Yaren'in Anısına

26 4 1
                                    

Dost...
Uzun zaman oldu. Sen gittikten sonra kendimi çok sorgular oldum. Yaren... Bu sensin. Kimseye anlatamadığım. kimseye adını dahi söyleyemediğim. Bu hikaye ile yaşatacağım seni. Ufak bir nebze de olsa iyi hissettirecek beni. Belki..
Aynı mahallede komuşumdu Yaren. Her derdi, her sorunu, her gülümsemeye ortaktık birbirimize. Canımız istediğinde gezer,üzgün yada bitap olduğumuzda birimiz diğerini ayağa kaldırıdı. Yani her ne olursa olsun birbirimize destekolurduk. Yeri geldiğinde beraber ağlar, beraber güler, beraber hüzünlenirdik.
Onca şehir gezdim, onca insan tanıdım ama yinede "keşke" diyorum. Keşke sen gitmeseydin..
Yıllar geçmiş olsa da her anımda sen varsın... Her gülümsememde, her mutluluğumda, her hüznümde.. Her daim öyle kalacaksın. Ceylan gözlü dostum Yaren..
Çocukluğumuz beraber geçmişti. yıllar geçti liseye başlamıştık. daha fazla sık görüşür olmuştuk. Ber bir şey alacağım zaman bile Yaren'e danışır olmuştum. Güzel bir ikiliydik. Dostluğumuz bakiydi.
Esasında her şey ikimiz için çok güzeldi.
Yaren'in çok derdi vardı. İçine atmamaya çalışırdı anlatmaya çalışırdı bana hep. Ben ise Yaren'in tersine hiç bir şeyi umursamaz ya da bir derdi biranevvel bertaraf etmeye çalışırdım. Her zaman her anımızda dertlerimizi paylaşır, sohbet eder vakit geçirirdik. Beraber konserlere gider, beraber yemek yer, beraber gezerdik. Bende iki yaş küçüktü. Ama bir çok şeyde düşünce yapısı benden olgundu. Yinede çok ağır şeyler yaşardı. Çok badireleri olurdu. Aynı durumda olsam veya aynı şeyleri ben yaşasam kaldıramazdım mesela. Kimine göre basit, kimine göre yaşanması ağır ama farklı dertler. İllaki her insan yorgundur yada derdi çoktur. Dertsiz insan yoktur amenna ve saddakna.
Mezarlıkları ziyaret ederdik. Rastgele bir mezar taşına geçer oturur selam verir sohbet ederdik. Önce bi selamla.. olmazsa olamaz o selam.
Evet... Beni tanıyanlar şuan içinden şunu söylüyorudur "O zamandan kalan bir alışkanlık mıydı? Huzur dediğin kabristanlar. Evet o zamandan beri bana huzurdur. Yaren'in bende bağımlılık yaptırdığı en güzel şeydi bir mezar başı oturup o mezardakiyle sohbet etmek. Ve şuan bile her canım sıkıldığında Huzur'a yani kabristanlara gider yine rastgele bir mezar başına sohbet eder içimi dökerim.
Bu hatta en değerli varlığımdı.. O kadar güzeldi ki.. Gözleri boncuk, sanki bir ceylanın gözleri misali. Bakışları çok masum ve naifti. Gülüşü iç ısıtırdı. Güzel ufak bi gamzesiyle.
Evet o yok. Kaybettim onu. Hemde benim yüzümden.
O son gece hep aklımda. O gece benim karanlık adam olma sebebim. Suskunluğumun sebebbi o gece.
17.Şubat.2007
Soğuk bir cumartesi gecesiydi. Duşumu aldım, uyumuştum. Gece 3 gibi telefonum çaldı. Uykulu gözlerle ekrana baktım. Ceylan Gözlüm arıyordu. Başka biri olsa sessize alır ya da telefonumu kapatır uykuma devam ederdim. Ama arayan benim en değer verdiğim insandı. Uyku sersemi de olsam cevap vermiştim.
