Ballı Dudaklar

Dokunmanın Dayanılmaz Büyüsü

Eve girdiklerinde adam gevşemek ve hemen birer bardak şarap içmek için mutfağa gitti. O da adamın peşinden onu takip etti. Çünkü şarap açarken kadının adeta bu konuda bir rutini vardı ve bu fırsatı hiç kaçırmıyordu. Adam şarap açarken ona arkadan sarılıp onun pürüzsüz tenini okşamasını seviyordu. Gerçekten de onun teni erkek hemcinslerine göre çok güzel ve pürüzsüzdü bunu da her fırsatta adama söyleyip adamın tenini okşadığı gibi, gururunu da okşuyordu.

Şarabı açmaya başladığı anda kadının ona arzuyla dokunacağını zaten biliyor ve o anı yaşamak için sabırsızlanıyordu. Onun arkadan sarılması yumuşacık ellerini tişörtün içine sokup karnını sırtını okşamasını hep sevmişti. Ve birde kadının onun meme uçlarına dokumasını. Zaten bu rutin de ilk buluşmalarında, adam şarap açarken arkadan yaklaşan kadın, ellerini tişörtünün içine sokarak onun meme uçlarına dokunmasıyla adamın aldığı zevki görerek başlamıştı. Adamın bundan zevk alması kadının çok hoşuna gitmiş, zevk vermekten dolayı fena halde azmıştı. O da adam gibi, karşı cinse zevk vermekten o an kendi zevk alıyor gibi zevklenen biriydi.

Adam şarabın mantarı ile uğraşırken, kadın ellerini onun teninde doya doya gezdirdi. Parmak uçlarını adamın meme uçlarına götürüp onlara dokunduğu an, adam kafasını arkaya doğru zevkle yasladı. O an aldığı zevk paha biçilmezdi. Güzelliği ile baş döndüren kadın ona arkadan sarılmış yine meme uçlarını okşuyordu. Adam sanki güç düğmesi kapatılmış gibi kalakalmıştı ve kadında işte adamın bu hallerini seviyordu. Onun böyle aldığı zevkten dolayı kilitlenip kalmasını. Hınzırca, dudağının kenarında adamın o an göremediği hoş bir gülümseme ile onun ne kadar zevk aldığından emin bir şekilde, "şarabı açmaya devam etsene" diye seslendi. Ama hiç rahat durmuyor aksine adam zevklere gark olmuş halde onun meme uçlarını oynarken, kulak memesini ılık ılık öpüyordu.

Adamın elleri zevkten titriyor ve beceriksiz hareketlerle şarabı açmaya çalışıyordu.

O an aldığı zevk yarıda kesilmesin diye hareketleri iyice yavaşlamış, sanki ilk defa mantar açıyor gibi acemice uğraşıyordu. Aldığı zevkten dolayı herhangi bir şeye odaklanması ona zor geliyordu. Çünkü meme uçlarına dokunulmak, kulak memesinin öpülmesi onu fena halde kızıştırıyordu.

Kadın parmak uçları onun küçük meme uçlarını tutmuş, hafifçe bastırarak bir sağa bir sola küçük hareketlerle oynatıyordu. Şarjı bitmiş robot oyuncak gibi duruyordu adam. Aldığı zevk tüm motor hareketlerine engel oluyor, iyice yavaşlamış hareketlerle ağır çekimdeymiş gibi mantarı açmaya çabalıyordu.

Nihayet adam gücünü toplayarak arkasına döndü ve "bunun cezasını çekeceksin" diyerek, kadını belinden tutup dudaklarına yapıştı. Gün boyu seks sohbetleri, cinsel imalar, romantik anlar, şehvet yüklü dakikalardan sonra dudakları o an birbirine kenetlenmişti.

Çölde susuz kalmış da suya kavuşmuşlar gibi birbirlerinin dudaklarından, dillerinden su içercesine öpüşüyorlardı. Adeta ikisi de birbirinin dilini yakalayıp emmek birbirlerinin dudağını somurmak için yarışıyordu. Adam, kadının dilini yakalayıp emdiği zaman, sanki kadının dili gözenekli bir yapıya sahipte, kadının dilini her emdikçe içinden tatlımsı bir sıvı çıkıyormuş gibi harika bir tat ve his bırakıyordu ağzında.

Ayaküstü bu kısa öpüşme sanki onlara saatler geçmiş gibi zevkli anlar yaşatmıştı ama adam kendini tutarak kadını içeri göndermeyi başardı. Kadehleri doldurana kadar kadın soyunmuş, üzerine şeffaf geceliğini geçirmiş, ayna önünde saçlarını düzeltiyor, üstündeki geceliği sağa sola çekiştirip tam olarak üstüne oturması için uğraşıyordu. Elinde kadehlerle içeri giren adam, beline kadar sırt dekoltesi olan, seksi gecelik içindeki güzel kadının vücudunu izleyerek yatağın kenarına oturdu.

Bir kadın vücudundaki her ayrıntı, bu adam için önemliydi. Diz kapağı, kadının gözlerindeki bakış, omuzları, el ele tutuşurken parmaklarının birbirini okşaması, dekolte giyindiğinde sırt kasları, göğüs çatalı, öpülünce kadının gülümsemesi, gülümseyince dudağının kenarındaki kıvrım, ensesindeki o küçük tüyler, saçlarını topuz yaparken kollarını kaldırdığında koltuk altını görmek, diz kapağının arkasındaki o seksi çukurluk, bunların hepsi sanki ayrı birer tablo gibiydi.

İşte o yüzden, kadın ayna önünde saçı ve geceliği ile uğraşırken, yanına gidip eğilerek kadının diz kapağının arakasında ki o tatlı çukuru öpüp kokladı ve yerine geçip tekrar oturdu.

Onun bu ani beklenmedik hareketlerine alışmıştı ve bunlar kadının gururunu okşuyordu. Hangi erkek, durup dururken böyle bir anda sadece diz kapağının arkasındaki çukuru öpmek için yerinden kalkarak eğilip öpücük kondurduktan sonra kadını izlemeye devam eder ki? Hangi erkek, yine bir kafedeyken dağınık saçlarını topuz yapmak için kollarını başının üzerine kaldırdığında, koltuk altının beyazlığından ve yumuşaklığından tahrik olup, onu kafenin tuvaletine çağırarak, koltuk altından öptükten sonra yerine geçip hiçbir şey olmamış gibi davranır ki?

Topuklarından saçlarının ucuna kadar onun her santimetre karesine bakıyordu. Kadın da hiç acele etmiyor, onun böyle izlemesini sevdiği için hareketlerini ağırdan alıyor, o da adam tarafından izlenilmekten böyle arzulanmaktan zevk duyuyordu.

Geceliğinin üzerinden belli olan kalçaların yuvarlaklığını izlerken ereksiyon olmuş halde ayağa kalktı. Bu sefer yalnız oldukları için önündeki kabarıklığı saklamaya gerek duymadan aynanın önünde saçlarını tarayıp parfüm sıkan kadına arkadan yaklaştı ve penisini kadının kalçasına yaslayarak kollarını onun karnı üzerinde birleştirip çıplak omuz başını tatlı tatlı öptü. Güzelliğin başımı döndürüyor derken dudaklarını kadının teninden kaldırmadan öpücükler kondurarak mis kokulu boynuna doğru ilerledi, yüzünü kadının saçlarına gömerek ılık nefesini onun ensesine doğru verdi ve tekrar nefes alırken, koklamaya doyamadığı kokusunu, sanki tüm hücrelerine gönderircesine çekti içine. Islak ıslak öpücükler kondurdu ensesindeki küçük tüylere.

Güzel ve seksi kadın, adamın her öpüşüyle gıdıklanıyor, biraz önce şarap açarken adamın yaptığı gibi, aldığı zevkten başını arkaya doğru atıyor, boynunu daha rahat öpmesi için adama yardım ederek onu tahrik ediyordu. Adamın elleri bu arada kadının karnını, belini, kalçalarının yanlarını mıncıklıyor ve onun üzerindeki seksi şeffaf geceliğini sıyıracak şekilde okşaya okşaya diri memelerine doğru ilerliyordu. Gün içinde tahrik edici sözler, seksi çağrıştıran ifadeler, ateşli bakışmalardan sonra güzel kadın sanki o anı bekliyor gibi adamın onun memelerini küçük bir sıkmasıyla birlikte içinde tuttuğu nefesi olduğu gibi bırakıyor ve adeta küçük bir orgazm yaşıyordu. Onun bu hali adamı daha çok tahrik ediyor ve kadının adam tarafından okşanmaya, avuçlanmaya aç, seksi memelerini sıkıp sıkı bırakıyor, mıncıklıyor, meme uçlarını avuç içinde, parmak uçlarında hissedecek şekilde oynuyordu.

Adam, sanki kadının aldığı zevklerin aynısını kendinde hissediyormuşçasına o da kadının arkasında zevkten inliyor, öpücükler arasında kadının kulağına, onun güzelliğini, seksiliğini, şehvetini öven ve onu ne kadar çok arzuladığını, biraz sonra neler yapacağını, sokak ağzıyla ile kulağına fısıldıyordu. Şehvetin şelale gibi aktığı anlarda, böyle ayıp şekilde konuşmalar, kendine yapılacakları kaba ifadelerle duymak, onu çok azdırıyordu.

Adam da kadının, sevişme arzularını, azgınlığını, cilveli bir şekilde ona belli etmesi, hatta yine adam gibi amiyane tabirlerle kendisine yapılmasını istediği şeyler hakkında dominant söylemler kullanması, adamın da çok hoşuna gidiyordu.

Hatta bir gün sevişme sırasında kadın iyice coşarak, "sik bu küçük fahişeni" dediğini bile duymuştu.

Aslında ikisi de birbirinin karşı cins halleri gibiydi.

* Yorumlarınız bir daha ki bölüm ve hikayeler için esin kaynağı olacaktır. Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin

*Resimler temsilidir...