14

440 68 112
                                    

Sarışın ile koyu saçlı tuhaf sohbetlerini sürdürürken, dinlendiklerini bilmiyorlardı...
Kızıl oğlan bunları hem kıskançlık hem de sinirle dinlemişti. O çikolatayı ondan öperek almayı hayal ediyordu. 'İstediğim vakit onu alabilirim, özgür olduğunu hissetsin' diye düşünmüştü kızıllı oğlan. İşte şimdi işler sarpa saracaktı.
--------------------------------------------------------------

(𓁹‿𓁹)

Sonunda herkes evine dönmüştü. Aether, Alex'in numarasını hiç zorlanmadan almıştı çünkü direkt o teklif etmişti. Tabii Aether ise onu utanarak kabul etmişti... Ve... Xiao ise...  -Açık olacağım- kudurarak izlemişti.

Yurtlara dağılırken herkes vedalaşıp güzel günün son sohbetlerini ediyorlardı.

Xiao ile Aether artık odalarının kapısının önüne geldiğinde aralarında soğuk rüzgarlar vardı. Aether ise, Xiao'nun ona 'çöp' gibi davranmaya başladığını düşünüyordu.

"Hey... Bu sefer haha... Sorun yaşanmadan kapıyı ben açarım" demişti Aether.
Xiao ise ona sadece bakmakla yetinmişti. Geri çekilip kapıyı açmasını beklemişti.

Kapıyı açıp içeri girdiklerinde hala Aether'ın en son dediklerinden başka bir şey dememişlerdi. Ayakkabılarını çıkarıp içeri yöneleceklerken Xiao bir anda Aether'ı duvara hapsetmişti. Aether olayın şoku ile bakakalmıştı. Xiao'nun bu kadar agresif davranması helese onu duvara sabitlemesini beklememişti.

Xiao derin nefesler alıyor ve kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Xiao... İyi misin b-be-" bir anda Xiao serbest olan eli ile sarışının ağzını kapatmıştı. Şimdi Aether'ın gözleri şokla daha da büyümüştü.

"Sus... Sadece sus... Ben sadece... Emin olmaya çalışıyorum..." demişti Xiao. Aether ise dedikleri karşısında daha da ürküyordu.

Xiao, Aether a biraz daha yaklaşıyordu. Öyleki neredeyse burunları değecekti. Birbirlerinin nefeslerini soluyorlardı.
"X-Xiao... Ben... Beni öpecek misin?" derin bir nefes alarak söylemişti bunu Aether. Hem utanıyor hem de korkuyordu. Olaylar çok hızlı gelişmiş bunu beklememişti.

Xiao ise Aether'ın dediğine istinifini bozmadan tepki vermişti. Duruşunda değişiklik yoktu koyu saçlının fakat düşünceleri değişiyordu. Karşısındaki sarışının dudaklarına, boynuna, yanağına bakıyordu. Bir anda anlamıştı... Onu istiyordu.

Fakat aklından çıkmayan bir şey vardı. Alex bunları yapsaydı ona da mı bu soruyu soracaktı? Şimdi Xiao'nun nefesi ağırlaşıyordu. Vücüdunu saran içgüdüsel his onu fazla zorluyordu fakat mantığını kullanmakta ısrarcıydı. Sıcak nefesi ile karşısındaki oğlana fısıldadı:
"Eğer... Alex bunu yapsaydı, ona da böyle bakar mıydın? Ya da sorduğunu sorar mıydın?" şimdi Xiao'nun gözlerinin içi çok tehlikeli bir şekilde parlıyordu. Gece karanlığında perdenin arasından sızan hafif ışık altın gözlerine vurmuştu. Bu onu daha karşı konulamaz hale getiriyordu. Aynı şekilde bu minik parıltı Aether'ın çilek dudaklarına hafifçe yansıyordu.

"Ben... Onu sadece iki gün gördüm... Neden soruyorsun? Anlamıyorum..." panikle dile getirmişti bunları sarışın. Xiao şimdi pozisyonunu değiştiriyordu. Aether'ı giderek duvarla kendi arasına sıkıştırıyordu. Kafası ise hafif eğik bir şekilde yanağına eğikti. Çok tetikleyici bir sıcak nefes vermişti Xiao, sarışının yüzüne.

"Beni de okul başladığından beri biliyorsun. Yani çok uzun sürmedi. Sana yaklaşmam senin için sorun değil mi? Alex'te mi sana böyle yaklaşabilir?" iyice suratını yaklaştırmıştı Xiao, artık burnu yanağına değiyordu. Konuştukça burnu sürtüyordu.
"Onu seviyor musun? Hmm? Aether...~"
"B-Ben... Bilmiyorum... Sanırım biraz beğenmiş olabilirim..."
"Şu anda abisi ile birlikte bu kadar yakın olduğunu bilse ne hissederdi?" Xiao sanki bu soruları aklındaki tilkilere cevap bulmak için soruyordu.

"Evet seni öpeceğim dersem ne olur? Benim yerimde Alex mi isterdin?"
"Xiao... Neden böyle sorular soruyorsun... B-Beni korkutuyorsun... Neler oluyor sana? Bana çöp gibi mi davranacaksın!"
"Ne..?" şimdi Xiao geri çekilmişti. Ne demişti o... Çöp mü?

"Alex haklıydı! Bir hafta iyise diğer hafta çöp gibi davranır demişti! Nasıl birisin sen?"
"Alex mi!? Çöp mü? NE DİYORSUN SEN AETHER?" işte o an beklenmedik bir şey olmuştu... Aether, Xiao'nun suratını tokatlamıştı...

"Bir daha... Sakın bana bu kadar yaklaşma! Acileyeti yoksa... Benimle konuşma bile! Çöpmüş... Sensin çöp!" şimdi Xiao olduğu yerde kalakalmıştı...
O çöp muhabbetinde ciddiydi... Bu kadarını beklememişti. Sessizce kendi yatağına suratındaki acı ve kalbindeki daha beter olan sızı ile uzanmıştı. Aether onu yanlış anlamıştı. Yaptıklarının hepsinin bir sebebi vardı. Bir şey öğrenmek içindi ve öğrenmişti de.
Xiao onu seviyordu! Fakat bu pahalıya patlamıştı...
----------------------------------------------------------------------
_/﹋\_
(҂'_´)
<,︻╦╤─ ҉ - - Demek oy vermiyorsun ha?
_/﹋\_
Hemen oy ver! Yoksa geceleyin zortlayan tavşan tarafından cırcır büyüsü etkisi altında kalırsın.

~~~~~~~~~~~~~~~
Zırlamayın... Ya da zırlayın hahaha öhöm
Saat 4.44 de uyandım bonus bölümünü görenler zaten spoi yemişti. Onlar az çok tahmin edebilirdi bunun olacağını. Merak etmeyin... Sizi seviyorum muahhh!

Yanlışım varsa söyleyin düzelteyim ♡

Oda Arkadaşı/Xiao x AetherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin