KOLYE

-YENİ GÜN -

BÖLÜM 3  

* bayadır yazamadım kusura bakmayın..                                                                                                                      bu bölümü hem uzun hem de hızlıca yazıp atmaya çalışıcam ayrıca  bu hafta değil haftaya Salı (13:12:2022) günü saat 07.00'de özel bölümü yayınlacağım bilginize*

Sabah saat 07,50'iydi yatağımdan ürpererek kalkmış ve yüzümü yıkıyordum. Yaklaşık yarım saat içinde kahvaltı yapıp giyinip çıkmalıydım ve bende öyle yaptım. Kahvaltımı ettim ve evden çıktım ayakkabılarımı okulda bıraktığım için patenlerimle gittim okula. Aslında başka ayakkabılarım vardı ama  ben patenle gitmek istedim.

Okulun başlamasına yaklaşık 6-7 dakikam kalmıştı hızlıca patenlerimi kayarak okula vardım. Bu hafta dolap değişim günüydü her sınıf sırayla çağırılıp istediği dolabı alabilecekti. Tabi  biz çağırılana kadara bütün bizden önce çağırılan 11. sınıflar kırık olmayana dolapları kapıyorlardı bu yüzden biricik eniştem Taner hem bana hem de Yaren ve Ezgi için dolap tutuyordu çünkü onların sınıfı 11.ci sınıflar arasında ilk çağırılıyordu. 

Bu arada bizim okulda 12.sınıflar ve dolapları ilk katta 11. sınıflar ve dolapları 2. katta 10 ve 9. sınıflarında aynı şekildeydi. okulu bu konuda çok seviyorum.  O sırada hızlıca yeri değişecek dolabımdan eşyalarımı aldım daha  sonra patenlerimi çıkarıp ayakkabılarımı giydim ve sınıfa geçtim sırama oturdum ve Aral'da benim hemen ardımdan sıraya oturdu.

-Selam naber?

-İyiyim senden?

-Bu gün önemli bir şeymi olacak herkes dolaplarından eşyalarını alıyorda?

-Evet herkes kendi dolabını seçecek.

- Ha ne gü-

Telefonu çaldı. Sözü yarıda kaldı..

-Bunu açmalıyım kusuruma bakma

Ve benim cevabımı beklemeden  aceleyle öğretmen masasının başına geldi ve orda durdu. Bana baktı  şaşırmış gibi bir surat ifadesi takındı. Sonra da öfkeyle neden diye bağırdı. Durdu durdu ve bu sefer üzgün bir ifadeyle telefonu kapattı  yanıma geldi garip bir ifade ile  bana bakıp  sıradan eşyalarını aldı ve çekip gitti.. 

Bir kaç dakika sonra müdür yardımcısı Ayhan bey ile gelip bir süre konuştular. Konuştuklarından anladığım tek şey Ayhan hocanın -olmaz oğlum herkes kafasına göre yerinin değiştirmek isteseydi bu okulda düzen söz konusu bile  olamazdı ama ilk seferin diye bir şey demiyorum git istediğini yap sonrada sıra numaranı gel ve bana ilet- oldu tek duyabildiklerim bunlar oldu.

Ne yani Aral sırasınımı değiştirmek istemişti? niye ki  ben ne yapmıştı ona ?

her neyse kafamı ona takmayacağım zaten daha yeni geldi okula banane belki iyi arkadaş olabilirdik ama kendi kaybetti.. O sırada bunları düşünmeyerek kafamı sıraya koyup uyudum uyandığımda başımda Taner vardı.

-Senin dolabını B217 olarak seçtim Yaren ve Ezgi'ninki de  B218 ve B219 seçtim kızlara haber verirsin hadi görüşürüz..

ne olmuştuki kendi niye haber vermiyordu? Her neyse yakında çıkar kokusu zaten. Öğle teneffüsü olmuştu o yüzden önce Dolaptan çıkarttığım eşyaları aldım ve hemen Taner'in seçtiği sınıfın kapısını hemen önünün biraz solunda kalan çıkışa yakın olan dolabıma yerleştirdim. Sonra da  Kantine indim bir adet Nescafe ve yanına okula yeni satılmaya başlamış ama benim evde durmadan yediğim hepimizin bildiği bir adet körili noodle  alarak boş bir masa oturdum oturduğum an  kahve ve noodle'ın çok kötü bir uyum olduğunu düşünerek  kahveyi çöpe attım ve noodlemi yemeye başladım.

Burnum akmaya başlayınca cebimdeki mendile hızla burnumu sildim tabağımın en dibinde kalan bir kaşıkçık  bol baharatlı suyu hızlıca içtim içmemle öksürmeye başlamam bir oldu. Bir an sırtımda bir elin sırtıma vurduğunu hissettim kafamı çevirdim ve Aral'ı gördüm bana sabahki o garip ifadesi  ile bakıyordu. 

-Te-Teşekkür ederim

Oda nazik çıkan ses tonuma

-Teşekkür edecek bir şey yok kim olsa aynısı yapardı 

Diye karşılık verdi düz bir ses tonu ile ve oturduğum masadan uzaklaşmaya başladı. Bir anki reflexle bileği tuttum ve durmasını sağladım. Elindeki kahve bileğime döküldü ve bileğimi yaktı. Acı içinde haykırdım. Ve sonra gözüm karardı. 

Ben uyandığımda evde yatağıma uzanmış ne olduğunu bilmeden teyzem biriyle konuşuyordu sanki birine teşekkür ediyordu  olanları algılamaya çalışıyordum ama nedense onun teşekkürüne karşılık veren adamın  sesi çok derinden geliyor gibiydi..

*Biliyorum uzun bir aradan sonra baya kısa bir bölüm oldu ama Özel Bölümün daha doğrusu geçmişten gelecek olan kısa kesite değeceğini düşünüyorum. Yetiştirebilirsem bir bölüm daha atmaya çalışacağım Salı gününe kadar...*

*Bu arada bölümleri yazarken  ne yazacağımı önceden planlamıyordum hikayenin akışına göre olaylar yaşanıyor tek bildiğim hikayenin sonu nasıl bitecek?* 

*Ve de okuyan arkadaşlar yorum atarsanız çok mutlu olurum atanlar için şimdiden çok teşekkürler*