Ölmeden önce yapılacaklar listesi, changlix

3

Yarım saat kadar oturdular ve hep beraber konuştular. Beşli, gerçekten iyi anlaşmışlardı. "Üzgünüm arkadaşlar ancak benim dersim var. Gitmem gerekiyor." Sincaba benzeyen ayağa kalktığında Seungmin de saate baktı. "Felix, bizim de dersimiz başlamak üzere. Biz de kalksak iyi olur." Sarı saçlı kafasını sallayıp çantasını aldıklarında yalnız kalan ikili sohbet etmeye devam ediyorlardı, çok iyi anlaştıklarına şüphe yoktu.

İkili dersliğe girdiklerinde herkesin bir şeyler konuştuğunu gördüler. Umursamadan arkalarda bir yere oturdular. "Şimdiki dersimiz Seo Changbinle. İnanabiliyor musun, kanlı canlı görebileceğiz!" Önlerindeki kız arkadaşına bir şeyler anlatırken Felix kaşlarını çattı. Bu ismi daha önce duymuştu ama ne zaman olduğu ve ismin sahibinin kim olduğu hakkımda en ufak fikri yoktu. Seungmin arkadaşına döndü. "Seo Changbin... Çok başarılı biri, yayınladığı ve yazdığı binlerce şarkı var. Spearb şirketi ona ait!" Sarı saçlı şaşkınlıkla baktı ona. "Tişörtleri çok güzel olan şirket mi?" Seungmin kafasını salladı. "Tek tişörtleri güzel değil. Yaptıkları şarkılar efsane. Onlar böyle konuşurlarken içeriye genç adam girdi. Çoğu kişi nefesini tutarken adam gözlerini gezdirdi sınıfta. "Gerçekte daha kısaymış." biri mırıldanırken sessiz sınıfta onu duymayan kalmamıştı. Seungmin gülmemek için kendini zor tutarken adam konuşan kişiye bakmış sonra hiç istifini bozmadan kürsünün önüne gelmişti. "Bence dikkat etmeniz gereken ben veya benimle alakalı şeyler değil. Alacağınız not olmalı." Felix bu adamı nereden tanıdığını çözmeye çalışırken adam bir şeyler anlatmaya başlamıştı bile.

"İlk seneniz, ilk gününüz olduğu için şimdiden sizi boğmak istemem. Ancak, derslerle değil de, başka şeylerle ilgilenirseniz o zaman benim dersimden yüksek notla geçmeyi düşünmeyin." Seungmin değişik bir surat ifadesiyle sarışına baktığında sessizce fısıldadı "Adam harbi yakışıklıymış ama çok ciddi." Felix kafasını salladı ve adama dikkatle bakmaya başladı.

"Buraya ilk defa geliyorsun sanırım, daha önce seni burada görmedim."

Kaşlarını çattı. O sırada adamla göz göze gelmişti, adam kaşlarını kaldırıp belli olmayacak şekilde sırıttığında beynini başka şeyler doldurmaya başlamıştı.

Adam kaşlarını kaldırmış ona bakıyordu. "Denemek istiyorum." adam kafa salladı ve kendi sigarasını yaktıktan sonra yanındakininkini yaktı.

Gözlerini kırpıştırdı ve yavaş yavaş hatırlamaya başladığı geceyi detaylıca düşünmeye başladı.

"Şimdi ismini öğrenmek istiyorum. İsmin nedir?" Gözlerini kısarak baktı sarı saçlıya. Sarı saçlının öksüreği bitince boğazını temizledi ve cevap verdi. "Felix."

"Felix." Kafasını iki yana salladı ve arkadaşına baktı. "Ne oldu, bir sorun mu var?" Şakaklarını okşadı. "Sonra anlatacağım, şu lanet olası ders biter bitmez." Ne olduğunu anlamlandıramayan Seungmin kafasını salladı ve önüne dönüp adamı dinlemeye devam etti.

"Peki sizin isminiz nedir bayım?" Adam tekrardan biten sigarayı ezdi ve konuştu. "Changbin, Seo Changbin."

"Anasını sikeyim!" Birkaç kafa ona dönerken Seungmin de arkadaşına baktı. "Biraz daha bağır istersen, profesör duysun ve ilk günden sorun çıksın. Ne olduğunu anlatacaksın." Sarı saçlı kafasını iki yana salladı. "Kafama sıçayım. Listeyi sikeyim. O bara gittiğim günün-" Birden kafasını kaldırdı. "Ben sigara içtim." Seungmin kaşlarını çattı.

"Ayrıca, derslerimde fısır fısır konuşmalar da istemiyorum. Eğer bir şey varsa yüksek sesle konuşun biz de duyalım." Felix göz göze gelememek için şekilden şekile girerken adam eğlenir bir ifadeyle ona baktı. "Evet, bekliyorum. Bir sorun mu var?" Seungmin kafasını iki yana salladı. "Hayır Bay Seo, yok. Kusura bakmayın." Adam kafasını salladı. "Pek fazla not çıkarmalık konular olmayacak, genel olarak müzik aletleri üstünden gideceğiz." Önüne dönüp anlatmaya devam ederken kıpkırmızı suratla arkadaşına baktı Felix. Seungmin ne olduğunu daha da merak etmişti. Yaklaşık yirmi dakika sonra profesör dersi bitirdiğinde Felix çantasını alıp hızlıca çıktı derslikten.

"Hemen ne olduğunu anlatıyorsun, şimdi!" Bahçeye çıktıklarında gölge bir yere oturdular. "Hani üç hafta önce bara gitmiştik ya, şu aptal liste için." Kafasını salladı ve devam etmesini bekledi. "O gün, biraz dans ettikten sonra dışarı çıkmıştım, hava almak için. Sonra... biri geldi yanıma." Derin nefes aldı. "Biz baya konuştuk sonra bana sigara uzattı, aldım. Şu sikik liste için, her neyse. İşte sonra ben içemedim doğal olarak boktan beter tadı var, aldı o içmeye başladı. Benim Bang soyundan geldiğimi anlamış, nasıl olduysa artık. Ailemin nasıl izin verdiğini falan sordu, listeyi anlattım. Sonra ismimi falan sordu." Seungmin şaşkınlıkla arkadaşına baktı. "O adam Bay Seo deme sakın." Felix eliyle yüzünü kapattı ve kafasını salladı.

Seungmin şaşkınlıkla beraber kahkaha atarken yanlarına aynı gün tanıştıkları arkadaşları geldi. "Ne oldu, eli yüzü neden kıpkırmızı?" Felix direkt Seungmin'e baktı. "Sakın!" Seungmin gülmeye devam ederken diğeri ısrar etti. "Merak ettim, lütfen söyleyin. Kimseye söylemem." Felix onayladığında diğeri yeni gelene her şeyi anlattı. Jisung şaşkınlıkla baktı ve bir şey demedi.

En sonunda "Changbin hyungla daha önce tanıştın mı?" Felix kafası karışık bir şekilde sordu.

"Hyung?"

"Sevgilimin yakın arkadaşı. Tanıyorum kendisini. Ama sizin tanışmanıza şaşırdım. Öğrencileri ve yakınları dışındakilerle iletişime girmeye zahmet etmez pek. Dikkatini çekmiş olmalısın." Seungmin gülmesini durdurdu ve konuştu. "Dostum, sanırım wattpad kitabına düştün. Yakında sevgili olursanız şaşırmam" İkili gülerken sarı saçlı onlara vuruyordu. "Abartma Seungmin. Sadece bir profesörle önceden bir barda tanıştım ve bana sigara teklif etti sonrasında onunla aynı okula denk geldim ve kendisi bebi hatırlıyor! Herkesin başına gelebilir." İkili kafalarını sallayıp diğerini onaylarken sarı saçlı ayağa kalktı. "Yüzümü yıkamam gerekiyor. Domates gibi oldum kesin." Cevaplarını beklemeden binaya girerken ileride Jeongin'i gördü. Yönünü değiştirip yanına gitti, Hyunjin'i sormak için. "Jeongin, Hyunjin nerede biliyor musun? En son beraberdiniz." Jeongin kafasını salladı. "Derste olması lazım. Onun dersi olduğu için ayrılmıştık. Çıkınca arar seni." Gözleri arkaya kayarken gülümsedi. "Abim geliyor." Sarı saçlı da arkasını döndüğünde Jeongin'in yanına geldiğine pişman olmuştu.

...

seungmin çok haklı

galiba felix bir watty ficinde