2.bölüm

96 5 0
                                    

Multi : YAĞMUR..

Babası aceleyle odasına çıkar, çünkü egehan servisi kaçırcaktı. Egehan odasına girer.
"Oğlum sen nerden buldun o sigarayı?"
"Hiiçç.."
"Söyle hadii, kızmicam."
"Banane."
"Söyle dedim bak kızdırma beni."
"Bakkaldann!"
"Hangi parayla?"
"Parayla almadımki."
"Nasıl ya?"
"Alıp gittim işte."
"Oğlum sen manyakmısın?"
"Ne var baba ya sende öyle yapmıyomuydun?"
"Yaa egehan delirtme beniii!! Pekiii içtinmi?"
"Evet."
"E çakmak? Yakmayı nerden biliyodun? Çakmağı kim verdi?"
"Çakmağı evden aldım. Yakmak basit zaten baba. Hergün gördüğüm şey." Diyerek sırıtır.
"Egehan! Bak sen iyice çok olmaya başladın. Derhal üstünü giyy birdahada böyle bir saçmalık duyarsam hiç sana bir fiske bile vurmadım ama birdaha yaparsan iki mislisini yaparım. Anlaştıkmı?"
"Tım."
"Tım ne?"
"Yani tamam işte onu bilmiyosun baba? Herşeyi biliyosunda."
"Dilinde pabuç gibi maşallah."
"Aynen babiş nazar değmesin dilime."
"Hadi hadi uzatma giy üstünü."
"Tım çık."
"Fesupanallah." Deyip çıkar babası. Aşağı karısının yanına iner ve oturur.
"Tamam biz anlaştık."
"Valla umarım öyledir. Haa bu arada yağmuru biliyormusun?"
"Hayır. O kim?"
"Bizimki o kızla çok uğraşıyor. Aynı sınıftalar."
"Hmm.. Nasıl iyi kızmı?"
"Bilemem. Ama tatlı kıza benziyor."
"Neyse zaten yeterince geç kaldı."
"Camdan baksana servis gelmişmi?"
"Dur bakim." Dedi ve camdan baktı babası.
"Aa çoktan gelmiş. Ve bizimki hala burda değil." Annesi elinden kaşığı düşürüp öksürerek koştu yukarı. Egehan hazırlanmıştı. Yine kot pantolon. Annesi hemen egehanın kucağına alıp kapıya getirdi, ve indirip ayakkabılarını da giydirip çantasını verdi.
"Hadi bakalım al şu parayıda. Okulda yersin. Koş servise." Dedi ve poposuna vurup içeri geçti. Babası :
"Ben bi bakkala gidim."
"Neden?"
"Ya egehan sigarayı alıp gitmişte hiç parayı falan da vermemiş küçük işte onu ödeyeyimde hakkı kalmasın."
"Tamam hayatım bende sofrayı toplicam." Dedi ve kocası muratı uğurladı ayşe hanım.

*********

Egehan serviste hemen yağmurun yanına oturur.
"İnsan bi hoşgeldin der, yağmur."
"Niye öyle diyim be gerizekalı servis işte herkes binip oturuyo bir yere."
"Hem suçlu hem güçlü."
"Nerem suçlu benim?"
"Senin varlığın suçlu."
"bana şişkomu demeye çalışıyosun? Egehan??"
"Yoo, ne alakası var."
"Ben anlayacağımı anladım." Deyip cama döndü, yağmur. Egehan ise saçlarına bakıyordu. Yağmur birden dönünce kafaları çarptı, ve egehan bağırdı :
"Aaaa acıttın!"
"Sankii benimki acımadı napıyosun be manyak." Diyip elleriyle yüzünü kapatıp ağlamaya başladı.
"Ya tım özür dilerim."
"Tım ne be özürlüü!"
"Tamam demek işte."
"Ya sus ya. Konuşmuyorum ben seninle."
"Ben naptım ya?"
"Daha ne yapıcaksın kafamı acıttın yaa veysel amcaa!" Diye servis şöforü olan veysel beye bağırdı.
"Efendim kızım. Noldu gene?"
"Yaa egehan benim kafama vurduuu!"
"Yalana bak yaaa!" Diye atladı egehan.
Veysel bey :
"Egehan oğlum tamam ikinizde kavga etmeyin."
"İyide ben bişe yapmadımki?"
"Tamam oğlum bende zaten daha bişe yapmayın diyorum."
İçinden küfür edip oda döner arkasını. Yağmur ise okula gidene kadar ağlamıştı. Egehan en sonunda dayanamayıp kulaklığını taktı. Eminem çok sevdiği için onu dinliyordu. Hep onun gibi olmak istiyordu. Replere bayılırdı. Kızın sesi de hiç gelmediği için sadece kafasını koltuğa koyup kızın güzelliğini izliyordu. Okula geldiklerinde hıphızlıca indi, egehan. Peşinden de yağmur. Yağmur ondan sonra gelmesine rağmen hemen önüne geçip omuz attıktan sonra artis artis önden saçlarını savurarak yürüyordu. Egehan ise hiç bişe dememişti. Nasıl sa barışcak ümidindeydi. Okula geldiklerinde aynı sırada oldukları için yağmur hep cam kenarını severdi. Egehan ise onu çok sevdiği için bir şey demezdi. Yağmur her zamanki gibi cam kenarına oturup çantasıyla yerleşti. Egehan da yanına geldi. Yağmurun note 4'dü vardı. Egehan onu kıskanıyordu, ama kesinlikle annesine telefon aldırmaya kararlıydı. Yağmurun ailesi çok zengindi. Fakat egehanın ailesi normal düzeyde bir aileydi. Yağmurun babasıyla annesi yani ikiside çalışırken, egehanın sadece babası çalışıyordu, annesi ev hanımıydı. Egehan yağmur'un elindeki telefona bakarak :
"Yağmur, senin bananla annen ne iş yapıyor ?"
"Sanane."
"Merak ettim söyle bi."
"Babam profesör doktor, annem mimar."
"Hmm.." İçinden bayada iyi işler demekten kendini alamadı.
"Senin annenle baban ne iş yapıyor?"
"Benimmm babam psikolog annem astronot." Hiçte böyle bişe olmamasına rağmen egehan yalan söylemişti, çünkü onun babası polis annesi ev hanımı idi.
"Hm acayip işler."
"Evet biz acayip şeyleri severiz." Diye kıkırdadı egehan. Yağmur :
"Offf ben çok kötüyüm."
"Niye güya?"
"Bu akşam size gelicez bundan daha kötü ne olabilir? Kalın kafalı ege."
"Her insan aynı kafa boyutuna sahipse sende kalın kafalısın?"
"Of allahım of hocaya dicem ayırsın bizi ya ben senle bidaha asla oturmam bu ne yaa ben farukla oturucam."
"Niye faruk benim gibi karizmatik değil tabi benle otura otura seviyen yükseldi kaldıramadın bu yüzden de kendi seviyeni bulmak için farukla oturmak istiyosun bilmiyorummu zannediyorsun?" Derken sırıttı, egehan.
"Ne alakası var ya? Salakmısın?"
"Bilmem en az senin kadar."
"Egeeee!!"
"Yağmurrrr!!!"
"Taklit etme!"
"Taklit etme!"
"Ya yapma ege lütfen iyice saçmalıyon."
"İyi o zaman sende benle otur."
"Offf " diye ayağı kalktı, yağmur. Çünkü hoca gelmişti. Egehan ise en önde olmalarına rağmen hocayı tınlamayarak kalkmadı. Matematik hocaları olan seda hoca :
"Egehan? Neden kalkmıyorsun?"
"İşte."
"Ne demek işte çıkar o sakızı da!"
"Banane."
"Egehannn bak anneni ararım saygısızlık yapma oğlum lütfen?"
"Ara napim."
"Neyse çocuklar siz oturun. Egehan bunu senle sonra konuşcaz."
"Ok."
Hoca sinirlenmişti. İçinden ne saygısız bi çocuk diye düşünmeden duramadı. Çünkü gerçekten de öyleydi. Hem sakızla oturmuş eli kızın oturduğu sandalyenin arkasında ayakları masaya doğru tam bir serseri gibiydi. Tüm hocalar egeden şikayetçiydi.

Beğendiyseniz lütfen volte atın :)

GÖKYÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin