_
You've always loved the strange birds
Now I want to fly into your world_
Korkuyu hiç bu kadar somut bir şekilde hissetmemişti. Sanki elini uzatsa korkuyu yakalayacak, bütün vücudu ateşler içinde yanmaya başlayacaktı.
Hiç bu kadar korkmamıştı.
Polislerin kararlı ifadeleri, kolları arasında bayılmak üzere olan bedenin baygın bakışları, etraftaki kan kokusu, az önce sıkılan merminin verdiği panik...
Seokjinin mırıldanmalarını bile duymuyordu.
" Seni seviyorum. " diye mırıldandı Seokjin polisler yanlarına doğru temkinli adımlar atarken. Taehyung onu duyuyora benzemiyordu. Yüzündeki donuk ifadeyle polislere bakıyordu fakat gözleri titriyordu.
Seokjin o kokrtuğu ve endişelendiği için kendine kızak istedi fakat yapamadı. Saatlerdir gördüğü işkencenin üzerne sevgilisini yaralayan adamı öldürdüğü için bir gram pişman değildi. Neden olsundu?
Her şerefsiz onun elinden ölmeyi hak ediyordu. Her şerefsiz acı çekerek, ölmeyi dileyerek ölmeyi hak ediyordu. Seokjin zamanı olmadığı için erken öldürmüştü ama o adamın rahat rahat nefes almasına izin veremezdi.
Polis sirenleri duyduğu andan beri zihni kendisine tek bir şey fısıldamıştı.
' Durma, çabuk. '
Seokjin uslu bir çocuktu dinlemişti. Ödülünü de almıştı, adamın gözleri sonsuzlukta kayarken izlemişti.
O öldürmüştü.
Sevgilisine, Hyunguna zarar veren adamı o öldürmüştü.
Şerefsiz olanın oğlunu da öldürmüştü. Belki hapse girmezse diğerini de öldüreceğinden emin olacaktı.
Fakat hiç bir zaman pişman olmayacaktı çünkü hak etmişti. Ölümün en güzelini hak etmişti o adam. Seokjinin elinden bir ölüm en güzeliydi. En tatlısı, en heyecanlısı, en acılı ve en uzun olanı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
no time to die | taejin
RandomKomiser Kim Taehyung sıradan bir kayıp davasını çözmek için gittiği rutubetli binada hayatının aşkını göreceğinden habersizdi. #taejin #bottomjin #toptaehyung