Öksürerek ayıldığımda alnımdaki yara büyümüştü
Arkamdaki ani ses ile büyük bir hışınla arkama döndüm
Televizyon açılmıştı
Televizyona doğru yürüdüm ve daha da yaklaştım biraz tuşlarıyla oynadıktan sonra bir şeye ulaşabilmiştim
Resmen animasyondaki halimi görüyordum her şey çok hızlı ilerledi fakat televizyondakiyle aynı odada aynı yerdeydim hatta her eşya aynıydıBitmesine yakın hem televizyonda hemde bulunduğum odada olan kabini gördüm kadın kabinin arkasından boynu kesilmiş vaziyette ortaya çıkıyordu
Bu kadını her yerde görmeye başlamıştım artık
Benim hayali arkadaşım olmuştuAniden arkamdaki kabine döndüm vücudum titriye titriye kabine doğru yavaşça yürüdüm
Kabinin arkasında aynı kadının gölgesi vardı açmaya korktum ellerim tedirgindi
Tüm cesaretimle hızlı bir şekilde kabini açtımFakat kimse yoktu
Arkamdan yüksek bir tonla kapı açılma sesi duydum
Kuş aniden kafesten çıkıverdi ve son küp resmen karşımda kuşun kafesinin içinde duruyorduKüpü aldım
Bu seferki diğerlerine göre daha güzel bir görünüşe sahipti bu sebeple onu düzeneğin en ortasına koydumKoymamla birlikte altındaki minik dolap açıldı
Dolabın içerisinde 3 adet renki içecek bulunuyorduMavi olana baktım ve o cümleyi hatırladım
"MAVİ ŞİŞE DEĞİL!"Televizyonda elimde mavi içecek varken bayılmış görüntülerime bir de tablodaki dökülmüş mavi sıvı'ya baktım onu ne olursa olsun almamalıydım
Sonra bir de kapıya baktım
Kapı tokmağının rengi kırmızıydı bu tesadüf olamazdı
Kırmızı olanı elime aldım, bir içeceğe baktım bir de aynadaki kendime
Tüm cesaretimi topladım ve neler olacağını düşünmeden içecekten bir yudum aldımO yudumla birlikte ölürmüşcesine öksürmeye başladım o kadar şiddetliydi ki yere yığıldım kendimi kusacak gibi hissettim bir anlığına nefesim kesildi ve öleceğimi zannettim
Fakat hayır ölmemiştimBir süre öksürmeye devam ettikten sonra bir anahtarı dışarı kustum
Bu anahtar çıkış kapısının olmalıydı
Çıkış kapısına yürüdüm ve ümitle kapıyı açtımKapıyı açtığımda bir ormanın içinde olduğumu anladım orman sisli ve karanlıktı uzun ince bir sürü ağaç bulunuyordu bu beni kötü birşeyler olacakmış gibi hissettiriyordu
Kafesteki kuş "beni takip et!" Dermişçesine ötüyordu
Kuşu takip ettim gördüğüm onca kan,kesik hayvan kafaları ve gölgelerden sonra beni karga kafalı takım elbiseli elinde de uzun bir baston olan adam beni karşıladı
Ciddi görünüyordu derin ve ürpertici sesi ile konuştu- Sonunda tanıştık dedektif...
-Kimsin sen!?!
Adam alaycı bir gülüş attı ve şunu söyledi
-Doğru seçimi yaptın mı?
-Yaptım!
-Gerçekten yaptın mı ki...
-Dışarı çıktım!
-Zihninin sınırlarından kaçamazsın
-Yaptıklarının sonuçlarından da
-Ne üzücü ki o da kaçamaz!Kadın sanki bizi dinliyormuş gibi kapalı gözleri ile belirdi
Kadına döndüm;-HEY!
Geri baktığımda karga adam yoktu
Çok korkmuştum koştum koştum ve daha uzaklara koştum bu karanlık ormandan çıkma ümidi ile..Bi anda hava aydınlandı ve orman arkamda kaldı güneş bi anda tepeye çıkmıştı
Tırsarak etrafıma baktım bir sahildeydim denizin suyu berrak ve temizdi denizin hemen arkasında olan dağlar insana huzur veriyorduDenizin tam ortasında bir otel yapılmıştı orada kalmak huzurlu olurdu diye düşündüm kendi kendime ruhum sonunda istediği özgürlüğü bulmuştu sanki
Biraz daha bakındım ve kıyıya biraz daha uzak kalmış sadece ayakları berrak suyun içinde kalmış kadını fark ettim
Kadın melek gibiydi sarı kısa saçları vardı üstünde küp desenleri olan bir elbisesi vardı ve gözleri yine kapalıydı yinede mükemmel görünüyorduKadının hemen arkasında yine o simsiyah ruh belirdi kadının boynuna bir bıçak dayadı
Kadın sesini çıkarmadı fakat yardım istermişcesine masmavi gözlerini açtı ve orada son nefesini verdi
Siyah ruh kadının boğazını kesti ve kadın denizin içine düşüverdi
"HAYIR!" Diye bağırarak kadına koştum ve ruh kaybolduDenizin içine kadının cesedini almak için koştum fakat kadın yoktu...
Onun yerine siyah büyük bir küp vardı küpü yavaşça elime aldım ve inceledim
Küpte yansıyan görüntülerim vardı
Yine o odada bayılmış gibi uyuyordum ve odanın tamamını kuş bakışı görüyordum
Küpe odaklandım ve.."Neredeyim ben....?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paradox...
Paranormal"Küp kadının katilinin ben olduğumu söyledi fakat asıl katil zamandı..."