Şimdi asıl düşümdüğüm şey. Aynı odada kalacağız. Nasıl yüzüne bakacaktım? Çok bir şey yapmadım sadece gözünü deştim-
Naneyi yedim. Bu sefer gerçekten yedim.Time skip🤌🏻✨
Zil çalmıştı sonunda. Yurt odalarına dağılıp yerleşicektik. Dünya kadar eşya vardı. Çok uzun iş vardı. İlk başta oda arkadaşım olacak kişiden (Xiao'dan) özür dilemem gerekiyordu. Canını yakmış olabilirim. Olay çok büyük bir şey değil ama yinede aramız kötü olsun istemiyorum açıkçası.
Çantamı toplayıp tam kalkıcakken burnum bir anda kaşındı ve hapşurdum.
"Achu" (burnunu çekme sesi) "Achu"
"Hey Aether iyi misin?" Zhongli arkasına dönüp bana sormuştu.
"İyiyim galiba alerjim tutt- AcHu"
"Oh Aether, aslında parfüm sıkmıştım. Alerjini tetiklediyse üzgünüm" Ganyu'ya döndüğümde cidden parfümün beni hapşırttığını anladım."Oi Aether, kedi gibi hapşırıyorsun! PHUHAHAHAHA"
"(burnunu çekerek) Hu tao yaa dalga geçmesen- Achu~"
"Tch" Az önce Xiao benim hapşurmama 'Tch' mı dedi? Cidden sadece bir kaza olmuştu. Bunada mı sinirlendi. Anlamıyorum. Galiba cidden sinirlerine dokunmuşum."(sessizce) O tch götüne girer inşallah"
"(sessizce) Lumine ne diyorsun aaa çok ayıp"
Özellikle vurgulanmış bir 'Tch' da Lumine'den yedim. Harika. Birde bu eksikti. Her neyse.
"Arkadaşlar yeterince yorulduk. Hadi odalarımıza çekilelim"
"İlk defa haklı konuştun Childe"
"Lumine, ben her zaman haklıyım"
"Yine bozdu"
"Her neyse dağılalım, odalara yerleşelim daha sonra kavganızı edersiniz" demişti Zhongli.Sonunda yavaş yavaş kalkıp odalarımıza yönelmiştik. Kardeşimle vedalaşıp 27.odanın önüne geldim.
Anahtarı yuvasına yerleştirip çevirdiğimde artık tam manası ile 'odamıza' gelmiştik.
Ağır adımlar ile içeri geçtik. İkimizde odayı inceliyorduk.
Bir anda minik bir şekilde sendeledim. Xiao bana omuz mu atmıştı? Cidden bu olay bu kadar uzayacak mıydı?
"Hey- Neden bunu yaptın?" dedim hafifçe sesime, zorda olsa kıkırtıyı yansıtarak.
"Neyi neden yaptım?" biraz imalı demişti sanki bunu. İşte şimdi çattık. Eğer aramız böyle devam ederse çok sorun yaşacağız gibi görünüyor.
"Sen öyle diyorsan."diyerek istemsizce iç çektim. O çoktan yatağını seçmiş dolaba kıyafetleri yerleştirmeye başlamıştı.Tek bir dolap vardı ama iki kişi için gayet büyüktü. Onun yerleşmesini beklemeye başladım. O sırada seçtiğim camın yanındaki yatağıma oturdum ve telefonumu çıkardım. Biraz oyalandım. Dönüp Xiao'yu kontrol etmek için ona baktığımda gözünün ucuyla bana baktığını fark ettim.
"Bir şey mi lazım?" dedim
"A- ah- şey hayır. Bir şey lazım değil."
"Peki madem öyleyse." dedim ve hafifçe gülümsedim. Aradaki buzları eritmek için fakat pek işe yaradığı söylenemez.(ikiside dolaba yerleştikten sonra)
Sadece şunu düşünün. Bir odada iki yatak, ve ikisindede ayrı ayrı oturan insan. Çıt çıkmıyor. Sarı saçlı - yani ben- biri ellerini dizine yaslayıp çenesine destek vererek, yatağın köşesinde oturduğunu ve yeşilimsi saçlı birinin -Xiao- yatağına yaslanmış, ellerini namı değer 'çiçek' pozisyonunda bağlayarak göz dinlendirdiğini farz edin.
Şimdi Xiao uyuyo mu? Yoksa uyuyo taklidi mi yapıyo anlamıyorum. Uyuyorsa uyandırmalı mıyım? Yoksa ellememeli miyim?
"(karın guruldama sesi)"
Sese dönüp baktığımda Xiao'nun gözlerini açtığını ve çekinerek bana baktığını gördüm.
"Umm. İstersen bir şeyler hazırlayabilirim?"
"Yardım edeyim o zaman."
Kısa ve öz konuşmamız ardından mutfağa geçtik. Ben soğuk sandiviç yapıyordum o ise meyve suyu hazırlamyı deniyordu. Onun için ekstra malzemeli yaptım, özür niyetine.İşimiz bittiğinde, masaya oturup yaptıklarımızın tadını çıkarmaya başladık.
" Neden benim sandiviçimde daha fazla malzeme var?"
"O özür niyetine, bu gün olanlardan dolayı. Bilerek yapmadım..."
"Sorun değil. Bu kadar uzatılcak bir konu değil."
"Barıştığımıza sevindim."
"Ne zaman küstük ki? Daha yeni tanıştık."
"Ben sandım ki, benimle küs olduğun için konuşmuyorsun."
"Hayır. Alakası bile yok. Her neyse geç olmadan etrafı toplamayı bitirelim ki dinlenebilelim."
"Haklısın. O halde hadi kalkalım."Etrafın hijyen açısından da temizliğini yaptıktan sonra biraz terlemiştik.
"Ben üstümü değiştiricem burda. İstersen sende lavaboda değiştir." demiştim o da beni kafası ile onaylanmıştı. Birlikte dolabın önüne geldiğimizde ortak alanın kapısını açınca, Xiao'nun parfüm kokusu burnumu doldurdu. İstemsizce yüzüm kızarmıştı. Nedenini bilmiyorum ama çok güzel kokuyordu. Benim kokum ile onun kokusu karışmış vaziyetteydi. Kıyafet seçerken hafiften dönüp ona baktım. Hafifçe onunda yanaklarının (çok değil azıcık) pembe olduğunu fark ettim. Eğer çok odaklanmasam onu da fark etmezdim.
Üstümüzü değiştirdikten sonra dinlenmeye çekildik.
----------------------------------------------------------------------
_/﹋\_
(҂'_')
<,︻╦╤─ ҉ - - Demek oy vermiyorsun ha?
_/﹋\_
Hemen oy ver! Yoksa geceleyin zortlayan tavşan tarafından cırcır büyüsü etkisi altında kalırsın.Sizi seviyorum <3
Yazım hatası varsa uyarın değiştireyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oda Arkadaşı/Xiao x Aether
RomanceXiao x Aether Hikayeden mini kesit♡ °...karnımda hissettiğim eller ile irkilmiştim. Bunu beklemiyordum. Beni kendine çeken kollar hafif xxxxxx ile xxxxxx çağrıştıran koku, beni kara delik gibi içine çekiyordu...° Bölüm gecikmesi olursa sebep üşeniy...