Sigara içmek için babamın tarif ettiği yolu kullanmak yerine yolu uzatarak farklı bir sokağa girdim. Güneşin batmasına sayılı dakikalar kalmışken dudaklarımın arasına yerleştirdiğim sigaranın ucunu tutuşturdum ve içime çektim. Çakmağı ceketimin cebi...
"Görünürdü ince bedeni, bence kendisi yakamoz güzeli"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
.
Çağrı Koçak'tan
10 Eylül 2022 Cumartesi - saat 18.17
Sigara içmek için babamın tarif ettiği yolu kullanmak yerine yolu uzatarak farklı bir sokağa girdim. Güneşin batmasına sayılı dakikalar kalmışken dudaklarımın arasına yerleştirdiğim sigaranın ucunu tutuşturdum ve içime çektim. Çakmağı ceketimin cebine koyduktan sonra adımlarımı biraz daha yavaşlattım.
Tozluyaka'ya taşınalı saatler oluyordu. Daha önce adımımı atmadığım, adını dahi duymadığım bu mahallede yaşayacaktım. Taşındığımız evi daha önce görmemiştim.
Aslında babam bugün ortadan kaybolmamam ve ona taşınırken yardım etmemi istemişti ama Duru sabah erkenden arayıp kahvaltı için harika bir mekan keşfettiğini haber verdiği için ona yardım edememiştim.
Kahvaltıdan sonra eve geri dönüp babama yardım etmekti niyetim fakat bir araya geldiğimizde dağılmamız zor olduğu için farkında olmadan bütün günü yine birlikte geçirmiştik.
İlginç ve bir o kadar saçma bir şekilde birbirimizden asla sıkılmıyorduk. Bütün yaz tatilinde birlikteydik, buluşmadığımız gün sayısı iki elin parmağını geçmeyecek kadar azdı. Buna rağmen eve gittiğimde bizimkilerden biri arasın, akşam şurada buluşuyoruz desin giderdim.
Babamla birkaç kere telefonla konuştuğumda odamdaki eşyaları topladığım için bir sorun olmadığını, taşınırken de Derya ablanın oğlu ve arkadaşının yardım ettiğini söyledi.
Sigarayı parmaklarımın arasına alıp dudaklarımdan uzaklaştırdığım sırada birkaç metre ilerideki evden gelen ses gülmeme neden oldu. "İn kız aşağı! Ben Arap'ı çağırırım o asar. Bak ben kime diyorum! Düşüp kıracaksın bi yerlerini şimdi!"
"Ya anne! Biz, her perde asılacağı zaman Ali ya da Arap'ı mı çağıralım?" diye karşılık veren sesi duydum.
Sesin sahibini görebilmek için başımı sağımda kalan eve çevirdim. Bakışlarım önce açık olan pencereyi, ardından sandalyenin üstündeki bedeni buldu. Üstünde gri şort ve mor tişört vardı.
Birkaç saniye sessizliğin ardından net olarak görülmeyen bir karartı oldu ve ardından tekrar ses gelmeye başladı. "Ben kime diyorum?! Yiyeceksin terliği şimdi!"
Sola dönük olan bedeni üstünde durduğu sandalyeden indiği sırada "Tamam, tamam indim. Oldu mu?" diye söylendi.
