I🍫

1.4K 227 59
                                    

Keskin bir baş ağrısı. Omega gözlerini zorlukla açtığında uğuldayan sesler duyuyordu.

"Uyanıyor"

Gözlerini sımsıkı kapayıp bir kez daha açmaya çalıştığında başarılı olmuş, dikelmeye çalışmıştı. Beline konan elle kim olduğuna baktığında gördüğü Yoongi ile yaklaşık bir saat önce olanları hatırlamıştı.

"J-Jungkook..."

Dolan gözleri felaketin habercisiyken Alfa hemen "Sakin ol lütfen. Bebeğini düşünmelisin. Eun-Jeong daha hiçbir şey bilmiyor. Bay Jiheon yanında" dediğinde hızlıca ayağa kalkmaya yeltenmişti.

"Dur Jimin. Ne yapıyorsun?"

"Babamla konuşmalıyım!"

"Bekle onu çağıracağım. Yataktan kalkma"

İtiraz etmedi Jimin. Ayağa kalkmaya gücü yetmezdi muhtemelen. Ama yatakta oturur pozisyona geçtiğinde komedi üzerinde gördüğü fotoğrafla yanakları ıslandı. Uzanıp aldığında göğsüne bastırmış, bağırarak ağlamamak için kendini sıkmıştı. Daha miniği babasının şehit olduğunu bilmiyordu.

Odaya babasıyla Yoongi girdiğinde ilk cümlesi "Onu kollayacağına dair söz vermiştin" olmuştu.

Jiheon harap olmuş oğluna adımlayıp kollarını sardığında babasına sığındı sarı saçlı.

"Baba, Jungkook'umu istiyorum..."

Fısıltısı adamın gözlerini doldurdu. Sıkıca kucakladığı oğlunun saçlarına öpücük kondurduğunda "Geçecek bebeğim. Baban yanında olacak" dediğinde cevabı içli hıçkırıklar oldu.

"Güçlü olmalısın Jimin. Zamanında sen de ordudaydın ve şehit olmanın bir asker ve ailesi için onur olduğunu biliyorsun. Jungkook ardında sana iki çocuğunuzu bıraktı. Kendini heba edersen onun emanetlerine nasıl sahip çıkacaksın?"

Jimin babasından uzaklaşıp yanaklarını sildiğinde usulca başını sallamıştı. Ani ölümün bir asker için kaçınılmaz olduğunu biliyordu elbette.

"Alfa'mın cansız bedenini istiyorum. Son kez göreceğim bedenini..."

Cümleleri boğazına diziliyordu. Jungkook'un öldüğü düşüncesini kabul edemiyordu.

"Özür dilerim oğlum. Yarbay görev sırasında düşman tarafından esir alındı. Tek başına kurduğu planla yaklaşık 200 kişilik düşmanın ana deposunu havaya uçurmuş. Kendisi de oradaymış"

Kalbi öylesine yavaş attı ki, öldüğünü düşündü. Bu düşünce onu mutlu etmişti. Alfa'sına kavuşmak istiyordu...

"En azından k-künyesini getirdiğini söyle Korgeneral"

Küçük küçük hıçkırıkları arasında babasına seslendiğinde yaşlı adam ölmek istedi. Minik oğlunu bu hâlde görmek kalbini acıtıyordu.

"Jungkook göreve gitmeden önce sana mektup bırakmış. Künyeyle beraber Yoongi'de. Sana anlatacakları var. Sona kadar dinle ve kabul et. Eun-Jeong ve daha doğmamış bebeğiniz için. Ne olursa olsun baban yanında olacak"

Kimsenin bilmediği babası. Küçüklüğünden bu yana babası onu korumak için kim olduğunu gizlemişti. Özel Harekat Kuvvetlerinin Korgeneralini tehdit etmek için açık hedef olurdu Jimin ve torunları.

Yaşlı adam ayağa kalkıp odayı terk etmeden önce oğlunun ıslak yanaklarını silmiş, kendisi gözyaşlarını akıtarak "Özür dilerim bir tanem. Gözyaşların için kendimi asla affetmeyeceğim" demişti.

Eğer ki, Jimin babasının kelimelerini dikkatle dinleseydi her şeyi fark ederdi...

Yoongi yanına oturduğunda ceketinden çıkardığı zarfı ona uzatmıştı. Elleri titrerken zarfa ilk dudaklarını bastırmıştı.

Soldier JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin