üçüncü bölüm

52 9 33
                                    

sabahın erken saatlerinde, alex ve magnus, olabildiğince sessiz ve dikkatli bir şekilde iniyordu yangın merdivenini. alex, elinde baltasını sıkıyor, karşılarına bir şey çıkacağını düşünmekten kendini alamıyordu. aklına sürekli iğrenç senaryolar geliyor, gözleri doluyor ve midesi bulanıyordu.

üçüncü katta, magnus'un seslenişi alex'i kötü senaryolardan kurtarmıştı. koridorun sonundaki kapının önünde dikilen zombiye baktı alex. eğer magnus uyarmasaydı o kötü senaryolardan herhangi birisi gerçekleşecekti.

magnus tam kapıya uzanıp yangın merdivenini kapatacaktı ki zombi onların kokusunu almış olmalı, onlara döndü ve bir zombiye göre daha hızlı adımlarla onlara ilerlemeye başladı. alex kapıya uzanıp magnus'a yardım etti. birkaç saniye daha geç kalsaydılar ikisi de tahtalı köyü boylayacaklardı.

kapının arkasından yankılanan çığlıklara kulaklarını kapattı alex ve hızlıca merdivenlerden aşağı inmeye başladı. magnus son bir kez daha sağlam olduğunu kontrol edip alex'in peşinden indi.

birinci kata indikleri vakit magnus dürbününü çıkarıp binanın arkasındaki otoparkı inceledi. "temiz duruyor. yani, bir iki tane var."

"onları buradan vuramaz mısın maggie?"

"çok ses çıkar. arabayı ayarlarken vurabilirim ancak." magnus dürbünü indirip aşağı inmeye devam etti. alex, uzaktan kaşları çatılı bir şekilde zombilere baktı. "hepsini çıktıkları yere geri yollayacağım." yeminini ettikten sonra basamakları birer ikişer atlayarak magnus'a yetişti.

binanın arka tarafında, "yemeğini" yemekte olan bir zombiyle karşılaştılar. zombi doğrulup ağzını açtı, yerdeki cesede ait birkaç et parçası yere döküldü.
magnus, alex'in önüne geçmek istedi ancak alex buna müsaade etmeden baltasını üzerine doğru gelen zombiye salladı. balta, zombinin boynuna saplandı ve kafasını bedeninden ayıracak bir şekilde kesti.

"sana bir daha aşık oldum alex."

alex'in ona verdiği cevap, tekrardan ölüye dönmüş zombinin üstüne kusmasıydı. ancak gözlerinin dolmasının sebebi midesindeki kasıntının acı vericiliği değil, magnus'un ölüm tehlikesiydi.

magnus sırtını sıvazladı alex'in ve yeşil saçları yüzünden çekti. "iyi misin?" magnus alex'in kusmuğundan tiksinmişe benzemiyordu. "sadece çok iğrenç geldi." dedi alex ve doğrulup yüzünü sildi.

otopark tellerine tırmanıp atladılar.

"sence bir motor mu çalsak? arabaların alarmı sıkıntı çıkarabilir."

"motor mu..?" alex başını yana yatırdı. "fazla tehlikeli değil mi? yani bir zombinin üstümüze atla-"

"alex. zombiler motordan hızlı gidemez." magnus gülümsedi ve sevgilisinin saçını karıştırıp en yakınındaki motora ilerledi. "şimdi, sana blitzen'in bana öğrettiği şeyi göstereceğim."

"bence fazla oyalanma yoksa buradan bir motorla değil eksik organla çıkacağız." alex etrafa baktı, otoparkın ikinci sırasında istemedikleri bir ziyaretçi vardı. "çabuk hallet."

magnus çoktan motorla ilgilenmeye başlamıştı. "hatırlıyor musun? babamın arabasını çalmıştım. ve tam da o gün salağın teki anahtarla çizmişti."

"kapa çeneni de yap işini." alex gergindi ve magnus'un hâlâ laf ebeliği yapmasına sinir olmuştu. onunla konuşmayı tabi isterdi ancak her şeyin bir sırası vardı ve şu an magnus'un motora düz kontak yapması gerekiyordu.

"senin ehliyetin var mıydı bebeğim?" magnus çıkardığı kablolara bakıyordu. "evet var, doğal olarak."

"güzel, sen motoru sür ben zombileri vurayım. biliyorsun paintball'da senden daha iyiyim."

"babanın avcı tüfeğiyle motor üstünde kaç zombiyi öldürebilirsin?"

magnus düşündü taşındı ve kabloları birleştirip motoru çalıştırdığında alex'e döndü. "e yine senden daha fazla!"

davetsiz misafirler motor sesine doğru dönüp onlara ilerlemeye başladığında alex motora binmiş, magnus da binmeden önce ateş etmişti.

alex, baltayı magnus kucağına bırakıp motoru sürmeye başladı. bu ona iyi günlerin olduğu zamanda eski bir arkadaşı olan tj ile yaptığı motor yarışlarını hatırlatmıştı. beyni yine korkudan kaçmak için yer arıyordu.

şehrin geniş ve artık savaş alanına dönmüş caddelerine çıktıklarında magnus, kollarını alex'in beline sarmıştı. "sana kaçıncı defa aşık olduğumu unuttum!"

"eğer bir kez daha iltifat edecek olursan heyecandan motoru yanlış yöne kıracağım ve bu bizim duvara saatte 150 kilometrelik bir hızla toslamamızı sağlar!"

"vay be! sana deliler gibi aşığım."

-
selammm, nasıl gidiyor? bu kitabın final bölümünün gelmesini iple çekiyorum ben LCMEPDÖAODPP
görüşürüzz ♡

zombie'fierrochaseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin