Sabah beni uyandıran Aslı oldu. Telefonla arayıp evimin önünde olduğunu söyledi ve beni aşağıya çağırdı. Hızlı bir şekilde üstüme bir sweatshirt ve pantolon geçirdikten sonra dışarıya çıktım, ayakkabılarımı giyindim;
-Günaydın Başak.
-Günaydın. Nasılsın?
-Eh işte. Annemle babam evde çok kavga ediyorlar. Ben evden çıkmadan yine kavga ettiler, o yüzden biraz moralim bozuk.
konuşurken aynı zamanda yürümeye de devam ediyorduk;
-Senin adına üzüldüm. Eğer istersen bugün bizde kalabilirsin. Hem kafan dağılmış olur.
-Sizi rahatsız etmek isteme-
-Ne rahatsız etmesi ya. Bir şey olmaz sen merak etme.
-İyi, peki.
derken çoktan okul bahçesine girmiştik. Sonunda okula vardığımızda içeri girip çantalarımızı sınıfa bıraktıktan sonra Aslı'ya tuvalete gideceğimi söyledim. Başıyla onaylayıp sırasına oturdu. Ben de sınıftan çıktım ve tuvalete gittim. Tuvaletin kapısını açtığım anda biri beni kendine doğru çekip kafama bir şey ile vurdu. Gözlerimi açtığımda karşımda bir kız duruyordu ve bana;
-Selam.
dedi, bir şey söyleyemedim öylece kalakaldım. Kendimi kötü hissediyordum. Başım çok ağrıyordu. Her neyse kız konuşmaya başladı;
-Korkmana gerek yok. Amacım sana zarar vermek değil.
-Ne o zaman? Niye kafama vurdun ve beni niye burada bağlı bir şekilde tutuyorsun.
dedim sinirli bir şekilde.
-Sakin ol. Sana zarar vermeyeceğimi söyledim. İşimi zorlaştırma. Sana bir şey sorup gideceğim.
-Bak benden ne istediğini bilmiyorum ama her neyi arıyorsan o şey bende değil boşuna uğraşma.
-İşimi zorlaştırma Başak.
-İsmimi nerden biliyorsun?
-Şu saçma soruları sormayı kes artık.
dedi ve bana tokat attı. Başımın ağrısı gittikçe artmaya başladı. Daha fazla dayanamayacağımı hissettiğimde gözlerim yavaş yavaş kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya
ChickLit16 yaşındaki liseli bir kızın ailesiyle birlikte taşındıkları yeni kasabaya alışma hikâyesi.