Aşk Emilmesi adlı kitabın 2. bölümü çıktı!
-Ölümsüz bile olsa sevdiğin kişi, onunla ümitsiz kederler bekleyen maceralara çıkmak ister kimi zaman-
Yeni kitabımızda Aryen'i yeni varlıklar beklemektedir. Aşk, kırgınlık ve karışıklıklar..
''Aslında derslerim üzerinde durmak istiyorum bugün, birlikte çalışalım mı?'' dedim bir yere odaklanarak. ''Tabi ki. Hem tekrar olur.'' dedi gülerek. Önüne düşmüş koyu tuhaf renk saçları ile inanılmaz duruyordu. Kapıyı açıp içeri girdim Tetis ile. ''Merhaba çocuklar.'' dedi babam Tetisi incelerken. ''Baba bu yeni taşınan komşumuzun oğlu Tetis.'' dedim babamdan gözlerimi ayırmadan.''Bugün birlikte ders çalışacağız'' dedi Tetis düz bir ifade ile. O da gözlerini babamdan ayırmıyordu. Endişeli ama ciddiydi. Aşırı harika duruyordu.
Birlikte merdivenlerden yukarı çıktık ve odama girdik. Duvarda duran My Chemical Romance ve Radiohead posterlerimi inceliyordu. ''Bu tür müziklerden hoşlandığını bilmiyordum. Güzelmiş.'' dedi incelemeye devam ederken. Sonra masama dönüp çizdiğim ilistürasyonlarımı inceledi. ''Çok güzel çiziyorsun.'' dedi sırıtarak.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Teşekkür ettim utanarak. Ben ayaklarımı kendime çekip sandalyeye oturdum, o da yatakta oturuyor elleri de hırkasının cebindeydi. Biraz sohbet ettik. Derse geçtikten sonra köşede duran ofis sandalyesini kendine çekti ve yanıma oturdu. Harika kokuyordu. Yumuşak çikolata ve deniz kokusuydu. O yazı yazmama yardımcı olurken mükemmel yazısından çok mükemmel ellerini inceliyordum. İnce uzun kemikli eller. Aşırı estetik duruyordu. El fetişim olmadığı için şükrettim yoksa dayanamazdım.
''Hobilerin neler? Çok merak ettim de.'' dedi konuşacak bir şeyler bulmak amacıyla. ''Çoğunluk çizim ve kaykay.'' dedim. ''Senin?'', ''Yüzmek ve elektro gitar çalmak.'' dediğinde şaşırmadım. Çünkü mükemmeliğiyle bunlar ona yakışır. ''Vayy, elektro gitar çok hoş. Bende çok istiyorum.'' Yüzmek kelimesini duyunca aklımda o gün yaşanan olay geldi. ''Hiç bu denizde yüzdün mü?'' dediğimde hemen evet cevabını verdi. Gerilmiştim. ''Hiç denizde tuhaf birşey gördün mü?'' dedim. ''Nasıl yani?'' dedi düz ama hafif soru gibi sordu. ''Yani pek tuhaf değilde. Tuhaf şekilde mükemmel.'' dediğimde kafasını kaşıyarak yere bakıp sırıttı. Utanmıştı. ''Hayır görmedim'' dedi ciddiyeti geri döndü. ''Galiba aklın orda kalmış.'' dedi. ''Evet sanırım. Harika bir varlıktı.'' bunu demem onu utandırmıştı. Nedense utanınca gözleri sararıyordu. Cidden bana onu hatırlatıyordu. '' Denizde gördüğüm şeye çok benziyorsun'' dedim birden ayağa kalkarak. Bu onu da korkutmuştu. ''Mesela'' dedi. ''Gözlerin'' dedim bakarak gözlerine. ''Çok benziyor, çok güzel.'' dediğimde utanıp yine sırıttı. ''İstersen yakından bak.'' deyince çok yaklaştı. Öne doğru eğildi. Gözleri dahada mükemmelleşiyor, sararıyordu. ''Çok güzelsin.'' dedi bana birden. ''Nasıl yani?'' dedim şaşırarak. ''Yakından bakınca çok güzelsin.'' deyince aşırı utandım. Benim gitmem gerek işim var dedi bakışmamızı keserek. Acelesi vardı. ''Tamam sonra görüşürüz'' dedim. Hızlıca kapıya doğru gitti, çıkmadan önce bana son bir defa bakıp sırıttı. ''Görüşürüz''.
