YusufSabahın ayazı tüm gücüyle içime işlerken ezanlarda yavaş yavaş okunmaya başlamıştı.Gece yarılarına kadar yanan evlerin ışıkları asıl şimdi yanmalıydı.Pencereyi biraz daha açarak etrafı seyretmeye başladım.Bu vatana bir tek ezan yakışıyordu.Ecdadımızın yaptığı savaşlarda bile ezan sesleri hiç eksik olmuyordu.
"Yusuf daha kaç defa bağırmam gerekiyor!"
Hasanın sağır edici bir şekilde kulağıma bağırmasıyla kendime gelmem bir oldu.
"Kardeşim ne bağırıyorsun.Az kalsın sağır olucaktım."
"Şu camı kapat diye kaç defa bağırdım sen duymadın.Dondum oğlum burda."
Hasanın yorgana sıkı sıkıya sarılmış halini görünce gülmeme engel olamadım.
"Yusuf gülme.Her insan gibi bende üşüyorum.Ayrıca neden bağırışlarımı duymadın?"
"Hiç ya dalmışım öyle."
"Sen öyle kolay kolay dalmazsın.Bir sıkıntımı var?"
Pencereyi kapatarak Hasanın yanına oturdum.Ona rüyamı anlatmalımıydım bilemiyorum.
"Yusuf söyleyecekmisin artık."
"Gece bir rüya gördüm.Rüyamda Kabenin etrafında bir kalabalik görüyorum.Bu insanlar bir yere gidiyorlar bende onların peşinden gidiyorum.İnsanlar saflar oluşturmaya başladılar.Yanıma Ali abi gelerek hadi yusuf geç kalıyoruz diyerek ön saflara geçiyoruz. Namaz kıldıran kişi kuranı o kadar güzel okuyorduki namazı ağlayarak kıldım.Namaz bitiminde Ali abiye namaz kıldıranın kim olduğunu sorunca bana az kalsın Rasulullahın kıldırdığı namaza geç kalıyordun dedi."
"Yusuf sen şimdi Peygamberimizin(sav)imamlığında namaz mı kıldın.Kardeşim bu çok güzel rüya."
Rüyanın diğer kısmını anlatmak istemedim.Hem utandım hem de O bana Rasulullahın emanetiydi.Zamanı geldiğinde Hasana anlatırdım.Ayağa kalkarak abdest almak için banyoya ilerledim.Ben çıktıktan sonra Hasan abdest aldı.Seccadelerimizi sererek sabah namazı için kıyama durduk.*******
2 hafta sonra
Hifâ
Okulların açılmasıyla yeni bir döneme başlamış olduk.Bu sene sınavlara çok iyi çalışmalıydım ki seneye rahatlıkla test çözebileyim.Tenefüs zilinin çalmasıyla arkama dönüp kızlarla umre hakkında konuşucaktım.Esma konuşmama fırsat vermeden telefonunu bana doğru uzatarak yeni tanıştığı çocuğu gösteriyordu.Diğer kızlarda çok yakıştıklarını söylüyorlardı.Hafızamı yoklayarak sanırım bu çocuk Esmanın dördüncü sevgilisi oluyordu Kızların bu haline çok kızıyordum.Önüme dönerek Hacer'i aramaya başladım.Biraz onun yanında otursam iyi olacaktı.Hacerle geçen seneden beri arkadaştık.Edepli ve ahlaklı bir kızdı.Dersinde başarılı ve öğretmenler tarafından sevilen bir öğrenciydi.Cuma günleri evlerinde olan sohbete benide çağırır arasırada olsa giderdim.Yanına geçip oturduğumda tebessüm ederek selam verdi.Aynı şekilde bende tebessüm edip selamını aldım.Bana yeni bitirdiği kitabı göstererek hayranlıkla okuduğunu söyledi.Kitap onu çok etkilemiş olacakki banada okumamı tavsiye etti.Kitabı elime alıp incelemeye başladım.Halit Ertuğrul'un Düzceli Mehmet adlı kitabıydı.Bu kitap gerçektende etkileyici bir kitaba benziyordu.Çıkışta Hacerle beraber giderken Esmanın bakışları dikkatimi çekti.Neden böyle bakıyordu anlamıyordum.Hacer,Esma'nın bakışlarını görmüş olacak ki konuşmaya başladı."Tüm gün Esmanın bakışları bizim üzerimizdeydi.Hadi Esmanın yanına git.Daha sonra yine beraber gideriz.Allah'a emanet ol."
"Sende Allah'a emanet ol Hacer." Hacerin yanımdan ayrılmasıyla Esma bana doğru gelmeye başladı.
"Neden o kızla konuşuyorsun?Onu sevmediğimi ve nefret ettiğimi çok iyi biliyorsun ve hala onunla görüşüyorsun."
"Hacer çok iyi bir kız.Neden ondan nefret ediyorsun anlamıyorum."
"O kız hakkında seninle tartışmak istemiyorum.Sana tekrar söylüyorum.O kızla bir daha konuşma."Esmayı anlayamıyordum ne derdi vardı Hacerle.Yanımdan ayrılarak yeni tanıştığı çocuğun yanına gitmeye başladı.Esma'nın bu halleri hiçde iyiye gitmiyordu.Onun hakkında böyle düşünüyorsam bu insanların durumu ne olucaktı.Kimlikte dini İslam ama islamın emir ve yasaklarını uymuyorduk toplum olarak.Elhamdülillah müslümanız diyorduk ama bir müslüman gibi yaşamıyorduk...Selamun aleykum arkadaşlar.Uzun bir ara oldu yeni bölüm yayımlayamadım.Bugün iki bölüm yayımlıcam inşallah.Dualarınızı eksik etmeyin Allah rızası için.Her hastalığın bir şifâsı vardır Rabbim bizimde şifamızı verir inşallah...Allah'a emanet olun:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cennete Götüren Sevda
SonstigesOnlar daha hamdı.Aşkla,sabırla,duayla piştiler.Şimdi ise Allah rızası için yanıyorlar... Hifâ ve Yusuftu onlar... Ömürlerini Allah yolunda geçirmek için söz verdiler.Birbirlerinden habersiz çıktılar bu yola...