Vuslat-ı Hak

160 24 13
                                    

Güneşin tutulmuş,
Gözlerin karanliğa emanet,
Yüreğin taşkın denizler gibi,
Sözcüklerin kayıp,
Kalbin delik deşik...

Ruhunun öfkesi çığlıklarla figana erişmiş,
Tenin kuşkulu terli,
Fişenkler mahsuna saplanmiş,
Dağların ateş gibi,
Konuşsak gürleyecek,
Volkan gibi,
Çok yorgun, üstelik gözlerinden
Kana kana içilesi bir nehir akıp gidiyor
Umuda yelkenciler gibi...

Kanlı bir geçmişin ardından büyütüyordun Olağan arayışlarını...
Büyütüyordun
Ve Kulak toplayanlar,
Ve asılanlar,
Seni zevzek diye kategorize edenler,
Arayışı'nın umutsuzluk ekini alarak'tan

Bugün, şimdi, şuan,
Bir ölüm sessizliği yaygın
Yergüzünün ve hatta evrenin sonsuz boşluğunda.
Bu bir serzeniş değildi,
Bu bir yakarış değildi,
Bir direniş,
Bir ceza değildi...

"Vuslat-ı Hak" Tam karşındaydı...

Not; Vuslat-ı Hak: Manen Allah'a ulaşmak.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 14, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

CHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin