Bu bir kazaydı

65 5 1
                                    


"Hoşgeldin!". Ryujin gülümser bir şekilde açmıştı kapıyı. Çok tatlı gülüyordu. Bir o kadar da sıcak kanlıydı. "Hoşbuldum Ryu! Bu arada Ryu dememde bir sakınca var mı?". Kaşlarımı kaldırıp başımı azıcık yana eğmiştim. Ryujin ise gülüp "Yok, içeri gelsene, kardan adama dönmüşsün." demiş ve kapıyı biraz daha aralamıştı.

Eve girdiğimde içimi hem bir heyecan hem de bir huzur kaplamıştı. Gidip bej rengi olan koltuklardan birine oturmuştum ve "Evin çok güzel." diye içimden geçirmiştim ama Ryujin'in "Teşekkürler" demesiyle dışımdan söylediğimin farkına varmıştım. O anda çillerle dolu olan yanaklarım eminim ki kıpkırmızı olmuştu. Bu gergin ortamdan kurtulmak için "Birsürü abur cubur aldım! Yer miyiz?" demiştim heyecanlı gözüken bir ifadeyle.

Ryujin'de "Uç kaç ne yapıyorsan yap o poşetleri buraya getir hemen" demişti. Oturduğum koltuktan kalkıp koşar adımlarla çantamdan poşeti kapıp getirmiştim. Ryu'nun ise kelimenin tam anlamıyla gözleri ışıldıyordu. Poşeti elimden çekti ve içini açıp göz gezdirdi, sonra da eline geçirdiği bir çikolatayı havaya kaldırıp bağırmaya başladı. "FELIX TOBLERONU NEREDEN BULDUN SEN!". Onun bu haline gülmüş ve "Bir arkadaşımın ablası Almanya'dan getirmiş." demekle yetinmiştim.

-

Yaklaşık 20 dakikadır Ryujin ile hangi diziyi izlesek diye düşünüyorduk. O sesini yükselterek "Wednesday" diyor, ben ise aldırmayarak "K-drama izleyelim" diyordum. Tabiiki de en sonunda onun yaptığı şirinliklere dayanamayıp o korkunç şeyi izlemeyi kabul etmiştim. "Şşt lix gelsene mutfağa şunları hazırlayalım." Ryujin elinde bir mısır paketi ve diğer elindede kocaman bir cips tutuyordu. "Tamam!" diyerek gitmiştim bende mutfağa.

"Ryujin!" elimde çikolataları tutuyordum ve bir yandan da tabakların nereden olabileceğini düşünüyordum. "Efendim lix?".
"Tabaklar nerede acaba?". Soruma rahat bir şekilde "Çaprazımda üstteki dolapta, şu poşet nerede çöpleri atalım." demişti. Bende ona "Tam yanımda olacak." demiştim. Sonra da çok garip bir şey olmuştu.
İkimizde aynı aynda dönüp eşyaları almak için uzandığımızda... Dudaklarımız buluşmuştu. Dudağımın üzerinde hissettiğim sıcaklık ile kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başlamıştı. Ryujin ise dudaklarını hiç hareket ettirmiyor, ama benim dudaklarımın üzerinden de çekmiyordu. Sonunda ayrılmıştı. Ama ikimizin yanakları da kıpkırmızıydı.

**Flashback**

Ryujin! B-ben özür dilerim, bu bir kazaydı Ryu!

"..."

"Bak gerçekten çok özür dilerim. İstersen gidebilirim evden, hatta bir daha buluşmayız, toplu olsa bile!"

"..."

"Bu an yaşanmamış gibi yapabiliriz Ryu. Hayatından da çıkarım eğer istersen."

"Ben..."

"Felix ben bu anı yaşanmamış gibi düşünmek istemiyorum."

"NE!"

(Yazar notu: e evlilik teklifi)

"Bu anı yaşanmamış gibi yapmak yerine... flört olabiliriz?"

"Peki Beomgyu ne olacak?"

"Ayrıldım bile ondan."

"Yani şuan... Shin Ryujin benim flörtüm mü?"

"Evet Shin Ryujin senin flörtün"

"AĞAĞAĞAĞAĞĞAĞĞ"

*******
Ryujin niye direkt flort istedi bende bilmiyom
-Reiko

*******Ryujin niye direkt flort istedi bende bilmiyom-Reiko

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kimsin Lan Sen?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin