15 bölüm

425 9 2
                                    

Yorum yapmayı oy vermeyi takip etmeyi unutmayın
Iyi okumalar
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
O an gördüğüm kişiyle kanım donmuştu o kişi
Tek dayanağım bu dünyada en çok sevdiğim kişi
Babamdı!!!!

Gözlerim dolmuştu çünkü bana ilk defa vurmuştu ve gözlerindeki öfkeyi kaç sene sonra yine görmüştüm korkmuştum

Ben"ne-e yapıyosun baba"

Babam" asıl sen ne yapmaya çalışıyosun delirdinmi berdeli nasıl kabul edersin çıldırtmakmi istiyosun beni sen"diyip saçımdan  tutuğu gibi ayağı kaldırıp sile atı o silenin etkisiyle  dudağım patladı gözlerim dolmuştu acıdan değildi babamın gözlerindeki öfke beni bitirmişti kaç yıl  sonra o öfkeyi görmek beni kırgınlığa uğratıyordu
Odanın kapısı açılıp içeri amcam girdiğinde gördüğü şeyle şoka girmişti hemn babamın yanına gelip benden uzaklaştırdı ve odadan çıkardı çıkarıp çıkarmaz yanıma gelip bana sarıldı gözlerimdeki yaş gözümü alev alev yakiyodu  ağlamamak için vücudumu sıkıyordum ve her yerim uyuşmuştu

Amcam"bırak da şu göz yaşların bikerede aksın be güzelim"

Bu lafı belki çok basit sıradan bi laf olabilir ama benim için son rademdi gözlerimden çıkan yaşlar beyaz tenimi alev gibi yakarak aşağı düştü ve tane tane akan yaşların arasında hıçkırıklarda çıkmaya başladı
Sonra ne mi oldu?
Amcamın kollarında yarim saat yada 1 saat hıçkırıklarla ağladım
Ondan sonra nasıl olduysa uyumuştum........

Güneşin ayazı yüzüme vurduğunda rahatsiz olarak gözlerimi açtım gözümun içine vuran ışıkla epey rahatsız olmuştum ayağı kalkıp pencerenin önüne geldim güneş yeni doğmuş olucaki direk bizim odaya ışığını salmıştı perdeyi çekip yatağıma geri döndüm dönmeden önce gardıropun boy aynasından kendime bi göz atım berbat halideydim aglamktan şişirmiş gözler  çökmüş göz altları patlamış dudak ve yüzümdeki bazı morluklar saçım başım bir yanda anlicaginiz traktör çarpmış gibiydim ama zaten ben bu halime alışıktim dedem sağolsun!!
Bu arada dedem demişken kaç gündür hiç birşey yapmamıştı bana ama babam onun yerini aratmadı herneyse özgüvenimi yerle bir etikten sonra yatağıma geçtim ama zaten bu saatlerde uyandığım için uykum gelmiyordu uzandığım yatağımdan geri kalkıp lavaboya gitim elimi yüzümü yıkayıp saçımı yapıp odadan çıktım gardropumun önüne gelip

Güneşin ayazı yüzüme vurduğunda rahatsiz olarak gözlerimi açtım gözümun içine vuran ışıkla epey rahatsız olmuştum ayağı kalkıp pencerenin önüne geldim güneş yeni doğmuş olucaki direk bizim odaya ışığını salmıştı perdeyi çekip yatağıma geri döndüm ...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Böyle bir esortman takımı çıkartıp giyindim
Sonra odadan çıkıp aşağı indim herkes uyanmıştı mutfağa geçtim halam ve yengemgil sohbet ediyorlardı yanlarına geçip oturdum remziye halam beni görünce gözleri doldu yengemgilinde gözleri dolunca aglicaklarini anladım

Ben"sakin benim ölümcül bir hastalığım var olduğunu söylemeyin"

Ortamı neşelendirmeye çalışyordum

Remziye halam"ağzından yer alsın kız o nasıl laf "

Ben" ne bilim hepsiniz bana öyle bakıp gozleriniz dolunca ölüyomuyum diye düşündüm
Ama sizde haklısınız böyle bir yüzle karşınıza çıkmam hataydı zaten şimdi gider fondotenle filan kapatırım"
Diyip ayağı kalktım hiç birini dinlemeden odama geri gitim odaya girip direk makyaj masasına oturdum fondoteni sıkıp tenime uyguladım
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Şuan konakta kuznelerimle ve halam gilden başka kimse yoktu kahvaltıda babam bana bakmıştı ama ben gözümün ucunla bile bakmamıştım tamam sadece bi kere bakmış ola bilirim ondada bana baktığını görünce hemn çekmiştim zaten zaten kahvaltıdan sonra erkelerin hepsi gitmişti simdie konakta kızlar vardı  avluda oturmuş telefonumdan hem müzik dinleyip hemde sosyal medyada gezinirken bi yandanda elimdeki ıhlamur çayımı yudumluyodum kulaklık kulağımdayken telefon çalınca ister istemez irkildigimde ıhlamur çayı elime döküldü  sım sıcak olan ıhlamur elimi yakınca o sinirle kimin bile aradığına bakmadan telefonumu açtım

Ben" efendim"öfkele çıkan sesim karşı tarafı sinirlendirmiş olucaki benim öfkem onun öfkesinin yanında kedi yavrusun miyavlamis gibi çıkmıştı ama o kişinin sesini duyunca ayrı bir öfke gelmişti

Hazar ağa " birdaha bu telefonu öfkele açarsan o telefonu bin parçaya kırar yediririm sana"

bağırışı kulağımı sar edince telefonu hafifi bir şekilde kulağımdan uzaklaştırdım

Ben" bağırma bana hazar ağa"

Hazar ağa"bağırıp bağırmamı sana sorucak değilim herhalde"

Ben"senle uğraşmak istemiyorum ne oldu niye aradın"

Hazar ağa"5 daka içersinde kapıda ol ama 5 dakayı geçerse içeri girip sürüyerek dışarı çıkartırım seni"

Ben" ayy çok korktum"

Hazar ağa"5 daka sonra kim korkucak kim kormucak onu görücez" diyip telefonu kapati ayy gıcık şey ya neyse odama çıkıp gardorabımı açtım evde kimse olmasa asla hazirnmazdim ama halam gil evdeydi ve asla telaşa girmelerini   ve kavga çıkmasını istemiyodum

Hazar ağa"5 daka sonra kim korkucak kim kormucak onu görücez" diyip telefonu kapati ayy gıcık şey ya neyse odama çıkıp gardorabımı açtım evde kimse olmasa asla hazirnmazdim ama halam gil evdeydi ve asla telaşa girmelerini   ve kavga çıkmasını iste...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

         (Çantayı yok sayalım)

Üstümü giyinip aşağı indim ve konaktan çıktım çıkar çıkmaz bi siyah araba önünde durdu ve cam açıldı

Hazar ağa"bin"

Öküz ya ..
Gözümü  devirerek arabaya bindim

Biner binmez araba çalıştı emniyet kemerimi takıp yolu izlemeye koyludum

Hazar ağa" sesin çıkmıyo telefondada susmak bilmiyordu "

Ben"ne daka boş konuşan insanlardan değilim konu olmadığı için susmayı tercih ediyorum"

Hazar ağa"dedmek boş konuşmayı sevmiyosun " diyip başını saldı neydi şimdi bu

Ben"nere gidiyoruz? uzak biryermi?"

Hazar ağa"biraz "
ilk söylediğim soruyu cevaplamıştı

Ben" nere"

Hazar ağa "gidince görür sün "

Ben" göreceğimi biliyorum ama ben neresi olarak merak etim"

Hazar ağa " sabrımı zorluyorsun tuğba" sesi uyarıcı çıkmıştı

Ben"yani ne yapmamı bekliyosun senden korkup susmamımı"

Araba ani fren yapınca emniyet kemerimi taktığım için şükür etim hazar emniyet kemerini çıkartıp bana döndü ve üstüme doğru eğildi
istifimi bozmadım ne kadar hatini aşıcak diye merak ediyodum

Hazar ağa"sende ne var böyle"

Anlamayan gözlerle ona baktım

Hazar ağa "bu cesaret nerden"

Ben"cesaret değil korkucagim birşey yok ortada"

Hazar üstüme daha çok eğilince nefesimiz birbirine çarpiyodu artık

Ben" ne yapmak istiyosun"

Hazar ağa "senin haddinden çok uzayan dilini kesmek istiyorum"

Ben" benden önce sen kes bence"

Bu kelimemden sonra sabrının son  damlası olduğunu anlamıştım saçımdan tutup yüzümü yüzüne kadar soktu burnumuz birbirne yapışmış anlımız birbirine degiyodu 

Hazar ağa"sakın  sana verdiğim sınırı aşma ve kes sesini"

Diyip yüzümüzü ayırıp  saçımı çok sert bir şekilde bıraktı.

Yarım saatlik yol boyunca ıkimzde konuşmamıştık araba durunca nere geldiğimize bakmak için arabadan indim o an karşılaştığım şeyle nutkum tutulmuştu karşımda
izmirin en güzel dağı

Nif dağındaydık


işkencenin Esiri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin