Kiss Note.
1. bölüm ^^
-Öğrenciler! Benim bu kadar başarılı olma sebebim hiç kimseye bulaşmadan kendi halimde liseyi bitirmemdi. Çevrenin etkisi yüzünden sakın hayalinizden kaçmayın. Onun peşinden koşun! işte beni gaza getiren sözlerdi bunlar. Selam Ben Hong Yoo Ra. Lise ikiye zar zor geçtim. Hiç abartısız bütün sene eşek gibi çalıştım ve şu an Shinhwa Lisesi'nin kapısının önündeyim. Babama getirmesine gerek olmadığını söylediğim halde beni okula getirmişti. Arabamız iş yerinindi. Küçük bir ramen dükkanımız vardı. Tavuklu, sebzeli. Annem ramenleri kendi keserdi ve kuruturdu. Bu yüzden hiç kimsenin çalışmasına gerek kalmazdı. Arabadan yavaşça incecekken babam kapımı açtı.
-Babam: İnin hanımefendi dedi aynı bir koruma gibi giyinmişti.
-Appa bunlara hiç gerek yok! dedim itiraf ederek. Araba benim sesimi algıladığı an içinden çıkan çubukla sütyenler havada dönmeye başladı. Bababım harika fikiri. Daha dikkat çekici olurmuş. Şuan herkes bana gülüyordu. Babam ise eliyle onları tutmaya çalışıyordu. Yavaşça yürümeye başladım. Herkes gerçekten zengin gözüküyordu. Hepsinin okula gelir gibi bir hali yoktu. Saçları yeni kuaförden çıkmış gibi yapılı, ayakkabıları yeni gibi tertemiz ve parlak, gözleri ise sanki 15 saat uyumuş gibi dinlenmiş. Hızla telefonumu çıkardım ve yüzüme baktım. Onların yanında 30 yaşında gibi duruyordum. Telefondan kendime bakarken bazı çocukların bir kıza zorbalık yaptıklarını gördüm. İşte buna dayanamazdım hızla yanlarına gittim.
-Ya! Siz ne yapıyorsunuz?
-Wuah birken iki oldu. Bize katılmak ister misin? Tadına bakma isterim dedi ve yaklaşmaya başladı.
-Belkide yumruğumun tadına bakmak istersin dedim ve bir tane geçirdim. Sizde ister misiniz? dediğimde hepsi kaçtı. Kız koşarak yerden çantasını aldı ve yanıma geldi.
-Çok...çok teşekkür ederim dedi gülerek. Elini uzatmıştı, tuttuğum an bana sarıldı. Ben Se Na. Park Se Na. dedi gülerek.
-Bende.. Hong Yoo Ra dedim gülerek.
-Sena: Eh? Bir dizide senin adın geçiyordu. Aish. Neyse, okulda yeni misin?
-Evet..
-Sena: Hmm o zaman burasının normal bir okul olmadığını bilmeni isterim.
-Nasıl yani? dedim. Çok şaşırmıştım. Sena etrafa baktı ve kulağıma yaklaştı.
-Sena: Kiss Nottu -note-.
-Eh? O ne?
-Sena: Ah canım sana en başından anlatmalıyım. Bizim okulda kendini beğenmiş 5 tane erkek var. 2 tanesi okulun sahibi yani kardeşler.. Jonghyun ve Taemin ikiside kaçığın teki. Yani bunu dediğimi duysalar...
-Ne? Yoksa BOF gibi mi?
-Sena: Belki. Ama bunlar daha beter. Her kızın bir kiss note'u var. Ona oppanın ismini yazıyorsun. Onunla öpüşmek için onlardan izin alman gerekiyor. Onlar seni defterine yazarsa sen onu öpmek zorundasın. Yoksa seni okulda paçavraya çeviriyorlar.
-İyide bu çok saçma.
-Sena: Bilmiyorum... Ben alıştım artık. Bu yüzden yapacak bir şey yok. Şuan da oppamda yok zaten.
-Peki oppamız aish bu kelimeden nefret ediyorum. İşte sevgilimiz okul dışındaysa.
-Sena: Eh yoksa var mı? dedi sırıtarak.
-Hayır.. Yok sordum sadece.
-Sena: Tamam fark etmez gene sormak zorundasın.
-Nasıl anlıyorlar ki?
-Sena: Gerçekten bizim bile bilmediğimiz casusları var. Geçen sene bir kız tam 5 kişiyle gizliden işini görmüştü. Jonghyun bunu fark etti ve onu okuldan attırdı. Sırf kendi zevki diye. Lanet herif.
-Herkes neden buna katlanıyor? Çekip gitmek varken?
-Sena: Bu okul Shinhwa okulu'ndan mezun gözüktümü kolaylıkla iş bulabilirsin. Ayrıcalık gibi. Hem ülkenin en iyi lisesi dedi gülerek. Kim istemez ki?
-Ben böyle bir şeyi duymadım. Duysaydım asla gelmezdim.
-Sena: Ne yani hiç duymadın mı? Grup isimleri bile var. Niane..
-Ehh Niane?
-Sena: Aish hayır niane Jo'n'g, M'i'nho, T'a'emin, O'n'ew, K'e'y. Niane dedi gülerek.
-Çok saçma!
-Sena: Bence saçma değil. Sadece lideri kötü gerisi onun gibi değil.
-Liderleri kim?
-Sena: Okulun sahibi olan Jonghyun tam bir zengin çocuğu.
-Ee o zaman ondan uzak dursak iyi olur.
-Sena: Bu güzellikle seni rahat bırakacağını hiç sanmam. Neyse hadi gel derse gidelim.
-Tamam dedim. Yavaşça yürümeye başladık. Okulun dışı gerçekten çok güzeldi. Yavaşça içeri girdik. İçine girdiğimde büyülendim. Gerçekten sarayları kıskandıracak güzellikteydi.
-Sena: Yoora. Ağzını kapatmalısın. dedi gülerek. Utanmıştım önüme bakarak yürümeye başladım. Birden önüme ayaklar çıktı. Kafamı kaldırdım. Bir çocuk bana dik dik bakıyordu. Gülümsedi.
-Adın nedir?
-Ho..ng Yoo...Ra.. dedim. Sena donup kalmıştı. Bunlar nianhe olabilir miydi? Ah çok saçma girer girmez mi? Olamaz.
-Adında yüzün kadar güzel. Ben jonghyun dedi ve yanımdan yürüdü gitti. Arkasından 4 erkek daha gitti. Kalbim korkudan çok hızlı çarpıyordu.