Belki Biraz - Aklımda biri var
Çağrı'dan Yakamoz Güzeli'ne gelsin
."Geri geri gitme bi' yanımda dur az biraz"
Çağrı Koçak'tan
Güneş daha yeni batmıştı ve hava bunun etkisiyle biraz serinlemişti ama üşütecek kadar değil. Birkaç metre uzağımda kalan eve doğru attığım her adımda kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.
Zeyno'yu görecek olmak beni heyecanlandırıyordu.
Kulaklığımı çıkararak girdiğim bahçedeki kalabalık ve çoğunun tanıdık yüzler olması beni şaşırtmıştı. Zeyno'lar bizi akşam yemeğine davet etmişlerdi bunu biliyordum fakat bizimkilerin de burada olacağını bilmiyordum, hiç bahsetmemişlerdi.
İki masayı birleştirerek herkesin sığabileceği kadar büyük bir masa oluşturmuşlardı. Ege masanın sonunda, Hazal sağında, yanında Duru, Berk solunda onun yanında ise Cemre oturuyordu. Babam ve henüz kim olduğunu bilmediğim bir adam ise masanın başında oturuyordu.
Ali ve Sinan ise ayaktaydı, muhtemelen masanın kurulmasına yardım ediyorlardı. Derya abla ise ekmek sepetlerini masaya yerleştirdiği için ayaktaydı.
Kütüphanede olduğum için vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştım ve bu yüzden babamın evde ol birlikte gidelim dediği saati biraz kaçırmıştım. Ben eve dönerken o buraya geçtiğini ve eve uğramadan benim de gelmemi söylemişti.
Ama ben direkt gelmek yerine eve gidip duş almıştım ve dolayısıyla biraz daha geç kalmıştım.
Elinde tepsiyle evden çıkan siyah saçlı kadın "Ay oğlana kal geldi kalabalığı görünce." dediğinde diğerleri de geldiğimi fark ederek bana dönmüşlerdi.
Ama benim görmek istediğim kişi burada değildi.
Az önce evden çıkan kadın elindeki tepsiyi masaya bırakarak bana yaklaştı. "Hoş geldin Çağrı'cım. Kader ben, Zeyno'nun annesi."
Gülümseyerek uzattığı elini tutup "Hoş buldum efendim, tanıştığıma memnun, ayrıca Zeyno'nun güzelliğini kimden aldığını anlamış oldum." diye karşılık verdim.
Kader Hanım, masanın başından bize bakan babama dönerek "Ay Önder Bey, ben çok sevdim sizin oğlanı." dediğinde babamdan gülme sesi geldi.
Derya abla, "Hoş geldin Çağrı'cım." diyerek bana döndüğünde kollarını iki yana açmıştı.
Birkaç adımda yanına ulaştığımda ona sarılarak "Hoş buldum Derya abla, nasılsın?" diye sordum.
Kollarını bana sardığında "İyiyim canım, iş güç uğraşıyoruz." dedi ve hemen ardından uzaklaşarak "Sen nasılsın, nasıl gidiyor?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakamoz Güzeli | ZeyÇağ
FanficSigara içmek için babamın tarif ettiği yolu kullanmak yerine yolu uzatarak farklı bir sokağa girdim. Güneşin batmasına sayılı dakikalar kalmışken dudaklarımın arasına yerleştirdiğim sigaranın ucunu tutuşturdum ve içime çektim. Çakmağı ceketimin cebi...