" Rengi ağarmış bir siyah kumaş,
Ne kadar da belli yıprandığı,
Darbeler aldığı.
Ama rengi ağarmış mı bir beyaz kumaş,
Kimse fark etmez yıpranmışlığını,
Kimse görmez onun acısını. "**
Gün yine, New York sokaklarında, tüm gerçeğiyle aydınlanmıştı. Uyanık geçen günlerden birindeydi Büro. Etrafta, elinde raporlarla, bir o yana bir bu yana koşturan insanlar vardı. Neydi herkesin bu acelesi ? Aslında alışık oldukları bir durumdu cinayet vakaları. Oradan oraya gidip gelen insanlar tek bir gaye peşinde gibi gözükselerde, planları işi bir an önce bitirip rahatlamaktı.
Ama bilmediklerk bir şey vardı ki, sıra onlara da gelecekti. Ve ardından herkes aceleyle koşturacaklardı olayı kapatıp evlerine dönmek için.
Kimse adaletin peşinde değildi. Eşitlik olabilirdi belki dünya da ama, adalet yoktu. Ikiside arasında uçurumlar olan ifadelerdi.
Luke'un düşünceler okyanusunda derinlere açımış zihni, kapının açılma sesiyle normale döndü.
"Günaydın Luke."
Sammy'nin her zamanki alaycılığını kaybetmemiş tok sesi, Luke'un kulaklarını doldurduğun da, başını evraklardan kaldırdı.
"Sana da Sammy."
Sammy onun cevap vermesine aldırış etmeden, masanın yanında duran sandalyeye kuruldu. Lacivert bir takım elbise giymişti ve kestane rengi uzun saçlarını hafif kestirmiş görünüyordu. Gözleriyse ayni belirginsizlikteydi. Bir süre masaya göz atıp iç çekti Sammy.
"New York'da yine olaylı bir gün ha ?"
Luke memnuniyetsizlikle bu sözünü onayladı.
Önündeki dosya, bir şikayet üstüne yapılmış aramadan kaynaklıydı. Üst kattan gelen aralıksız televizyon sesleri ve yoğun koku, komşuları merak içinde bırakmıştı. Arama ekibi içeriye mecburi giriş yapmak zorunda kalmıştı.Içeriden ise, bir kadının cesedi çıkmıştı. Kaç gündür o halde olduğu ise merak konusuydu.
"Ne trajedi ama !"
Kahvesini kavrayan Luke, bir yudum aldıktan sonra başını ovuşturmaya başladı.
"Maria, raporu sunmak için birazdan burada olur." dedi deminden beri sessiz kalan Luke.
Sammy Luke'un önünde ki dosyayı kapıp, incelemeye başladı belki de bininci kez.
"Gece yarısından beri bu rapora bakıyorum. Maria'nın vereceği bilgiler çoğu şeyi aydınlatabilir."
O sıra da küçük odanın kapısı, bir tıklamayla doldu. Içeri gelen Maria'ydı.
"Ah, merhaba beyler."
Üstünde ki beyaz gömlekle kombine edinmiş siyah kalem eteği, topuklu ayakkabısıyla beraber pek bir resmi göstermişti Maria'yı. Sarı saçlarını gerginliği burdan bile belli olan bir sıkılıkta toplamıştı. Ardından tekrar kapıyı kapatıp, topuklusunun sesi ahşap parkede yankılanırken yürümeye başladı.
Maria elindeki dosyayı Luke uzattıktan sonra, Sammy'nin karşısına oturdu.
"Hal hatır sormak için yanlış bir zaman." Deyip söze girmek istediğini belirtti.
Sammy kollarını birbirine dolamış, onu dinlemeyi bekliyordu.
"Öncelikle ölümün yaklaşık 3 gün önce gerçekleşmiş olabileceğini söyleyebilirim. Bayan Cornell, boğularak öldürülmüş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Süper Dedektif
AdventureEğer görevli değilseniz, olay yerine giremezsiniz. Eğer Süper Dedektif okuyorsanız, en önden geçebilirsiniz. İpuçlarını toplarken dikkat edin, çünkü o sizi tek bir hamle de yerle bir edebilir. (Tüm kanıtlar, gerçekler de saklıdır)