Park Jimin; Yarbay Jeon Jungkook'un herkesten gizlediği Omega'sıdır. Kızı Eun-Jeong ise gözbebeğidir. Yarbayın gizli görev gereği şehit olduğu duyurulduğunda Jimin'i zorlu günler bekliyordu. Hele de karnında minik mucizesini taşırken...
[Jikook]
[Om...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yazardan~
"Ordu Generali ne durumda?"
"Sence? Soruyor musun Jungkook?"
Sorusunun saçmalığını biliyordu. Ancak olmuş bitmiş bir şey için elinden gelecek şey yoktu. Ne hâlde olduğu tahmin edilebilirdi.
Kızını, damadını, üç aylık torununu kaybeden birisi ordu generali de olsa insandı. İki hafta içinde saçları tümüyle beyazlamış adamın nasıl olduğu tahmin edilir bir şeydi. Acil durum toplantısı yapılmış, zavallı adamın yasını tutmasına müsaade etmeden masanın başına çağırmıştılar. Gözaltları çökmüş, betini beyazı solmuş, sesi kısılmıştı.
"Aklım hâlâ ermiyor. Hain kim? Ki, generalin yıllardır gizlediği ailesini tanıyor veya buluyor" diyen Jungkook daha çok kendiyle konuşur gibiydi. Yine de soruyu duyan Yoongi iç çekerek "Her kimse sanki yanı başımızda" diye gelişi güzel konuştuğunda kısa sessizlik oluştu.
Ardından gözleri buluştuğunda yerinden fırlayan Jungkook hızlıca çekmeceleri karıştırıp her şeyin başlangıcı olan kâğıdı buldu. Yutkunarak yazan notu sesli okumuştu.
"Sıra sende Korgeneral. Aileni bulduğumuzda acımayacağız. Rütbene de ailene de elveda deme zamanı"
Evet, her şeyin başlangıcı bu nottu. Ordu Generali Do Joo-won'un kızı, damadı, torunu amansızca öldürülmüştü. Yüzlerce koruma tarafından muhafaza edilen ev, hainlerin ihaneti nedeniyle alev almış, bir yuva yıkılmıştı.
İlk başta kaza zannedilen bu olayın Korgeneral Park Jiheon'un iş masasına bırakılan kâğıtla suikast olduğu anlaşılmıştı.
Böylece bir günde acil durum ilan edilmiş, plan hazırlanmıştı. Yalnız Do Joo-won, Park Jiheon, Yoongi ve kendisinin olduğu bu konuşmada olayın sıcaklığıyla notu gelişi güzel okuduklarında kaçırdıkları şeyi şimdi fark etmiştiler.
Yoongi kaşının tekini kaldırmış "Sıra sende... İlk General, şimdi Korgeneral. Ama bu son değil yani. Sırada Tümgeneral, Tuğgeneral var. Belki de daha fazlası. Albay, Yarbay" dediğinde kendisine dikkat kesilen Jungkook'un elinden aldığı kâğıtla sandalyeye oturduğunda devam etmişti.
"Rütbene de ailene de elveda deme zamanı... Hainler rütbe peşinde. Rütbeli bir asker, sadece ailesini korumak için yaşamak ister. Onları korumak için ilk kendini korumak zorundadır"
Kısık gözleri Yarbay'ı bulduğunda söylediklerini anlayıp anlamadığını teyit etmek istemişti. Elbette anlamıştı Jungkook. Kardeşinin zeki olduğunu biliyordu.
Ki, burun kemerini sıkan uzun boylu "General ailesini kaybetti. Suikastı yakındır. Sırada Jimin'in babası var. Önce ailesini, sonra rütbesini almak istiyorlar" dediğinde biricik ailesinin öldüğü düşüncesi kalbini incitmişti.
