Sinirli sinirli odama çıktım ve kapıyı sertçe kapattım .Tanrım bu aileden nefret ediyorum !!
Neden sürekli her işime burunlarını sokmak zorundalar ki?! NEDEN!?
sıkıntıyla nefes verdim ve yastığımı elime alıp yüzümü ona gömdüm ve bağırdım .
Annemin söylenmesini halen duyuyordum .
Ablam ve kız kardeşimin bana ucube demelerini net bir şekilde duyuyordum .
Ben nerde hata yaptım?
Hayatımda neden hiç bir şey yolunda gitmiyor ?
Okulda eziğin tekiyim ! Evde ucube olarak görülen biriyim! En önemlisi de annem tarafından işeyaramaz olarak damgalanmış biriyim !
Ben kimmiyim ? Ben hani şu ailede hep içine kapanık olan ama bir okadarda eğlenceli olan , anime izlemeyi ve manga okumayı seven , ruh hali sık sık değişen , pek arkadaşı olamayan, ruh salığı bozulmuş olan ama hala normal biri olmak için çabalayan tiplerdenim .
İsmimi boş verin gereksiz bir detay .
Sorunumu merak ediyor olmalısınız .
Aslında her zamanki sorunlarım .Ailem benim ben olmama izin vermiyorlar . Keyif aldığım şeyleri yapmama, kendimi gerçekten iyi hissetmeme izin vermiyorlar .
Ve bunu onlara söylediğimdeyse sadece kulak tıkıyorlar . Ben tüm bunlara dayanamayıp patladığımdaysa "Tanrım tam bir ucubesin ! Senin için her türlü imkanı sağlıyoruz ama sen nankörlük ediyorsun!!" Diyorlar .
Bir kez daha iç çektim ve penceremi açarak gök yüzüne baktım . Ağlamaktan şişmiş gözlerimi gök yüzünde şehrin ışıkları yüzünden zar zor görülen yıldızlara çevirdim .
Ayın tam yanında duran ve parıl parıl parlayan yıldıza diktim gözlerimi .
Kendi kendime zaman çok hızlı geçiyor dedim .
Gerçektende öyleydi . Zaman beni ve ya bir başkasını beklemiyordu . Dur-durak bilmeden akıp gidiyordu .
Daha düne kadar küçük bir kızken şimdi piskolojisini sağlam tutmaya çalışan bir gençkız olmuştum .
Sinir bozucuydu . Pencereyi biraz daha açtım ve ikinci katta olmanın şanslılığına göz devirdim .
Pencerenin pervazına tutundum ama aklıma gelen şeyle hızlıca geri çekilip yatağıma doğru ilerledim .
Telefonum ve kulaklığımı almadan olmaz.
Onları siyah kapişonlumun cebine sıkıştırdım ve pencereye yöneldim . Çok uzatmadan hızlıca aşağı atladım .
Her zamanki güvenli yerime doğru yürümeye başladım . Yaşadığım evin biraz yakınında bir orman vardı . Ben orda küçük bir mağara bulmuştum ve orayı kendime güvenli bölge ilan etmiştim . Ailemden hiç kimse bu yeri bilmiyorlardı .
Çünki onlardan hiç biriyle bunları konuşucak kadar yakın değilim .
Telefonumu çıkardım , kulaklığı takıp en sevdiğim şarkı olan " Little me " şarkısını açtım .
Şarkıya eşlik ederek ilerlerken , ormana gitmek için olan yolun gerisindeki araba yoluna varmıştım .
Eğer ormana varmak istiyorsanız önce şu araba yolunu geçmeniz daha sonra da ormana giden köprüden geçmeniz lazımdı .
Araba yolumdan geçmek biraz tehlikeliydi , çünki burda ne trafik lambaları ne de yaya geçiti vardı .
İç çektim ve arabaların seyrelmesini bekledim . Yol artık boştu ve ben geçebilirdim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Devil
FanfictionHa ? bu kiyafetler fazla ezikçe ! bana eski yaşantımı hatırlatıyor... Tanrım! SEDECE DEĞİŞMEYE ÇALIŞIYORUM NEDEN ANLAMIYORSUNUZ !!