Polisiye.

861 36 8
                                    

Kalbim duracak birazdan, acılarında boğularak öldü dersiniz. Umutsuzlukları yaralı umutlarını kurşunladı dersiniz. Yine kendini rezil etti utancından öldü dersiniz. Salaktı zaten o dersiniz. Oksijen israfıydı dışladık öldü oralarda dersiniz. Aman iyi oldu boşver dersiniz. Seveni yoktu zaten dersiniz. Hayallerinden tavana asmışlar dersiniz. Ama siz en iyisi demeyin bir şey, kimse merak etmeyecek zaten.



**

" Çok kısa süreli bir şeydi. Neden anlamıyorsunuz ? Anlatmaya değecek kadar önemli olduğunu sanmıyordum."

Luke başını ovaladı. Büyük ihtimalle yarım saattir George denen adamın yanındaydı. Adam aynı şeyleri söylemekten, Sam ise aynı şeyleri sormaktan bıkmamıştı.

"Neden ayrıldınız o zaman ?" dedi Sammy ölücü bakışlarının birlikteliğiyle.

George derin bir nefes aldı.

" Mesai çıkışlarında rastlıyorduk sürekli. Bir gün oturup kahve içtik. Sonraları iyice kaynaştık. Yemeklere gittik. Sinema tiyatro... En sonunda yakınlaşmamız flörtle sonuçlandı ve artık sevgiliydik. Zaten bunu sormadınız. Biraz zaman sonra tavırları değişmeye başladı. Bir günde sıkıldığını, ayrılmak istediğini söyledi. Ömrümü ona adamadığımdan, kör kütük aşık olmadığımdan, bende sorun çıkarmadım. Şimdi söyleyin. Neden anlatmam gerekiyordu ?"

" Demek ki hala unutamamış Bella. Fotoğraflarınızı sakladığına göre..." Sammy bakışlarını hala George'den ayırmamıştı.

" Tavırlarında nasıl değişiklikler oldu ? " diye sordu Luke.

" Bilmem... Hafif ürkek ve her an diken üstünde gibiydi. Soğuktu aramız. Ona bir çok kez nedenini sorduğumda bir problem olmadığını söylüyordu."

Luke bütün bunları aklına kazımaya çalışıyordu. Aynı anda hem de düşünüyordu. Sammy ise elinde ki ifade dosyalarını karıştırıyordu. Ardından durup George'a döndü.

" Yazılı ifadeni alacaklar. Bundan sonra ÖNEMSİZ gördüğün olayları bile bize anlatsan seviniriz" dedi. Ardından kalkıp ifade odasının çıkışına doğru ilerledi. Luke George'a kafasıyla selam verdikten sonra Sammy'nin ardından çıkışa yöneldi.

"Hani şu kızın ev arkadaşı var ya Brendan, o da George'nın anlattıklarını onaylamış. Karmaşıklaştı iyice... Bilemiyorum, adam suçsuz gibime geliyor"

"Bir dedektif asla olasılıklar üstünden gitmez Sammy."

Sammy yüzüne her zaman ki alaylı ifadelerinden yerleştirdi.

" Ak sakallı bilgemiz de geldiğine göre gitsem iyi olacak."

" Ah. Görüşmek üzere."

***

Luke eve ulaştığında, arabasını park etti. Anahtarını kapıya ulaştırdığında kapı açıldı. İçeriden sesler geliyordu.

"Selam"

Karşısında her zaman ki sevimliliği, sarı saçları ile Jo duruyordu. Luke günün yorgunluğunu bir anlık unutmuş gibi hissetti. Jo onun olmayan kız kardeşi sayılırdı. Sanırım Minho'nun verdiği en doğru karar Jo ile olmasıydı. Luke gülümseyerek Jo'yla selamlaştı.

"Içeri gel. Jo annemiz döktürdü" diye bağırdı içeriden Minho. Luke sırıtarak içeriye geçti. Önce lavaboya gidip elini yıkadıktan sonra masaya oturdu. Jo önüne tabak koyup servis yapmaya başladı.

Süper DedektifHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin