Kapı çalar.
Jimin : Teşekkürler.
- Bunun için başım derde giricek.
Jimin : Bir sorun olursa ararsın.
- Görüşürüz.
Jimin elinde poşetle içeri geçer.
Jimin : Evet. Kan hazır.
Jungkook : Ver bana kanı.
Jungkook kanı alır ve küçük bir bardağa doldurur Jimin'e uzatır.
Jungkook : Bunu iç.
Jimin : Pek istediğimi sanmıyorum.
Jungkook : İçmek zorundasın. Al işte.
Jimin Jungkook'un elinde bulunan kana uzunca bakar. Jimin'in ağzındaki sivri dişler iyice gözükmeye başlar ama kanı içmek istememekte kararlıdır. Jungkook Jimin'in uzun bakışlarından sonra elinde bulunan bardağı masanın üzerine bırakıp Jimin'e yaklaşır ve boynunu Jimin'in ağzına doğru götürür.
Jungkook : O bayat ölü kanı istemiyorsan benim kanımı içebilirsin.
Jimin Jungkook'un boynuna bakar.
Jimin : Çekil. İstemiyorum kan falan içmek.
Jungkook : Neden ?
Jimin : Ne demek neden.. İğrenç bir şey bu.
Jungkook : Ama ihtiyacın var.
Jimin : Midem kaldırmıyor. İçmicem dedim.
Jungkook Jimin'e daha da yaklaşır ve boynunu Jimin dudaklarına yapıştırır.
Jungkook : Önemli değil. Yapabilirsin.
Jimin : Canın yanıcak farkında mısın ?
Jungkook : Önemli değil dedim. Yap hadi..
Jimin dişlerini iyice çıkarır ve Jungkook'un boynuna doğru götürür. Tam ısıracağı sırada Jungkook'u iter ve masadaki kanı kafasına diker. Jimin kanı içtikten sonra tadına dayanamaz ve poşetteki tüm kana saldırıp içer.
Jungkook : Jimin-shiiiiiii....!!
Jimin tüm kanı bitirip Jungkook'a bakar.
Jungkook : Jiminnn. Tüm kanı içtiğine inanamıyorum. Şimdi eve ne götürücez.
Jimin : Dışardan birini bulalım.
Jungkook : Kimi bulucaz? Aç gözlü manyakk!
Jimin : Hey.. Bana bağırmaya hakkın yok. Sen içirdin bunu bana.
Jungkook : Hepsini iç demedim.!
Jimin : Jungkook bu bayat kan bile çok güzeldi. Canlı birinin kanını içerken kendimi tutabileceğimi sanmıyorum.
Jungkook : Tutmalısın. Eğer birini öldürmek istemiyorsan.
Jimin : Başarabileceğimi sanmıyorum.
Jungkook : Ben yanında olucam. Gerekirse seni durdururum.
Jimin : Kimseyi öldürmek istemiyorum. Birini öldürürsem pişmanlığıyla başa çıkamam.
Jungkook : Kimseyi öldürmemeni sağlicam. Sürekli yanında olucam.
Jimin : Eğer bir gün kendimi durduramayıp birini öldürürsem senin de beni öldürmeni istiyorum.
Jungkook : Saçmalama. Ne biçim konuşuyorsun.
Jimin : Söz ver bana. Bunu gerçekten yapmalısın.
Jungkook : Kimseyi öldürmene izin vermicem. Böyle birşey asla olmicak. Kendini kontrol etmeni öğreticem sana. Meraklanma.
Jimin : Tamam hadi dışarı çıkalım. Dışarda birisini ben bulucam. Sen de bana yardımcı ol olur mu ?
Jungkook : Olurum. Hadi çıkalım.
Jungkook ve Jimin pansiyondan ayrılırlar. Jimin Seoul'un ıssız sokaklarında yavaşça yürümeye başlar. Bu sefer de arkasından Jungkook onu takip etmektedir. Jimin'in önünde yürüyen hüzünlü bir kız dikkatini çeker. Arkasına dönüp Jungkook'a kızı işaret eder ve peşinden gelmesini söyler. Kız ıssız sokakta köşeyi döner dönmez Jimin kızın ağzını tutarak arkadan sarılır. Kızın çırpınışlarını tutmaya çalışırken Jimin'in gözleri kızın boynunda atan damara takılır. Jimin damarı görür görmez gözleri renk değiştirir ve dişlerini çıkartır. Kendini tutmaya çalışsa da kollarında ki kızın boynunda atan damar Jiminin baştan çıkması için yeterlidir. Jimin dişlerini kızın boynuna saplar.
Jimin kucağında çırpınıp bağırmaya çalışan kızın kanını emerken arkasından bir ses duyar.
Jungkook : Jimin-shiiii...
Jungkook hemen gelip Jimin'i tutar.
Jungkook : Jimin yeter. Kızı öldürüceksin.
Jimin bi Jungkook'a bakar bir kıza. Kızın boynundan süzülen kanı görünce dayanamaz ve tekrar kızın boynuna gömülür.
Jungkook Jimin'in kafasını tutup geri iter. Jungkook'un da kanları görür görmez dişleri çıkmıştı. Jungkook kızı kucağına aldığında kız Jungkook'unda dişlerini görünce korkusundan direk Jungkook'un kollarında bayılır.
Jungkook kızı montla örter ve Jimin'ini de alıp eve giderler.