Taşıyıcı Anne

Klinik

       Bütün klinik Havva Hanım'ın "Nasıl yani böyle bir şeyi asla kabul etmem." diye bağırmasıyla inledi. Havva Hanım yirmilerinin başında genç ve pek güzel birisiydi. Eşi Adem Bey ile olan iki yıllık evliliğinin sonucunda bir türlü hamile kalamaması çoğu kişinin diline düşmesine neden olmuştu. Her ne kadar anne olmak istese de bir türlü bu isteğine ulaşamayan Havva Hanım son çareyi gittiği bir klinikte bulmuştu. Gittiği klinikte rahminin bebek taşımak için uygun olmadığını öğrenen Havva Hanım yıkılmıştı. Her ne kadar doktor, bebek sahibi olmalarının başka bir yolu olduğunu söylese de bu yol Havva Hanım'ın kabul edeceği bir şey kesinlikle değildi. "Ben bebeğimi başka birisinin taşımasına asla müsaade etmem. Üstelik onu ben doğurmazsam nasıl annesi ben olabilirim?" dedi. Adem Bey ise bu teklifi beğenmişti. Hem dünyalar kadar sevdiği ve her şeyden sakındığı karısı acı çekmeyecekti hem de ondan bir bebeği olacaktı. Her şeyden önce Havva Hanım'dan bir bebek sahibi olmak onun istediği tek şeydi. Eve gelene kadar karısının sinirlerinin yatışmasını bekleyen Adem Bey eve geldiklerinde "Aslına bakarsan bence çok da fena bir fikir değil hayatım. Küçüklüğümüzden beri sana olan aşkımı biliyorsun. O zamanlardan beri diğer arkadaşlarımın aksine araba sahibi olmak değil seninle evlenip bir aileye sahip olmak istiyordum. Senin de ne kadar anne olmak istediğini biliyorum eğer bunun için tek şansımız bu ise bence bunu kabullenmeliyiz." diyerek karısına düşüncelerini belirtti. Sinirleri pek de yatışmamış olsa gerek ki "Sen benden ne istediğinin farkında mısın? Tabi ki ben de senden bir bebeğim olsun istiyorum ama bu şekilde değil. Eğer onu ben doğurmayacaksam nasıl annesi olabilirim?" diye bağırıp sonra ağlamaya başladı. Karısını daha fazla üzmek istemeyen Adem Bey ona sımsıkı şefkatli bir sarılmayla cevap verip bu konuyu bir daha açmamak üzere kapattı.

       Aradan bir sene sonra Havva Hanım kendisi hakkında söylenen laflardan ve kayınvalidesi başta olmak üzere tüm tanıdıklarının aşağılayan bakışlarından bıkmış usanmıştı. Her ne kadar sağlıklı ve güzel de olsa çocuğunun olmaması insanların gözünde onu eksik bir kadın yapıyordu.  Annesi Adem Bey'e sürekli ondan boşanması gerektiğini ve çocuk sahibi olabileceği bir kadınla evlenmesini söylese de Adem Bey, Havva Hanım'ın çocukluk aşkı olduğundan ve böyle bir nedenden dolayı ondan ayrılmayacağını dile getiriyordu. Bu söylediklerine rağmen içten içe bir çocuğu olmasını isteyen Adem Bey, eşi Havva Hanım'a evlatlık alma fikrini bile sunmuştu ama bebeğini kendi doğurmakta kararlı olan Havva Hanım bu teklifi de reddetmişti. Bir gece Adem Bey ofisteki işleri uzadığı için ek mesaiye kaldı. Fakat yoğunluktan eşine haber vermeyi tamamen unutmuştu. Bütün gece uyumayarak onu bekleyen Havva Hanım ise son zamanlarda eşinin işini bahane ederek kendisinden uzaklaşmaya başladığı belki de kendisini aldattığı düşüncesinden çıkamıyordu. Belki de bir çocuğumuz olsaydı eve olan bağlılığı artardı diye düşündü kendi kendine. Sonra elinde örmekte olduğu hırkaya bakarak yeğeni için değil de kendi kızı için ördüğünü hayal etti. Onun en büyük hayali buydu. Uzun lüle lüle saçları olan dünyalar tatlısı bir kız çocuğu... Küçüklüğünden beri hep onunla tanışacağı günü iple çekerdi. Oyuncak bebeklerini denek olarak kullanır kendi kızı için en güzel saç modellerini arardı. En sonunda ise  saçlarını  tarayıp kafasına kırmızı tacını takınca en güzel hali olduğu hissine kapılırdı. O tüm bunları düşünürken güneş doğmuş sabah olmuştu. Birden bire çalan kapı ile irkilmiş ve hemen kapıyı açmaya gitmişti. Gece mesaisinden gelen Adem Bey'i görünce açıklama yapmasına müsaade etmeden hemen azarlamaya başlamıştı. "Neredeydin, neden bana haber vermedin, ne kadar  merak ettim haberin var mı?..." diye cevap beklemeden soru yağmuruna tutuyordu. Onun bu endişeli halini tatlı bulan Adem Bey gülümsemesini durduramamıştı. Neden güldüğüne anlam veremeyen Havva Hanım ise " Komik olan ne, neden gülüyorsun? " diyerek azarlamaya devam etti. Adem Bey ise " Sanki bir an için karşımda sen değilsin de annem varmış gibi hissettim." derken aniden sustu. Eşini üzmek hayatında isteyeceği en son şeydi. Hemen " Özür dilerim sevgilim bu konuyu açıp seni üzmek istemedim." dediği anda Havva Hanım " İstiyorum." dedi. Ne dediğini anlamayan Adem Bey yüzüne boş boş bakarken Havva hanım " Kabul ediyorum. Senden bir bebeğim olması için eğer illa ki başka bir kadının bebeğimi doğurması gerekiyorsa kabul ediyorum. Sadece senden bir bebeğim olmasını istiyorum." dedi. Kulaklarına inanamayan Adem Bey bir anlığına yorgunluktan hayal gördüğünü düşünse de eşinin kolundan çekiştirip bir an önce gidelim doktora demesiyle hayal olmadığını anladı. Ve hemen kliniğin yolunu tuttular.