𝙋𝙧𝙤𝙛𝙚𝙨𝙨𝙤𝙧'𝙨 𝙋𝙚𝙩 | 𝙏𝙤𝙢 𝙃𝙞𝙙𝙙𝙡𝙚𝙨𝙩𝙤𝙣 +18

𝘛𝘳𝘶𝘵𝘩 𝘰𝘳 𝘋𝘢𝘳𝘦?

İkisi de odalarına gitti ve kız yatağa uzandı. Adamla yaşadığı anı düşündükçe kızardı ve ıslandı. Yatakta yastığına çığlık attı ve uykuya daldı. Adam ise yatakta uzanıp duvarı izlemişti. Gözlerini uykuya teslim etmeden önceden dudaklarından bir cümle çıktı. "İyi geceler Juliet..."

🍂

Sabah ikisi de uyanmıştı. Adam dün gece olanları düşünmeye devam ederken kahvaltıya indi. Eşyalarını toplamıştı. Kahvaltıda kızı gördü. Kız gerçekten adamın ilgisini çekiyordu. Adam doğru olmadığını bilmesine rağmen istedi. İnsan oğlu her zaman yasak olan elmayı yemek istememiş miydi? Sakin adımlarla yürüdü ve oturdu. Kızın babası ve orta yaşlı öğretmen hararetli bir şekilde konuşuyorlardı. Kız ne konuştuklarını pek anlamasa bile onları dikkatle dinliyordu. Adamın güzel hatlı yüzünü inceliyordu. Kemikleri belliydi, saçlarının kusursuz şekli ve gözlerinin büyüleyici rengi aklını almış gibiydi. Öğretmenine böylesine arzular hissetmesi hiç doğru değildi ama şuan duygusal bir boşluktaydı ve adam bu boşluğu doldurmak için gönderilmiş gibiydi. Bu konuyu Every'e anlatmak ve anlatmamak arasında kaldı.

Babası ve öğretmeni konuşmayı bırakınca adamın gözlerine baktı. "Gece rahat uyudunuz mu efendim?" Adam duyduğu sesle kafasını o tarafa çevirdi ve kıza baktı. Yüzünü hızlıca inceledi ve kibar bir ses tonuyla cevap verdi. "Evet çok rahattı Bayan Jasvien.. Ya siz, siz rahat uyudunuz mu?" Kız gülümsedi tamamen adama döndü ve dirseğini masaya yasladı. Yanağını avucuna koydu ve adama baktı. "Normalin aksine çok rahat uyudum efendim." Adam ağzına bir parça peynir atarken gülümsedi. Annesi ve babası ikisini dinliyordu. Adam tam konuşacakken babası devreye girdi. "Juliet git giyin, okula birlikte gidebilirsiniz. Değil mi Tom?" Orta yaşlı öğretmen adama döndü ve başını salladı. "Tabii ki!" Adam zevkle söyledi ve kız başını sallayıp kalktı. Yukarı gitti. Adam kızın arkasından baktı.

Kız yukarı çıktığında üstündekileri çıkarttı, çıkartırken düşündü. Adam kızın olduğu ortamdayken hava çok gerici bir hal alıyordu. Kız aynanın karşısına geçti ve üstünde beyaz dantelli bir iç çamaşır takımı vardı. Göğüslerini düzeltti ve vücudunu inceledi. Dolabını açtı ve içerisindeki bir sürü kıyafette gözünü gezdirdi. Gözü daha yeni aldığı ve sadece Emily'nin doğum gününde giydiği etekte takıldı. Aldı ve yatağın üstüne koydu. Şimdi bunu kombin yapmak lazımdı. Üstüne bir gömlek seçti, uzun çoraplar ve siyah botlar. Hepsini giyindikten sonra yüzüne çok hafif bir makyaj yaptı. Sıra en özel dokunuşa geldi, parfümünü sıktı. Yavaş adımlarla aşağı indi. Yemek masasında kimse yoktu, annesi salondaydı. "Baban ve profesörün dışarda, geç kalmadan çık."

Kız kafasını sallamakla yetindi ve ceket giyip çantasını taktıktan sonra çıktı. İki adam kapıda konuşuyor ve sigara içiyordu. Kapı açılınca ikiside kapıya döndü ve orta yaşlı profesör kızın geldiğini görünce dumanı üfledi ve sigarayı küllüğe söndürdü.
"Hadi geç kalmadan gidin." Babası ikisine söyledi ve ikisi de başını salladı. İki adam vedalaştıktan sonra kız adamın arabasına adamla beraber bindi. Adam arabasını çalıştırır hale getirdi ve sürmeye başladı, ortam her zamanki gibi gergindi. Kız ellerini bacağına koydu ve eteğinin uçlarıyla oynamaya başladı. Adam o sırada direksiyona ritmik bir şekilde parmaklarını vururken kıza baktı. Kız biraz risk almak istedi.

Adamın ona baktığını gördüğünde kendi kendine gülümsedi. "Bir oyun oynamak ister misiniz?" Kız başını hafifçe yana eğdi ve adamı süzdü. Adamla göz göze geldiler, adam gözlerini anında yola verdi. Kız iyice adama döndüğünde onu inceledi. "Oynayalım, ne oynayacağız?" Adam sorusuna cevap beklerken elleri direksiyonu sımsıkı kavradı. " Doğruluk mu Cesaret mi oynayacağız. İlk ben soruyorum! Doğruluk mu Cesaret mi?" Adam kızın heyecanıyla gülümsedi şoför koltuğunda biraz daha yayıldı. "Doğruluk.." kız adamın her bir detayını incelerken gülümsedi. Vücudunu biraz daha adamın tarafına yaklaştırdı ve dudaklarını ıslatıp konuştu. "Hmm daha önce hiç birisine aşık oldunuz mu?" Kız iyice adama yaklaştı ve cevabını bekledi. "Tabii ki de oldum! Çok kolay bir soruydu.. Doğruluk mu Cesaret mi Bayan Jasvien?" Adam kızın soyadını söyleyince kızın kulakları doldu. Gülümseyerek adama baktı. "Korkak değilim, cesaret olsun."