BÖLÜM 1

267 15 70
                                    

ASYA'DAN

Bu hayata ki en büyük şansızlığım belki de babasız yaşamaktı. Yaptığım hatalarda, düştüğümde kaldıracak ya da başımı okşayarak sevecek babam hiç olmadı. Ya da bir kardeş abla abi sadece annem oldu.

İyi ki dediğim hiçbir zaman babamın eksikliğini hissettirmedi bana her zaman yanımda oldu. Hem anne hem baba oldu işini ve anneliğini hiçbir zaman aksatmadı. Hani toplumumuzda kadın tek yapamaz başaramaz derler hor görürler ya Annem yaptı aslında kadınlar yapar ama toplum öyle bir toplum ki fırsat vermiyorlar bize. Bende acaba annem gibi bir anne olacak mıyım? Diye her zaman içimden geçirmiyor değilim. Kader gösterecek bunu ama olmak için elimden geleni yapacaktım.

Manavın önüne geldiğimde biraz soluklandım. Karnımdaki yaramazlar bir hayli yormuştu beni ama değmişti evde televizyon izlerken karşımda çıkan meyve reklamları beni buraya kadar yürütmüştü. Ama değecekti galiba dudaklarımı yalayıp sensörlü kapıdan içeri girip sağ taraftan bulunan arabalardan birini alıp meyve reyonuna doğru sürdüm. 

Meyvelerin canlılığı beni benden alıyordu. Çileklerin önünde durup elime bir çilek alıp hemen tadına baktım. Gözlerimi kapatıp o muazzam tadın ağzımda yok olmasını bekleyecekken bir anda nerde olduğumun farkına vararak hemen çileği yutup yandan poşet alıp doldurmaya başladım.

 Önümde sebze reyonunda konuşan kadınlara dikkat kesildim istemsizce elimdeki muzu da sepete koyup dikkatle dinlemeye başladım biliyordum kötü bir şeydi dinlemek aman kimin umurunda dedikodu dedikodudur deyip bir dakika mandalina mı o deyip mandalinalara yöneldim yaz vakti mandalina ne işi var diye sorguladım içimden yanında da portakal vardı. Biliyorum mevsimlik değil ama ikizlerimin canı çekti ne de olsa alıp poşetlere dolduracakken gördüğüm fiyatlarla dumura uğradım elli TL mandalina altmış TL portakal içimden çüş dedim. Ekonomi gidiyor. Vazgeçecekken onların o sululuğu ağzımı sulatmıştı. Vazgeçerek poşetlere üç er dört er tane koydum bunlar yeterdi.

Önümdeki kadının ''ay yok anam utanma da yok birde utanmadan dışarı çıkıyor insanın birde yüzü olur dimi ya '' bunları unutmuştum gitti dedikodular of mandalina hepsi senin yüzünden silkelenip içimden ne yapıyorum ben ya deyip olduğum yerde biraz daha oyalandım. Merak etmiştim istemsizce yanındaki kızıl saçlı orta yaşlı kadın ''sus kız Semra sus duyacak arakamızda kızcağız'' elindeki maydanozu poşete koyup Semra denen yanındaki saçlarının arasına beyaz düşmüş kadına söylüyordu galiba laf aramızda dedikoducu birisidir Semra mahallemizin yanındaki kadında kuaförcü Ayşen ablamız çok severim kendisini bir abla gibi yaklaşırdı Elif'le bana birden dedikoducu Semra'nın '' Ay Ayşen bırak Allah aşkına gidiyor başkasından çocuk peydahlıyor utanmadan doğuracam diye tutturuyor birde utanmadan gelmiş alışveriş yapıyor benim de kızım var kötü örnek olacak diye korkuyorum anam bunun gibiler yüzünden kızımı dışarı salmıyorum namuslarını ayaklar altına alıyorlar sonra kadın hakları diye sokakta geziyorlar'' elindeki rokayı sepete koyup Ayşen ablaya dönüp ''bunun anası da aynı kızı gibi birisinden peydahlamıştır bunu. Sonra da millete kan davasından öldü diye yutturmuştur herkese ama ben yutar mıyım yutmam anam ahlaksızlar böyleleri yüzünden diğer kadınlarında adı çıkıyor sonra kadın cinayeti edep ha olacak bak benim kızıma mis gibi dizimin dibinde ben ne dersem onu yapıyor kız dediğin edepli namuslu olacak şunun gibi değil '' Ayşen ağzı şaşkınlıkla açılıp '' sen nasıl kadınsın birde senle alışveriş yapıyorum terbiyesizsin yapma Semra günah alma senin de kızın var yapma günah iftira atma Allah önce sana hidayet sonra akıl fikir versin ama sen anlamazsın o yüzden kendimi yormiyacam haydi çek arabamı yanımdan az ötede alışverişini yap .'' Semra omuz silkip hiçbir şey olmamış gibi alışveriş arabasını az öteye sürüp alışverişine devam etmeye başladı.

KADERIN AĞLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin