Daha ne kadar durmadan bedenini hareket ettireceğini bilmiyordu. Şarkının ritmiyle bedeni uyumlu bir şekilde hareket ederken aynadan bitik yansımasını izliyordu.
Dans onu dinç tutuyor gibi hissederken hırsı yüzünden bitiyordu.
Aklındaki düşünceler durmuyordu, sadece dansa odaklanıp kendine gelmeye çalıştı ama nafileydi. Acı çekiyordu, küçük bir çocuk gibiydi, asla kavuşamadığı cennetinin özlemini çekiyordu. Karnına giren sancıyla yere oturdu, dans etmek mi onu bitirdi yoksa aklında dolanan düşünceler miydi, hiç bir fikri yoktu.
Umursamadı.
Yine aynı yerde kendini bitiriyordu. Yerde soluklanırken aynadaki bitmiş yansımasına baktı, gittikçe zayıflamıştı. Koltuğun üzerinde ışığı yanan telefonunu görüp eline aldı. Yine o saçma salak reklam veya faturalarla ilgili bir şey olduğunu düşünmüştü fakat..
Mesaj Minho'dan gelmişti.
Kalbi hızlı bir şekilde atarken karnına kramplar giriyor ve hangi duyguyu hissedeceğini bilmiyordu. Heyecanla ayağa kalkıp mesajı okudu.
Minho: Selam Felix, nasılsın? Chris'in atanmasını kutlamak için bir parti düzenliyorum gelmek ister misin diye sormak istemiştim. Hem tanışmış olursunuz, bir kaç kötü olayın ardından bu sana da iyi gelecektir.
Gülümsedi Felix, sadece gülümsedi çünkü yapacağı başka bir bok yoktu. O kadar çaresiz ve küçük hissetti ki yerin bin metre altına gömülmek istedi. Minho sadece ona acımıştı.
İçindeki diğer Felix'ler bu sefer konuşmadı. Derin sessizlikle kulaklarında ki uğultuyu dinledi.
---
yeni motivasyon buldum valla
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
