Ölmeden önce yapılacaklar listesi, changlix

1

"Bugün, yarın yokmuşcasına içip sarhoş olacağız!" Sarı saçlı makyajını tamamlarken konuştu ve ekledi "Çok eğlenceli olacak." Uzun boylu olan kafasını iki yana salladı. "Çok fazla içmeyeceksin Felix. Sizinle uğraşacak durumda değilim." Sarı olan gözlerini kıstı "İyi ki bir sınavdan düşük aldın, gören dünyanın sonuymuş sanacak." Omuz silkti uzun olan.

Herkes hazırlandıktan sonra arabaya binmiş ve gidecekleri lüks mekana doğru yola çıkmışlardı. Uzun olanın ailesi doktordu, bu sebeple zengindi. Tek o değil, sarı saçlı ve diğerinin de ailesi zengindi bu yüzden hep beraber lüks mekanlara gidip istedikleri her şeyi alabiliyorlardı. Üçlü arkadaş gruplarında hiçbir zaman paranın lafı olmamıştı. Onlar için önemli olan para değil, beraber geçirdikleri vakitti.

"Atlayın bakalım. Ayrıca uyarıyorum, burası iş adamlarının ve elit kişilerin olduğu bir bar. Bu yüzden içip içip saçmalamayın sakın! Yarın salak saçma magazin sayfalarında kendinizi rezil bir şekilde görmek istiyorsanız orası ayrı tabii." Uzun olan uyarısını yaptıktan sonra diğer ikili göz devirdi. "Çok korumacısın Hyun! Biraz salar mısın bizi, biz Seung ile beraber deliler gibi sarhoş olmak istiyoruz." Siyah saçlı göz devirdi "Öyle bir düşüncem yok." Felix arkadaşının kafasına vurdu ve arabadan indi.

Hafif esen rüzgar sarı saçlarının arasından geçerken gülümsedi ve mekanın girişine ilerledi. Kapıdaki güvenlik kimlik isteyince çantasındaki kimşiği gösterdi ve içeri girdi. Arkadaşları da arkasından geliyordu.

İçerisi beyaz ve kırmızı çiftinden oluşuyordu. Beyaz zemin uzun bir şerit şeklinde olan kırmızı halı ile kaplıydı; masaların örtüsü beyazdı fakat vazoların içindeki kırmızı güller ile sade değil, şık bir görüntü sağlıyordu. Yer yer kırmızı koltuklar da vardı duvar köşelerinde. Zenginler kırmızı şaraplarını yudumlayıp bir şeyler konuşurken oraya oturuyor ve sahnede dans edenleri izliyorlardı. Kocaman taşlı avizeler de dikkat çekerken en çok dikkat çeken şey sahnenin ilerisindeki sadece kırmızı ışıkla aydınlatılan loş yerdi. İçkiler o kısımdan alınıyordu ve Felix sarhoş olana kadar oturacağı yeri bulmuştu.

Hızlıca oraya ilerlerken arkadaşları da onun peşinden gidiyordu. "Felix, tanrı aşkına! Orada mı oturacaksın?" Arkadaşının sorusuna kafasını salladı ve en ağır içkiden istedi. "Evet, orası çok kalabalık. Burada sarhoş olana kadar içeceğim ve sonra orada dans edeceğim." İçkisinden bir yudum aldı ve yüzünü buruşturdu. "Peki. Bir şey demiyorum artık sana." Arkadaşlarına el salladı ve içkisinden bir yudum daha aldı, bir yudum daha, bir yudum daha ve bir yudum daha. Kaç bardak içtiğini bilmiyordu sarhoş olduğunda. Cebinden yüksek bir miktarda para çıkardı ve bardağın altına koyup ayağa kalktı.

Kalkmasıyla sendelemesi bir olmuştu, hızlıca kendini toparladı ve sahneye çıktı. Çalan şarkı bildiği bir şarkı olduğu için kısık sesle eşlik etti. "But revenge is a dish best served cold." Uzun boylu kafasını iki yana salladı. "Ölmeden önce yapılacaklar listesi derken bu çocuğun başına bir şeyler gelecek! Hey tanrım." Siyah saçlı şarabını içerken omuz silkti. "Hayata bir kere geliyoruz. Boş verip eğlenmek en iyisi." Şarabını yanındaki masaya koydu ve Felix'in yanına gidip o da dans etmeye başladı.

"A gun to you head, head!" İkisi delilercesine ritme ayak uydurup dans ederken kendilerini izleyen kişiden bihaberlerdi. "Seungmin, bir şey söyleyeyim mi?" Seungmin kafasını salladı söylemesi için. "Her şey dönüyorr~" Seungmin ona güldü.

Şarkı bittiğinde Felix çıkışa doğru yürüdü. Dışarı çıktığında yüzüne çarpan soğuk hava biraz da olsa kendine getirmişti. "Buraya ilk defa geliyorsun sanırım," yanında duyduğu sesle irkilip konuşan kişiye doğru döndü, o sırada konuşan kişi ekledi "daha önce seni burada görmedim." kafasını sallafı sarı saçlı. "İlk defa geliyorum." O sırada ikisi de çıkıştan ayrılmış ve mekanın yan tarafındaki duvar kenarına yaslanmışlardı.

Yabancı cebinden bir paket sigara çıkardı, sonrasında yanındakine uzattı "İster misin?" Sarı saçlı aklına gelen şarkı sözüne kıkırdadı ve Lana'nın sesini zihninden atmak için kafasını iki yana salladı. "Kullanmıyorum. Ayrıca hiç denemedim." Felix'in ailesi sigara gibi aşırı zararlı şeyleri kesin olarak yasaklamışlardı ve o 'zıkkımı' içen kişileri kesinlikle kınıyorlardı. Felix ise her zaman merak etmişti onun tadını.

Adam omuz silkti "Teklif var ısrar yok." Felix son anda vazgeçip paketin içinden bir sigara aldı. Ne yapacağını bilmiyordu bu yüzden yanındaki adama baktı. Adam kaşlarını kaldırmış ona bakıyordu. "Denemek istiyorum." adam kafa salladı ve kendi sigarasını yaktıktan sonra yanındakininkini yaktı. "Neden geldin buraya?" sordu adam. Felix ona baktı "Anlamadım?" adam sarışına baktı "Buraya gelmek pek sizlik hareket değildir. Bang soyundan geldiğin belli. Katı kuralları olan, içki olarak sadece şarap içen ve her zaman örnek davranışlar sergileyen bir aileden birinin barda kör kütük sarhoş olup tanımadığı bir adamdan sigara alması garip geldi. Buraya gelmek ve benden sigara almak için bir sebebin olmalı." Şaşırsa da belli etmemeye çalıştı Felix. Dudağına götürmediği sigaraya baktı bir süre, sonra cevapladı yanındakini "Bir listem var. Ölmeden önce yapılacaklar listesi, listemde deliler gibi sarhoş olmak ve sigara içmek var. Bu nedenle senden sigara aldım ve bara geldim."

Bir cesaretle sigarayı dudağına götürdü ve içine çekti. Çekmesiyle boğazının yanması ve öksürmesi bir olmuştu. Yanındaki adam istifini hiç bozmadan onu izlerken konuştu "Benden sana bir öneri, şimdi içine çektikten sonra bir daha sigaraya ağzını süreyim deme," biten sigarasını yere attı ve pahalı olduğu uzaktan bile belli olan ayakkabılarıyla izmariti ezdi. "Pişman oluyorsun." Sonra yanındakinin elindeki sigarayı alıp kendi dudaklarına götürdü. "Şimdi ismini öğrenmek istiyorum. İsmin nedir?" Gözlerini kısarak baktı sarı saçlıya. Sarı saçlının öksüreği bitince boğazını temizledi ve cevap verdi. "Felix." Adam kaşlarını kaldırdı. "Yabancı mısın?" "Hayır. Avustralyada büyüdüm, korece ismim de var ama onu sevdiğim pek söylenemez. Peki sizin isminiz nedir bayım?" Adam tekrardan biten sigarayı ezdi ve konuştu.

"Changbin, Seo Changbin."

...

oyle swyler var ki aklimda