I Can Be Everything But I'm Never Being A Bad Person

213 45 101
                                    

"Yine de emin misin jeongguk. Yani bence çok tatlı rahip olman ama biliyorsun." biri duyacakmis gibi sesini alcaltmisti. "tanrıyla aran da pek iyi değil." Gulumsemistim. Jimine rahiple aramda geçen olayı anlatmıştım. O andan beri içten içe bi mutluluk duyuyor ama beni test etmeye çalışmaktan asla geri durmuyordu. "Evet jimin zaten geçici bir şey borcumu ödedikten sonra orada kalmam için bir sebep yok. Hem sen söylesene bu Amiral seninle mi yaşayacak?" sorumla beraber gözleri hemen yere dönmüştü. Ne karistiyordu. "Kalacak bir yer bulana kadar evet. Hem kira alacağım endişelenme. Sonra taşınır. Sanırım." cevabına sessiz kalmıştım. Nasılsa yakında bir şekilde kokusu çıkardı.

Yaklaşık yarım saat önce yola çıkmıştık. Bruno henüz uyanmazdi o yüzden adımlarım yavasti. Birkaç dakika sonra evime ulastigimizda kapıyı sessiz şekilde açmistim. Sessizliğini hala koruyan jimine döndüm. Garipti genelde konuşmayı severdi kesin bir şeyler çevirecekti.

Bruno'nun odasına baktığımda hala uyuduğunu görüp kısa derin bir nefes almıştım. İyiydi en azından. "Ne zaman gideceksiniz?" sessizliği bozan sorusuyla yüzümü ona çevirmistim. "Bugün akşama kadar dedi ama öğleden sonra gideriz."

"Abiii." gelen sesle başımı çevirmiştim. Uyanan kardeşime bakarken o sadece jimine bakıyordu. "Jimin abi sen de gelmişsin. Abi şekerlerim gelmiş mi aldın mı?" cebimden çıkarıp gösterdiğim şekerle hızla kollarını açıp jimine sarilmisti. Evet neden jimine sarilmisti. "Jimin abi ikimiz şeker yiyelim abim vişneli şeker sevmiyor sen seviyorsun değil mi?" küçük kollarını dolagi için kafasını aşağı yukarı haraket ettirip evet demişti jimin. Sonra kısık sesle Bruno'nun kulağına konuşmustu " Bruno abin ağzının tadını bilmiyor o biraz zevksiz. " şakacı tavrına gülmüştüm." Siz ikiniz ne konuşuyorsunuz? Benim hakkımda mi?" ikisi de birden yüzüme dönüp dudaklarını kilitlemisler sonra da birbirlerine bakıp gulusmuslerdi. İki çocuk vardı sanki karşımda

§

" Abi peki şimdi yiyebilir miyim." gözlerimle önündeki üzerine biraz bal sürdüğüm ekmeğini işaret etmiştim." Önce kahvaltını sonra şekerini yiyebilirsin." düşürdüğü yüzüyle iki eliyle tuttuğu ekmeğini yine ağzına götürüp yemeye devam etti. "Bruno sana bir şey demiştim buradan gideceğiz başka yerde yaşayacağız demiştim hatırlıyor musun?" ekmeği ağzındayken kafasını sallamisti. "İşte biz bugün gidiyoruz." ekmeğini sesli şekilde yutup bakışlarini jimine çevirmişti. "Ama jimin hyung da bizimle gelse olmaz mı? Ben onu çok özlerim abi o da bizimle gelsin.".

Hyung demesi hoşuma gitmişti .Her ne kadar Edinburg'da yaşıyor olsak da aslında ailem Koreliydi . Yıllar önce her şeyden kaçıp buraya kurtuluşa ulaşmak istemişlerdi fakat burada daha çok yoklukla yok olmuşlardı. '' Jimin bizimle gelemez ama biz zaten çok uzağa gitmeyeceğiz istediğimiz zaman onu görebiliriz.'' Jimin'e bakmıştım gülümseyen gözlerle bize bakarken başını hafif şekilde sallamıştı. '' Evet her zaman görüşürüz hem sana vişneli şeker alırım ben ama abin duymasın o bizi kıskanıyor .'' Ben de gülümseyerek bakmıştım ikisine sanki son böyle günlerimiz gibi .

'' Siz şimdi burada uslu uslu durun ben de gidip kıyafetlerimizi toplayayım . Kahvaltını bitirmeden sakın şekerlerini yemeyin .'' işaret parmağımı ikisine de uzatmıştım.

Ayaklanıp hemen yanımızdaki küçük odaya geçip birkaç parça olan kıyafetleri yatağın üzerine koydum. Annemin olduğunu düşündüğüm eski bir bavul vardı . Deri kaplı bir bavuldu . Yatağa attığım kıyafetleri katlayıp yerleştirdim.

Bu odada gerçekten çok zaman geçirdiğimi o an fark ettim çünkü genelde dueup düşünmeye bile vaktim yoktu ki. Ailemi ben henüz 12 yaşındayken kaybetmiştim o zamanlar Bruno bir yaşına yeni gelmişti. Onunla bir başımıza burada böyle bir yerde yaşamaya çalışıyorduk. Küçücüktük daha bazen çıraklık yapıp para kazaniyordum. O zamanlar hemen yan evde oturan bir teyze vardı adı Valeria çoğunlukla bize yemek yapardı. Bruno'ya bakardi. Tıpkı ailemiz gibi bizi severdi üç yıl önce onu da kaybetmiştik. Hepten kimsesiz kalmıştık. Jiminle ise ailemi kaybettigim kışın yazında tanışmıştım. Benden 2 yaş büyüktü. Sokakta paramı almaya çalışan çocuklardan korumuştu beni o gün bana bundan sonra senin ve Bruno'nun abisi ben olacağım demişti. Öyle de oldu bir süre ama şu an sanırım ikisinin abisi de benim.

GOD'S SIN ✞ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin