İntihar

100 11 14
                                    

Yeni bölüm sizlerle. Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın ♥️

Birkaç ay önce

Karaca ona saldıran adamı çizerken başka birinin daha resmini çizmişti . Yılmazın geldiğini farketmediği için iyice resme odaklandı. Gördüğü adamın kim olduğunu bilmiyordu . Yılmaz'ın kapıyı iteklemesiyle çıkan sesten korkup kağıdı saklamaya çalıştı . Kağıt masanın arkasına düşmüştü .

"Ne yapıyorsun "

"Hiç" gözlerini kaçırdı Karaca ama Yılmazın ciddiyetle bakan suratı karşısında doğruyu söylemek zorunda kaldı.

"Bi adam vardı. Bir kere burayı izlerken görmüştüm . Onu çizdim "

"Bı bakayım kimmiş belki tanıyorumdur "

Karaca masanın arkasına düşen kağıdı almak için eğildiğinde aşagıdan gelen sesle hızla Yılmazla aşagıya koştu . Böylece ikisinin de aklından kağıt uçup gitti.

Günümüz

"Tabi ya " dedi Yılmaz . Duygu şaşkınlıkla ona döndü

"Noldu "

"O gün nasıl unuttum o kağıda bakmayı nasıl "

"Ne kağıdı ne diyorsun anlamıyorum"

"Kalk kalk çabuk buldum galiba " diyip hızla kalktı Yılmaz. Duygunun elini tutmuş peşinden sürüklüyordu.

Yılmaz hızla odaya koştu . Azer ne olduğunu anlayamamış Yılmazın peşinden gitmekle yetinmişti .

"Noluyo Yılmaz "

"Abi Karaca bir resim çiziyordu. Biri burayı gözetliyomuş . Belki o kaçırmıştır Karaca'yı. O resmi bulmam lazım . "

Azer panikledi . Yılmazı durdurdu ve bağırmaya başladı.

"Çık dışarı Yılmaz "

"Abi ama "

"Çık dedim sana . Defol "

Yılmaz anlamsızca bakarak odadan çıkmıştı . Azer neyden korkuyordu bu kadar . Sakladığı şey neydi . Karacaya ulaşabileceği fotoğraftan haberi yoktu .

Karaca yavaşça gözlerini açtı . Saat kaçtı bilmiyordu . Dışarıyı görebileceği bir pencere bile yoktu . Başını kaldırdığında masanın üstünde duran poşeti gördü . Adam yemeği bırakmış çoktan gitmişti . Hızla masaya koştu . O kadar açtı ki her geçen gün daha da acıkıyordu . Nereden bilebilirdi bir gün gözlerini burada açacağını . Aklına türlü türlü yemekler geliyordu.  Dudağını yaladı . Kuru dudakları vücudu gibi hala direnç gösteriyordu .

Fadik oğlunun kapısını tıklattı ama Azer odasında yoktu . Kapıyı açtığında gördüğü tek şey boş şişelerdi .

Vartolu Azer ve Akın birlik olmuş her gün akıla gelecek gelmeyecek her yere bakıyorlardı . Bu duruma dayanacak güçleri kalmamıştı artık. Azer Yılmazla geçirdiği konuşmayı aklına getirdi. Dikkati dağılmıştı . Vartolu'nun bağırmasıyla kendine geldi . Çocuğa çarpmamak için direksiyonu kırdı ama duvara toslamaktan kurtulamadı .

Gözünü hastanede açtı Azer . Başında Yılmaz onu bekliyordu .

"Abi iyi misin "

"Vartolu Akın onlar nerde "

"İyiler abi "

Yan tarafın perdesi bir anda açıldı. 

"Ulan bizi bı öldürmediğin kalmıştı zaten onu da yapıyordun "

"Aynen " dedi Akın amcasına destek olmak için . Azer kalkmaya çalıştığında Yılmaz konuştu.

"Abi dur ne yapıyorsun ya "

"Bırak Yılmaz gitmem lazım "

Azer kafasını koridora çevirdiğinde gördüğü kişiyle kısa bir şok geçirsede birden ayaklandı . Yılmazı itekleyip koridora doğru hızla yürümeye başladı . Adam o gelene kadar çoktan gitmişti. Elini yumruk yapıp duvara geçirdi. Duvardan aldığı darbeyle eli kanamaya başlamıştı .

"Durun.. naptınız"

Hemşire hızla Azer'in yanına geldi . Bir anda Azer'in elini tutup pansuman için bir bez koydu.  Azer donmuş gibiydi .

"İyi misin"

Azer gözlerinı kıza dikti . Karşısında Karacayı görüyordu.

"Değilim.  Nerdesin Karaca . Bana bir işaret ver nolur . Dayanacak gücüm kalmadı artık . "

Karaca Azer bilmesede o işareti ona çoktan vermişti .

"Beyfendi " diyerek Azer'i omzundan tutup salladı kadın . Azer başını eğmiş eline bakıyordu .

"Elimi sarması gereken kişi sen değilsin "

"Anlamadım "

"Benim kalbime ihtiyacım var . Yanımda olmasına ihtiyacım var "

Azer bir anda kalktı ve hızla yürümeye başladı . Kadın ne olduğuna anlam veremeden Azer gözden kaybolmuştu . Kendini uçurumdan atıcak ve bu acıya son verecekti .

Elini kalbine götürdü . Son kez sevdiğine seslendi  .

"Seni seviyorum Karaca çok seviyorum"

Arabadan indi . Yavaş yavaş uçurumun kenarına yürüdü . Eline silahı aldı ve kafasına dayadı . Deniz onun yuvası olacaktı . Anılar gözünde canlandı.

"Azer "

"Söyle güzelim " diyerek Karacanın saçını geriye itip öptü Azer. 

"İlerde deniz kenarında bir evimiz olsun "

"Nerden çıktı bu şimdi "

"Huzur veriyo deniz bana . Bi de sen varsın huzur veren . En sevdiğim iki şey yanyana "

Azer gözleri dolu dolu güldü .

"Söz güzelim.  Olur da yapamazsam ben sana oradan gelirim "

Gözündeki damla düştü Azer'in . Silahın tetiğine yavaşça basıyordu . Deniz mavisi kana bulanacaktı . Aniden ortalıkta beliren silah sesi yankılandı . Her şey artık kırmızıydı ama aşkın değil acının kırmızısıydı .

😬

Suskun(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin