Sabah yüzüme vuran güneş ile gözlerimi açtım. Yanıma baktığımda yatak boştu.
Sirius ayakta durmuş kitap rafımın üstündeki asayı inceliyor ve garip garip hareketler yapıyordu.
Yatakta doğruldum.
" Elindekinin gerçek bir asa olmaması çok üzücü. " dedim kendisine bakarak.
" Ben çok özür dilerim. Sadece orada duruyordu ve bir an gerçek olduğuna kendim kaptırmışım . Bir kaç büyü yaptım işe yaramadı. " dedi üzgünce.
" Geri dönmenin bir yolunu arıyorsun ve haklısın aslında ama bir yol bulsan bile diğer hayatında ölmüş olacaksın. Bunu sana anlattım ,okudum hatta gösterdim bile. " dedim.
" Doğru. Haklısın sanırım. Bu arada Hufflepuff bayrağı çok hoşuma gitti." dedi kapımın arkasındaki bayrağı göstererek.
" Merak ediyordum da gerçekten bir büyücü olmayı ister miydin? " diye sordu bana.
" Elbette. Harika olurdu. " dedim.
" Ailenle yaşamıyorsun anladığım kadarıyla. " dedi çekingence.
" Aslında babamla ayrı yaşıyoruz. Annem de ..." duraksadım bir an.
" Annemi geçen sene kanserden kaybettim. Bilmeyebilirsin belki . Bir muggle hastalığı. " dedim .
" Oh canım, üzgünüm.. Sormamalıydım. " dedi.
" Sorun değil . " dedim.
" Pekala bugün ne yapmak istersin? Dışarı çıkalım mı? " dedim.
" Bu imkansız. Yani sen çıkmamam gerektiğini söylemiştin. " dedi.
Bir süre düşündüm . Aklıma bir fikir geldi.
" Evet öyle demiştim ama sonsuza dek evde kalamazsın. " dedim.
" Bir yerlerde kapalı kalmak alışık olmadığım bir durum değil sonuçta. " dedi.