***
"Jungkook ben özür dilerim.."
YAZARDAN ANLATIM
"Neden ki?" Diye sordu Jungkook.
"Eunwoo'ya sinirlenip gittim, ve seni onunla yalnız bıraktım. Özür dilerim. Bir şey yapmadı değil mi o piç sana?" Diye hızlı hızlı soludu Taehyung.
"Hayır bir şey yapmadı, sorun yok lütfen özür dileme, hyung." Dedi Jungkook.
Taehyung "Ama-" Diye söze başlayacakken, Jungkook parmaklarını Taehyung'un dudağına yaslayıp "Şşşhh aması yok, hadi bahçeye çıkalım hyung." Dedi ve merdivenlere ilerlemeye başladı Jungkook. Hemen Arkasından da, Taehyung ilerledi.
"Taehyung hyung, okulda en çok nereyi seviyorsuun?" Diye tatlı tatlı sordu Jungkook. Taehyung, onun bu hâline bakıp hafifçe sırıtırken "Arka bahçe. Çok boş oluyor orası."
"Hıımm o zaman oraya gidelim?" Dedi Jungkook kocaman gülümsemesi ile.
"Gidelim madem."
Jungkook arka bahçeye doğru zıplaya zıplaya gidiyordu. Taehyung ise onun bu hâlini çocuksu ve tatlı buluyordu. "Taehyung hyung, bir şey soracağım." Dedi Jungkook tereddüt ile. "Sor bakalım?"
"Şey biz şimdi arkadaşız değil mi?" Diye sordu Jungkook. "Arkadaşız Jungkook. Neden sordun?"
Jungkook durdu. "Şey bilmem, belki benimle arkadaş olmak istemiyorsundur diye sordum." Dediğinde, Taehyung da durdu. "Neden istemeyeyim ki?"
"Merak ettim sadece, o yüzden sordum." Dedi Jungkook. Taehyung, Jungkook'un bu sorusunu garipsemişti, ancak ses etmedi. Ve ilerlemeye devam ettiler.
"Arka bahçe burası Jungkook."
"Woah çok güzelmiş.. Bir sürü çiçek varr!" Dedi Jungkook heyecanla. "Hmm evet bir sürü çiçek var." Dedi Taehyung. O esnada Jungkook'un aklına çok hoşuna gideceği bir şey gelmişti. "Taehyung hyung! Çiçekten taç yapalım mı? Lütfen!" Dedi Jungkook olduğu yerde zıplayarak.
Taehyung, Jungkook'un bu dediğine tepkisizce durdu. "İstemiyor musun? Tamam yapmayalım bizde taç.." Dedi Jungkook umutsuzca. Taehyung sonradan algılayarak "Ah Hayır, Jungkook. Yapalım, hemde rengârenk." Dediği sırada, Jungkook sevinçten fark etmeden koşarak Taehyung'a sarıldı. "Evet evet yapalım! Rengârenk olacak!" Jungkook, sarıldığını fark ettiği anda hemen kollarını çekip utançla çiçeklerin yanına gitti. Yanakları kıpkırmızı olmuştu. Tıpkı bir elma gibi.
"Çok fazla çiçek var."
"Hmm evet." Diye yanıtladı Taehyung. "Gül var, lavanta var, papatya var, sümbül var.. Taehyung biz çiçek bahçesine gelmişiz, okula değil!" Sonlara doğru heyecandan bağıran Jungkook karşısında, sırıtmıştı Taehyung.
"Nasıl yapılıyor taç?" Diye sordu Taehyung. "Bilmiyor musun?" Dedi Jungkook merakla. "Bilmiyorum, daha önce hiç yapmamıştım." Dedi Taehyung, saçlarını karıştırırken. "Ben sana öğretirim!" Dedi Jungkook gülümseyerek.
"Önce bir kaç tane çiçek toplayalımm." Dedi ve çiçeklere doğru ilerledi Jungkook. "Şimdii, renkli olması için her çiçekten birer tane alıyorum." Dedi ve çiçekleri toplamaya başladı Jungkook. Taehyung ise sadece dinliyor, ve izliyordu. "Sonra bunları düğümleyeceğiz. Birbirlerine bağlayıp tacı tamamlayacağız!" Dedi Jungkook sevinçle. "Anlatabildim mi? Anladın mı hyung?"
"Çok güzel anlattın. Çok güzel anladım." Dedi sevinçli çocuğa karşı. "Hadi yapalım o zaman! Bak şunları sen al, bunları ben alayım. Zaten aynılar."
"Ama sen onları koparıp öldürmüş oldun Jungkook?" Dedi Taehyung. "Ama Ama. Taehyung kötü bir şey mi yapmış oldum ben şimdi? Kötü mü oldum? Ama sadece taç yapacaktım..." Dedi Jungkook, ve elindeki çiçekleri yere fırlattı. Tüm hevesi gitmişti. Bir çicek katili olduğunu düşünüyordu.
Taehyung daha fazla dayanamayarak kahkaha atmıştı. Jungkook kahkaha atan Taehyung'a anlamaz bakışlar ile bakıyordu. "Şaka yapıyorum Jungkook, ciddiye alma. Üzülme lütfen, sadece şakaydı." Jungkook'un gerçekten üzüldüğü fark edip endişe ile konuşmuştu Taehyung. Ancak hâlâ gülüyordu.
