3

137 15 3
                                    

Sınıftan çıkıp yemekhaneye doğru ilerlediler.Yemekhaneye girdiklerinde yemeklerini aldılar ve boş gördükleri masaya oturdular.Tam yemeklerini yemeye başlayacakken okulun kaltağı oldukları her hallerinden belli olan bir grup amigo kız masalarına yaklaştı.İçlerinden en önde olan ve aynı zamanda en sürtük görünen kız öne çıktı.
"Siz yenisiniz herhalde.Yeni olduğunuz ve kuralları bilmediğiniz için sizi affediyorum.Şimdi hemen siktir olun ve bir daha bu masaya oturmayın.Yoksa..."diye konuşmasına devam ederken Simay ayağa kalkıp kızın sözünü kesti ve onu tekrar ederek "Yoksa?" dedi.Sürtük kız Simay'ı ve diğerlerini süsdü.Gözleri Buse'nin üzerinde durdu.
"Sen benim erkek arkadaşımın yanına oturan o kızsın."
Buse'de Simay'ın yanına ilerledi.Ellerini kızın boğazında gezdirdi ve damarın üzerine hafifçe bastırdı.
"Güzel damar sürtük,eğer o damarı sende seviyorsan uzaklaş buradan.Yoksa birileri yanlışlıkla o harika damarı kesebilir."
Son cümlesini üzerine basa basa söylemişti.Kızlar hafifçe gerilediler.
"Hıh,ne yapabilirsin ki?"
Buse kıza biraz daha yaklaştı,Tokadını en sert şekilde kızın suratına indirdi.
Kız kalkmaya yeltenince kızın sarı saçlarını çekti.En yakınındaki çorba kâsesini kızın saçlarına döktü.
Simay'da boş durmadı.Bardağındaki tüm kolayı kızıl saçlı amigonun suratına fırlattı.
Esin kahkahalarla onları izlerken hamburgerini yan masadaki Furkan'ın kafasına attı.Furkan ise hamburgeri atanın arkadaşı olduğunu sanıp elmasını ona attı?
Böylece ortaya çıkan yemek savaşını kızlar kahkahalarla izledi.
Simay'ın suratına gelen ketçapla gülmeleri yarıda kesildi.Simay'ın gözlerindeki ateş 2 km. öteden görülebilirdi.
"O!Ketçabı!Suratıma!Kim!Attı!" dedi her kelimenin üstüne basa basa.
"Ben attım,güzelim. Sıkıntı mı var?" Dedi tanıdık bir erkek sesi.
Üçüzler anında sesin geldiği yere kafalarını çevirdi.
"SEN!" Diye bağırdı Simay.
Karşısındaki oğlan, Simay'a sırıtarak baktı.
"Benim sırama oturmanın bedelini ödeyeceksin!" Dedi çocuk. Simay titrek ve sinir bozucu bir kahkaha attı.
"Sen mi? Ahaha(!) Bana!Ceza(!) vereceksin?!" Dedi Simay. Kızın bu davranışları oğlanın sinirini bozmuştu. Çocuğun gülen suratı bir anda düştü. Onun yerine çocuğun gözleri tıpkı Simay'ınki gibi savaş başlatan bakışlarla doldu. Buse ve Esin, Simay ile çocuğun arasındaki kavgayı tenis maçı izler gibi izliyorlardı. En son Buse ve Esin birbirlerine tek kaşlarını kaldırarak baktılar.
Çocuk, Simay'a doğru kararlı adımlarla yürümeye başlamıştı ki...
"Doğu!" diye bağırdı biri.
"Bu senin yanında oturan salak çocuk değil mi?" dedi Buse, Esin'in kulağına eğilerek. Esin, kardeşine kaşlarını çatarak baktı. Sonra Simay'a sataşan çocuğun adının Doğu olduğunu öğrenmelerini sağlayan çocuğa baktı. Esin'in beyninin içinde Caroline'ın sesi yankılandı:
"Derin, kusura bakma. Selam veremedim..."
Esin, Derin'e baktı. Doğu'ya karşılık oldukça sevimli görünüyordu. Aslında şu ana kadar gördüğü en sevimli ve yakışıklı çocuk bu olmalıydı.
Saçmalama,dedi Esin kendi kendine. "Sen yakışıklı çocuğu ne yapacaksın, senin kalbin bile yok!" Esin iç sesini doğrularcasına başını salladı.O duygularıyla haraket etmeyi yıllar önce bırakmıştı.
Buse'nin gözleri, ikisinin arasına yeni katılan çocuğa takıldı. Mavi gözlüydü ve çok masum görünüyordu. O sarışın sürtük böyle biriyle çıkmayı hak etmiyordu. Gerçi, o ne anlardı ki? Çocuk çok sevimli, yakışıklı ve çekiciydi; ancak ona göre değildi. Dünya'da ona göre hiçbir erkek yoktu, bu çocuk sadece onlardan biriydi.
"Buse, Nefes'te araya girdiyse sizin işiniz biter kızım!"
Buse bir anda yanında beliren Caroline'ın bacağını tekmeledi.
"Onlar kaç kişi olurlarsa olsunlar, ne kadar popüler olurlarsa olsunlar bizim yanımızda bir hiçler!" Dedi Buse ve lafı qoydu. (Aslında hiçler değil piçler olacaktı da, neyse .s.s.s)
Simay'ın eli çizmesine uzandı ve BAM! (acaba ne vardı? Sonraki bölümde söyleyeceğiz😀😀😀)

(Yazarlarda sizin kadar heyecanlı😍😱)
Simay çizmesindeeeeeennn...(Bi saniye yazarlardan biri hapşırdı. Çok yaşa Eso! En son ne demiştik biz? Hee, aferin Böse. Hatırlattın sagolsun)
Simay çizmesinden jilet çıkardı. Ve Doğu'ya doğru sallamaya başladı.
"Beni bununla mı korkutmayı düşünüyorsun?" Dedi Doğu alayla sırıtarak. Doğu'nun yanındakilerde gülmeye başladı. Buna sinirlenen Simay, Esin'e göz kırptı.
Esin'in eli (eller rahat durmuyo😒😑☺️😋😝) boynundaki kolyesine uzandı. Kolyeyi açtı ve bordo renkli kadife yüzeyi elledi (töbe töbee😑😑) kolyenin içinden...
Jilet çıktı.
Onun yaptığını gören Buse elini upuzun saçlarında gezdirdi ve tenine değen metali hissedince sırıttı.
Üç kardeş elindeki jiletleri karşılarındaki popüler ama bir sineğin vızıltısından farksız olan ilk defa jilet gören masum köylülere doğru salladılar.
"Bunlar tam bir deliler! okulda bile yanlarında jilet taşıyorlar! O kız! Sevgilimin yanına oturan o kız! Saçlarında jilet saklıyor!" Diye cırlamaya başlayan sarı orospuya karşılık olarak Nefes:
"Kapa! Şu! Lanet! Olası! Çeneni!" Dedi.
***
İlk olarak okuyup oy vermediğiniz için içtenlikle Allah razı olsun😑😑 biz kitap yazarken Elvan Hoca bize sürekli "NE YAZIYORSUNUZ SİZ ORADA?!" diyerek bizi desteklediği için saygıyla anıyoruz -hayır ölmedi- Furkan'a bize dublörlük yaptığı için teşekkürler.
Gelecek bölümle ilgili spoiler:
*Esin,Simay ve Buse üçüz olacak. -tamam saçmaladık. Sustuk- Konuk oyuncuları çok beğeneceksiniz. Hatta "Dikkat! Dublöre aşık olabilirsiniiz!💘💋" Diyoruz. 😀😍💗💘👻👩🏻👩🏽👩🏽😜❤️.

ÜçüzlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin