-1-

79 2 0
                                    

-HİMEKO-


Ben Himeko sıradan Bir lise öğrencisiyim.Arkadaşlarımda normal fakat sadece 1 arkadaşım olan Akiko oldukça anormal."Akiko,Yemek yemen lazım!"dedim elimdeki fasulyeli ekmeği uzatırken."Üzgünüm Himeko-chan!Şu an matematik öğretmenini zehirleyeceğim."dediğinde hiç şaşırmadım."Peki."dediğimde "Merak etmiyormusun?"dediğinde "Bu daha başka yaptığın şeylerin yanında hafif kalır."dedim."Yiyormusun?"dediğimde cevap vermedi.Arkamı döndüğümde Bir oğlanla konuştuğunu gördüm.Oğlan beni farkedip baktığında serseri olduğunu anladım.Akiko'ya beni gösterdiğinde Akiko "Merak etme O iyi biri...Benim arkadaşım."dediğinde gülümsedim.Çatıya çıktığımda derin bir nefes aldım.Duvarın kenarına oturup yiyeceğimi tam yiyecekken birisinin olduğu hissine kapıldım.Çatının kenarında yere sırt üstü uzanmış , ayaklarını demirlere dayamış , gözlerini bana dikmiş olan oğlanı farkettim.Gözlerindeki parıltı ile korkuyla sırıttım "B-Ben zaten gidiyordum."deyip tam kalkarken "Ne acelen var ki?"dedi."Benim dersim-"deyip tam döndüm ki onu hemen dibimde görmemle susmam ve sonra çığlık atarak kaçmam bir oldu.Sınıfa çığlıklar ile girdiğimde herkes "Deprem Oluyor!"dediğinde sınıf başkanı "Saçmalamayın!"dediğinde herkes yerine oturdu.Çığlıklarımı kesip derin nefes aldım."Bir sorun mu var Himeko-chan"diyerek yaklaştı sınıf başkanı."Ç-Çatıda-"diye kekelerken bir oğlan "Olamaz!Çatıda hayalet var!"dediğinde tüm sınıf çığlık attığında sınıf başkanı "Kapatın çenenizi!"dediğinde sustular."Ç-Çatıda bir oğlan vardı.Çok kötü bakışları vardı,Gözleri öfke ile parıldıyordu,Gözlerini hiç çevirmiyordu.Çok korkmuştum!"dediğimde sınıf başkanı gözlüklerini itip "Bunu bir psikoloğa söylemelisin."dedi.Bana inanmadı,tabi ya kim inanır serseri bir kızla gezen bir kıza.Sınıf başkanı sınıftan çıkınca bir kız yanıma geldi.'Korku Klubü' başkanı gözlüklü saçları örgülü uzun eteği ve elindeki 'Hayalet Hikayeleri'kitabıyla tanınmış kızdı."Ben sana inanıyorum..."elindeki kitabın bir sayfasını açıp okumaya başladı."Okul Hayaleti...Çok eskiden okulda dışlanmış bir oğlanın bir kaza sonucu ölmesiyle başlamıştı.Şimdi söylenenlere göre çatılarda saklanır ve intikam adına herkesi öldürürmüş."dedikten sonra yutkundu."Bak bu resmi..."deyip resmini gösterince "Aa!Bu ne?!"dedim dehşet içinde."Hayır...Sanırım...Bu değildi!"dediğimde "Belki kılık değiştirdi."dedi gözlerini dikip."Yok ben almayım."dedim zorla sırıtıp.Kız sinire ayağa kalkıp "Göreceksiniz!O hepinizi yok etsin,Göreceksiniz!"dedi sınıfı gösterip.Hayatım sakin olsun istiyorum,o yüzden saçmalıklar vb.şeylerle uğraşamam.Birden kızın kitabı unuttuğunu farkettim.Merakla kitabı çantamı tıktım.Etrafı kontrol edip kütüphaneye ilerledim.Boş ve en kenarda bir masaya oturup kitabı açtım.Sonunda istediğim şeyi bulup okudum."Okul Hayaleti..."aslında yüzü benziyor gibi.Yok hayır...Gözleri...Bunun gözleri yok!"Peki bu değil."diyerek rahat nefes aldım."Onlara mı meraklandın?"sesi duymamla sıçradım.Camdan başını uzatan Akiko'yu görmemle rahatladım.Olanları ona anlattığımda "Bence sapıktır..."dedikten sonra sırıttı."Peki sen neler yapıyorsun?"dediğimde elindeki Spreyi gösterdi."Okula renk katıyorum."dedi."Peki."dedim.Evet sadece bu kadar.Ben macera,aksiyon istemiyorum.O yüzden tek cevabım var o da 'Peki'.