"Yani şimdi iyi biriyim, taçları yapabiliriz. Değil mi?" Dedi Jungkook temiz bir saflıkla. Yerden çiçekleri geri alırken. "Sadece şaka yapmıştım. Ayrıca evet iyi birisin." Dedi Taehyung. Hatta Taehyung'un sandığın aksine, fazlaca iyiydi Jungkook.
"Hadi yapalım o zaman Taehyung hyung!"
"Yapalım göster bana."
BİR KAÇ DAKİKA SONRASINDA
"Ve şimdi dee son parçayı bağlayalım."
"Bitti. Çok güzel oldu değil mi Taehyung hyung!" Dedi Jungkook ayağa kalkarken. "Çok güzel oldu, evet." Diye yanıt verdi Taehyung. "Takalım hadi! Yani istersen?" Taehyung okulda bi taç yüzünden konu olmak istemiyordu. Ancak güzel yüzlü, tatlı çocuğun isteğini de geri çevirmek istemiyordu. "Takalım hadi." Dedi Taehyung.
Jungkook, tacı alıp Taehyung'un kafasına özenle taktı. "Taehyung çok yakıştı sana! Çok tatlı oldun, tıpkı bebek gibi." Deyip kıkırdadı Jungkook, ne söylediğinin farkında değildi ancak umrunda da değildi. Sadece mutlu olduğunu hissediyordu.
Taehyung da, diğer tacı alıp Jungkook'un kafasına geçirdi ve "Sana da yakıştı." Dedi.
"Şimdi napacağız?" Diye merakla sordu Jungkook. "Kantine gidelim, hem nerede olduğunu öğrenmiş olursun." Diyerek yanıtladı Taehyung.
Kantine doğru adımlamaya başladı. Ardından, Jungkook da fazla zaman kaybetmeden Taehyung'un peşine doğru yol aldı.
"Nereye oturalım?" Diye sordu Taehyung kantine giriş yaptıklarında. "Fark etmez." Diye yanıtladı Jungkook. Sonra merakla "Taehyung hyung, burda ne gibi çeşit yemekler var?" Diye bir soru sordu. "Var işte bir sürü şey, genel yani. Gel geçelim şuraya." Dedi Taehyung.
"Liseyi nerede okudun Jungkook?" Diye aklına ilk gelen soruyu sordu Taehyung. "Şey, boş versen olur mu? Orayı hiç sevmiyorum." Diye mırıldandı, Jungkook.
"Pekâlâ sustum, madem öyle." Diye gülerek konuştu Taehyung. Jungkook da yavaşça gülümsedi.
"Sen nerede okudun peki?" Diye merakla aynı soruyu sordu Jungkook. "Hatırlamıyorum. Çokça lise de okudum. Her zaman okul değiştiriyordum." Diyerek yanıtladı Taehyung.
"Okulunun değişmesi seni üzmüyor muydu?" Dedi Jungkook. "Hayır üzmüyordu, çünkü hiç bir zaman bi okula bağlanmadım. Sorun olmadı."
"Peki şey.. Buradan da gidecek misin?" Dedi Jungkook, üzgün çıkan sesi ile. Taehyung "Hayır, şu an kendi evimde yaşıyorum ve taşınmayacağım, okulum da değişmeyecek." Diye yanıtladı, güzel çocuğu
"Anladım. Sanırım bu beni mutlu etti.." Gülümsedi Taehyung.
O esnada zil çaldı. "Dersin boş mu?" Diye sordu Taehyung. "Bilmiyorum, sadece bu geçen dersin boş olduğunu söylediler o kadar. Başka bir şey söylemediler." Diye yanıt verdi Jungkook.
"Peki o zaman sınıfına git sor. Eğer dersin boş ise gelirsin." Dedi Taehyung.
"Tamam."
Bir kaç dakika sonrasında sınıfına gelmişti Jungkook. Ancak sınıfta sadece bir kişi vardı. O da Eunwoo idi "Ders boş mu?" Diye sordu Jungkook. Kişinin, Eunwoo olduğunu bilmeden.
Eunwoo uğraştığı şeyi bırakıp "Ah, sen miydin ezik? Evet, ders boş, git bakalım kuzenimin yanına." Dedi Eunwoo, sırıtışı eşliğinde.
Jungkook, anlamayarak "Kuzenin mi?" Diye sordu.
Eunwoo arkasını döndü. Yavaşça Jungkook'a doğru yaklaştı, eğildi ve kulağına "Evet, kuzenim. Kuzenim Taehyung." Dedi ve, Jungkook'un cebine bir şey sıkıştırıp sınıtfan çıktı...
***
Selaam! Bu bölümde böyle sonlandı.
958 kelimelik bir bölüm oldu.
Sizce Eunwoo, yalan mı söylüyor? Cevabınızı bekliyorum. Umarım bölüm hoşunuza gitmiştir.
Görüşürüzz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
University | Taekook
AdventureJeon Jungkook yeni başladığı üniversitede üst sınıflardan Kim Taehyung'a aşık olur. Semetae Ukekook Yan shipler; Yoonmin - Namjin