Hal hatır sordu önce, sonrasında özür diledi "Geç vakitte seni uykundan ettim." diye. O sırada uyku sersemiyim idrak edemiyorum pek. Sonra anlatmaya başladı dertlerini, gününü, olanı biteni, olmayanı, olması dahi mümkün olmayanı. Babasıyla arası pek iyi değildide esasında. Sürekli eziyet ederdi narin dostuma. Anlattı Yaren ben dinledim. Dinledim ama idrak edemiyorum. Tamam ortada sorunlar var anlatılan birçok dertler. Ha basitte değil ufak tefek şeylere fazla takılmazdı da zaten. Sanki ona bir oyun gibiydi her şey. Sürekli sorunlar onu bulurdu, sınanıyormuş gibi.
konuşma bitti ve sustu bir müddet.. Ver sordu bana; "Ben şimdi ne yapmalıyım?" diyeç.
Bende bir anlık boşlukla; "Ölüm güzeldir. Dertler biter." dedim. Tabi bu söylediğim şey ironi bir şekildeydi, şaka misali söylemiştim.
Söyledim ama uyku sersemiyim bir yandan, yorgunum bir yandan.
Ben şey gibi düşünüyordum o an; Hani bitse de uyusak, yarın konuşsak.
Ama nerde...
Elinde ekmek bıçağıyla ve benim vereceğim iki kelam cevabı bekliyormuş.
Ben o cümleyi kurduktan sonra "Peki" dedi ve korkunç bir ses duydum. Hani korku filimlerinde olur ya bir bıçak saplanır ve o bıçağın çıkardığı ses.. işte o! Gözlerim fal taşı gibi oldu o an. Titrek bi ses tonuyla seslendim sonra bağırmaya başladım. Telefonun yere düşme sesi kulağımı çınlattı. Sonrasında ses yok... Ben bağırmaya devam ediyorum. Sonra kendimi telkin etmeye başladım. "Kötü düşünme bir şey olmamıştır.."
ve bu telkinim sabaha kadar sürdü. Sabah olduğunda evlerine koştum. Evlerinin önü kalabalıktı. Birinin kolunu tuttum, titrek ve korkak bi sesle; "Ne oldu?" diye sordum. "3. katta oturan İhsan abinin kızı intihar etmiş." Bu cevap beni dizlerimin üstüne çöktürdü. Sol yanıma bir ağrı saplandı. Ellerim ayaklarım bir anda boşaldı. Dizlerimin bağı çözülmüş gibi tutmaz oldu.
Elinde bıçakla beni beklemiş Yaren.. Sonra çenesinin altından boğazına saplamış bıçağı, aşağı doğru indirerek boğazını tamamen parçalamış. Çıkamadım yukarı. Hayatımda hiç bu kadar ağladığımı hatırlamıyorum. Hıçkıra hıçkıra bağıra bağıra ağlar buldum kendimi. Sol yan ağrısını ilk onda hissettim.
O gün bir şekilde bitti. Polis, soruşturmalar, otopsi felan..
Ve sonra toprağa verdik ertesi gün.
Ve bu şiir döküldü o gün.

Cennetle dünya arasındaki mavi ufuktayım.
Her günüm birbirine benziyor.
Her gece aynı rüyayı görüyorum.
Boğucu toprak kokusunu,
Kimsenin duymadığı çığlığı,
Kalbimin yerinderen fırlayacakmışçasına atışını.
Şimdi,
Şimdi başladığım yerdeyim.
Kayıp hayaller sahnesinde kendimleyim.

Ve yıllar geçti. Şiir düzenlenerek bu hale geldi.
Yıllar geçsede Yaren'in ölümü dün gibi hep bende. O gece ve defnedilirken yağmurun toprağı boğucu yapması..
Bir defnedilirken bir de ölümünden 10 yıl sonra gittim mezarına. Yüzüm yoktu.  Belki de başka bir şey..
Yaşamayı en iyi şekilde hak ediyordu. Ceylan Gözlüm..
Şimdi burdan sesleniyorum,
Rüyalarımda olduğu gibi. "Beni affet. En kısa zamanda yanında olacağım güzel dostum Yaren.
Selametle.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Hüznün Son GünüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin