ayrıldık dün gece biz uyuyorken Jennie çoktan gelmiş ve yerleşip uyumuştu. Doğruca aşağı inip Emma'nın yanına gittim.
Rosé: Emma Jennie nerede?
Emma: Dün gelen kız mı? O benim odamın karşısındakş odada uyuyor.
Rosé: Tamamdır sağol.
‹+›
Kedi gözlerini açtığım perdeden gelen ışık yüzünden iyice sıkmış yorganı yüzüne kapatmıştı. Üstüne bir anda atlamamla uyanabildi.
Rosé: Jenjen hoşgeldin ve günaydın.
Jenjen: Çok uykum var Rosé.
Lisa'yı Jennie'ye karşı biraz sert anlattığım için ondan korkuyordu.
Rosé: Ama bayan Manoban geç kalanlara çok sinirlenir.
Bir anda yatakta sıçrayıp doğrularak gözlerini ovuşturdu.
Jenjen: Ne bayan Manoban mı? Nerede?
Rosé: Korkma korkma hadi hazırlan ve yukarı çık ben seni yukarıda bekleyeceğim.
Jenjen: Pekâlâ.
‹+›
Jennie ile beraber Lisa'nın odasına girdik.
Rosé: Lisa bu Jennie.
Jenjen: Merhaba efendim.
Lisa: Kaç yaşındasın sen?
Jenjen: 26 efendim.
Lisa: Burada kalacak mısın yoksa evin var mı?
Jenjen: Burda kalmaya karar verdim efendim.
Lisa: Peki ne kadar Won istiyorsun?
Jenjen: Hiç düşünmedim efendim.
Lisa: 2000 Won yeterli mi?
Jenjen: Yeterli efendim.
Lisa: Emma ve Rosé kurallar hakkında sana yardımcı olur işe başlayabilirsin.
Jenjen: Teşekkürler efendim.
Odadan çıktığımızda Jennie derin bir nefes verdi.
Jenjen: Bacaklarım titredi ne kasvetli kadın ama.
Rosé: Bende ilk geldiğimde öyle düşünmüştüm ve şuan sevgiliyiz-
Ağzımdan kaçırmıştım.
Jenjen: Neee!
Rosé: Jenjen bağırma doğru duydun.
Ona olan biteni anlattım.
Jenjen: Vay be aşka bak. Hem kadına da üzüldüm kolay bir hayat değil sonuçta.
Emma: Kapı çalıyor benim işim var Rosé sen bakar mısın?
Rosé: Tabii.
Kapıyı açtığımda karşımda bayan Kim'i gördüm.
Kim: Rosé'ydi değil mi? Hatırladım seni.
Gülümsüyordu.
Rosé: Evet hatırladınız Lisa için geldiniz sanırım o müsait buyurun.
Kim: Lisa derken?
Rosé: Ah. Şey. Aslında. Şöyleki. Biz.
Kim: Tamam tamam anladım.
Kıkırdayarak Lisa'nın odasına doğru çıktı.
‹+›
Emma: Jennie sen bir şekerli bir de sade kahve yapar mısın sade olan bayan Manoban'ın diğeri bayan Kim'in.
Jenjen: Tamam yaparım.
Yapıp yukarı çıkarttı merakım yüzünden konsolun tozunu almayı bırakıp aralık olan kapıdan onları izlemeye başladım. Jennie gözlerini bayan Kim'den alamıyordu. Az sonra odadan çıkıp yanıma geldi.
Jenjen: O-o kadın. Rosé ben o kadına aşık oldum. Bu ne güzellik. Kalbim yerinden çıkacak!
Rosé: Sakin ol Jenjen.
Jenjen: Olamam! Sakin falan olamam! İçerideki afete baksana!
Rosé: Jenjen böyle yapmaya devam edersen kovulup o afeti bir daha asla göremeyeceksin.
Jenjen: Ay doğru haklısın.
‹+›
Bayan Kim normalde olduğundan daha çok hatta neredeyse her gün gelip Lisa'yla oturuyordu. Bakışları da Jennie'ye karşı bir garipti.
Size azıcıkda jensoo bıraktım oylamayı unutmayın öpüldünüz<33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Madam L. || Chaelisa -prklnaaa-
Fanfiction... Rosé, sadece yeni bitirdiği yatılı okulundan ayrılıp düzgün bir iş ve ev bulup kendi ayaklarının üzerinde durmak isteyen genç bir kızdı, ama aniden hayatına giren ve hayatını tamamen değiştirecek olan bir mafya var, Madam Lalisa. [Chae&Lisa]