Chan çok güzel gulmuyomu ya bayılıyorum şu adama.
Umarim bu fic güzel gidiyordur.
~~~
Kalktığımda kısık gözle beni izleyen Felix'i görmüştüm.
Gözlerini kapatmıştı.
Yerimde biraz doğrulup odada gözlerimi dolandırmıştım.
Odası sarının en hafif tonuydu.
Felix'e baktığımda gözlerini ovalıyordu.
Oda kalkıp bana bakıyordu.
Birşeyler mırıldanıyordu.
Yerimden kalkıp içeri gidecektim.
"Hyung bekle."
Arkamı dönüp baktığımda acayip komik görünüyordu.
Hiç farketmediğim civcivli pijamasıyla peşimden paytak paytak yürüyerek geliyordu.
İçeri gittiğimde annem bana bakmıştı
Annemin yanına gidip yanına oturmuştum
Annem bir şeye gülüyordu.
"Felix~~ ne kadar tatlısın sen öyle..."
Annesinin yanına gittiğinde annesi onu çekip kucağına oturtmuştu.
"Hadi bakalım yemek yeme vakti geldi "
"Jinusa zahmet oldu sana"
"Hayır öyle birşey olmadı "
Gülerek cevap vermişlerdi.
Bir sandalyeye oturup camdan dışarı baktım.
"Anne ben yemek istemiyorum. Yemesem olur mu?"
"Felix hiçbirşey yemiyorsun olmaz anneciğim."
Yüzünü düşürmüştü.
Yemeği yemeye başlamıştık.
Sakarlığım üstümde olacak ki portakal suyunu üstüme dökmüştüm.
"Hyunjin iyimisin tatlım?"
"Ha,Evet iyiyim."
A
nnem tam gaz bana bakıyordu.
"Üstüne Felix'in büyük kıyafetlerinden verebilirim. İster misin?"
"Bilmem..."
"Gel bakalım benle. Felix geldiğimde o yemek bitmiş olsun"
Annesi dolabına bakıyordu.
"Al bakalım. Kendin giyiyebiliyorsun değil mi?"
"Evet giyiyebiliyorum"
Kapıyı kapatıp çıkmıştı.
Kıyafetleri giydiğimde biraz kısa olmuştu.
Ama şimdilik idare etsem iyi olacak.
İçeri gittiğimde annem Felix'in annesiyle sohbet ediyordu.
"Hyunjin doyduysanız içeri geçebilirsiniz"
Kafamı sallamıştım
Felix sandalyeden atlayıp elimden tutmuştu ve beni çekiştirmeye başlamıştı.
"Hyung bahçede oyun oynıyalımm"
Peşinden gidiyordum
Bahçeleri cidden güzeldi.
Elimi çekiştirerek küçük bir oyun parkına götürmüştü.
"Hyung bin seni sallayayım"
"Emin misin?"
Kafasını sallamıştı.
Oturmuştum ve sallamasını bekliyordum.
Sallamaya başlamıştı.
Hızlı sallıyordu.
En sonda salıncağı iterken sırt üstü düşmüştü.
Salıncaktan inip koşarak yanına gitmiştim.
"Dedim sana o kadar hızlı yapma diye"
"Hyung başım acıyor sadece"
"Bakiyim elini çek"
Birşey olmamıştı
"Annem öpünce geçiyordu. Belki sende öpersen geçer hyung"
Saçma gelsede öpmüştüm.
Kafasını ovalamıştım.
Göz yaşlarını elimin tersiyle silmiştim.
"Ağlama gel kaydıraktan kayalım"
Kafasını sallamıştı.
Kaydıraktan kayınca sıra ona gelmişti.Kaydığı an onu gıdıklamaya başlamıştım.
Kaçmaya çalışıyordu kaçtığında bende arkasından koşuyordum.
"Hyung dur yoruldum"
"Gel dinlenelim"
Kafa sallamıştı ve bir ağacın önüne oturmuştuk.
"Hyung birşey sorabilir miyim?"
"Sor bakalım"
"Sana jinnie diyebilir miyim? Merak etme sadece yalnızken."
"Pekii"
"Teşekkür ederim!"
Heyecanla sarılmıştı, aynı bir kedi gibi sırnaşıyordu.
15 dakika boyunca sohbet etmiştik en sonundada annem çağırdığı için gitmek zorunda kalmıştık.
"Güle güle Jinnie!"
"Görüşürüz Lix."
Annem arabanın arka koltuğuna beni oturttuktan sonra kendisi şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırmıştı.
"Felix ile anlaşıyorsunuz sanırım?"
"Hıhı"
"Annesi çok tatlı bir kadın annesine çok benziyor hele o paytak paytak yürümesi çok tatlıydı sende 5yaşındayken böyleydin"
Gülmüştüm
Eve geldiğimizde odama geçip oyuncaklarıma bakmıştım.
Biraz oynasam fena olmazdı.
cok iyi lan DLQPWPELDNWMS