Sabah saat 5e kadar karakoldaydık. Ve hiçbişey olmamış gibi evimize geri döndük. Başka ne olabilirdiki? Eve gidince güzel bi uyku çektim. Uyandığımda saat 4dü. Abi sanırsın kış uykusuna yattım. Sabah kalkıp yüzümü yıkadıktan sonra bişeyler atıştırdım. En yakın arkadaşım Aleyna'yı aradım. Telefonu kapalıydı. Ulaşamadım. Ama cidden kendimi kötü hissediyodum. Bunca şeyden sonra hiçbişey olmamış gibi davranmak mı? Ahh yapma. Ben boyle duramazdım. Aleynaya da ulaşamamıştım zaten. Tek başıma , annemlerden habersiz karakola gittim. Galiba ilk defa şansım yaver gidiyodu. Çünkü o adamlar orda değildi. Bi polisi yanıma çağırdım. Bana "neler oluyo?" bakışı attıktan sonra herşeyi bir bir anlattım. İlk baş bana "Bu saçmalık. Kafayı mı yedin kızım?" der gibi baksada babamları aramak için benden uzaklaştı. Doğru mu yaptım söylemekle bilmiyorum. Ya babam kızarsa? Şuan hiçbişey düşünücek halim yoktu. Sadece korkuyodum ve bekliyodum. Beklemekten başka çarem yoktu zaten. Babamlar yaklaşık 10 dakika sonra geldiler. Beni alnımdan öptü ve "niye burdasın?" bakışı attı. Hiç bişey demedim. Sadece suratımı buruşturdum. Çünkü korkuyodum. Olanları anlattığım polis yanımıza geldiğinde benim söylediklerimin doğru olup olmadığını babama sordu. Babam bana olanları anlattığım için kızmış gibi baksa da doğruladı. Ben sadece olanları izliyodum. Hiçbişey demedim. Polis bizden uzaklaşıp bi odaya gitti ve yaklaşık 6-7 dakika sonra yanımıza geldi. Ve bizi o odaya götürdü. Olanları anlatmamız için bize hareket çekti. Babamda anlatmaya başladı. Bu anlattıklarımızı duyan şaşıyor , imkansız bakışı atıyordu. Ki haklılar. Yani sanırım.
2 saat sonra bizi eve yolladılar. Babam yolda giderken bana bişey demedi. Sadece bana kötü kötü bakıyodu. Kızdığını biliyodum.
Eve vardığımızda babam yanıma gelip masumca konuşmaya başladı.
"Kızım, benden habersiz niye böyle bişey yaptın?"
"Onca yaptıklarından sonra cezasız mı kalıcaklar baba? Nolur yapma. Ya bize yaptıklarını başkalarına da şuan yapıyolarsa? Yazık degil mi? Bunca olanlardan sonra bütün bu olanlara göz yumamayız. Bunu benden , hele de bizden isteme lütfen."
Babam beni anlıyormuş gibi bakıp kafa sallıyodu. Bütün bu dediklerimi onaylıyodu. Ki buda içimi az da olsa rahatlatmıştı. Babam alnımdan öpüp yanımdan gitti. Saat 8e geliyodu. Annem mutfakta yemek hazırlarken , bende günlüğüme olanları yazıyodum. Napabilirdim ki başka? Günlüğüme olanları yazdıktan sonra telefonumu elime alıp facebookta arkadaşlarımla konuşmaya başladım. Kimseye olanları anlatmadım. Sadece iyi olmaya çalışıyodum. Biraz da olsa moralimi yerine getirmek için en sevdiğim şarkı olan edis-benim ol şarkısını son ses açıp dinledim. Güzel hissediyodum. Eskisinden daha da güzel. Annem yemek yemem için beni çağırdığında 5dakikada yemeğimi yiyip odama geçtim. Mutfağa su içmeye gittiğim an babamın telefonu çaldı. Merak edip gizlice dinlemeye başladım. Babamı karakola çağırıyolardı. Galiba bugün olanlar yüzünden. Babam bize "arkadaşların yanına gidiyorum." diyerek evden çıktı. Bende annemlere Aleynayla okula hazırlık olsun diye ders çalışmaya gidiyorum diyerek evden çıktım. Tabikide ders çalışmicaktım. Ben kim ders çalışmak kim Allah aşkına? Bedenim bile 2yken dersten bahsetmeyin bana. Herneyse. Babamı takip ediyordum. Kendimi gizli bir casus gibi hissetmem için yanıma siyah gözlüğümü ve paltomu da almıştım tabi. Babam karakola girdi ve bende arkadasından. Galiba olanlar haklanmıştı. Çünkü babam güvenlik kameralarını göstermek için polise vermişti. Ve o 2 adamla birlikte cemal amca cezaevine gönderildi. Ben sevinçten kendimi tutamayarak koşup babama sarıldım. Babam bana "Napıyosun sen burda?" der gibi kızgın bi şekilde bakıyodu. Ben moralimi tabikide bozmadım. Çok sevinçliydim. Hiç kimse moralimi bozamazdı. Taa ki o ana kadar.