"Akiko!"bir kaç oğlanın sesini duyar duymaz."Okula renk katmam gerek.Görüşürüz!"dedi.Giderken o gözlerindeki parıltı ile birşey farkettim.O oğlanların ve onun gözündeki parıltılar...Aynı o çocuğun gözlerindeki gibi.Fakat bunların gözleri daha yaramazlık ve sinsilik.Ama onunkiler ise Bir katil belkide bir Psikopatın gözleri gibiydi.Üzgünüm fakat Sakinliğim Meraklığımı yenemez!"Himeko Zamanı!"deyip bağırdığımda kütüphaneci ve kütüphanediler sus anlamında işaret yaptığında "Üzgünüm."dedim.Kütüphaneden sessizce çıkarken kitabı bir masanın üstüne bıraktım.Sınıfa geri döndüğümde "Himeko-chan!Bizde çantanı alınca kaçtın sandık."dediklerinde gülüp "Hayır işim vardı."dedim.Sırama otururken düşündüğüm tek şey 'Araştır!'idi.

Geçmiş~

Sarı boyalı kısa saçlarımı düzeltip Akiko-san'a yaklaştım.Utançla kızarıp elimdeki mektubu verip koşarak kaçtım.Şaşkın baktığını hissediyordum.Nana-chan(Adı Nanami ama Nana derler) kızıl kıvırcık saçlarını savurup yanıma geldi.

"Verdin mi?"dediğinde başımla onayladım.Ağzındaki sakızı sesli şekilde çiğneyip gülümsedi."İyi arkadaş" deyip sarıldığında tam ellerimi sırtına koyacakken çekilip "Akiko-san benim gibi bir kızı reddetmez!Ederse onu pişman ederim!"deyip yumruğunu havaya savurdu.Kıkırdadığımda yan bakış atıp sırıttı.

Akiko-san'ı kütüphane camından izlerken Nana-chan elleri ile oynadıktan sonra bana doğru döndü.

"Kesin reddetçek!"üzüntüyle baktığımda dudağını büktü."O zaman vazgeçerim.Zaten reddetmese bile vazgeçeceğim."dediğinde şaşkınlıkla baktım.

"Neden?"dediğimde bana doğru dönüp çenemi tuttu.

"Seni seviyorum"dediğinde şaşkınlıkla kaldım.Ellerini ittirip geri çekildim.

"Ben...Ben öyle değilim!"dediğimde öfkeyle kaşlarını çattı.

"Beni geri çeviremezsin!"diye bağırdığında gözlerim doldu.Kütüphaneden koşarcasına çıktım.Yakın arkadaşım...Bu olamaz!Gözlerimin kızardığını hissedince lavaboya gidip yüzümü yıkadım.Sarı boyalı saçlarıma baktım.Saçlarımı çekiştirip sinirle tısladım."Tüm bunlar kabus!"

O gün okul çıkışı kuaföre gidip saçımı eski rengi siyaha çevirttim.Saçlarıma  bakıp zorla gülümsedim.

'Ondan uzak durursam herşey yoluna girer'

-Şimdiki-

O günden 1 kaç gün sonra Akiko-san beni görüp mektup ile ilgili soru sorunca dayanamayıp herşeyi anlattım.Akiko-san ile arkadaşlığımız böyle başlamıştı...

Adventure Time (Adventure School)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin