Sakura bana baktı. Gözleri parlıyordu.
(Naruto)-Gözlerin çok güzel görünüyor. Bakmaktan kendimi alamıyorum. Alın yapın çok hoş. Saçlarında bir ipek kadar yumuşak...
Sakura'nın ağlaması kesilmişti. Bana bakıyordu. Aksine gülüyordu. Bende gülümsedim. Elimi tuttu.
(Sakura)-Saskey Hokagey bana bir kere bile böyle bir şey söylemedi.
(Naruto)-Hihihihi. Saskey Hokagey ilk kez diyorsun. Kötü anlama ama o bence taş kalpli.
Sakura'yı alıp öpesim gelmişti. Ne diyorum ben ya! Küçücük bir öpücükten ne olur... YAA KENDİNE GEL NARUTO! Kendimi tutamadım ve yanındığından öptüm. Gülüyordu. Aniden gözleri kapandı. Ve bana yöneldi. İlk kez *Erkek dışında* öpücük almıştım. Mutluydum. Ama hemen kendime geldim. Ben artık Hinata'yı seviyordum!
(Naruto)-Hinata?
(Sakura)-Ayyy be yaptık biz!? KENDİMİ TUTAMADIM! ÜZGÜNÜM NARUTO!
(Hinata)-Bence yakışıyorsunuz :)
Kocaman gülümsedi.
(Naruto)-Ama Hinata ben senden hoşlanıyorum.
Gittim ve Hinata'yı kucağıma aldım. Sakura resmen kendisiymiş gibi gülüyordu. Bu sefer ben öpücük verdim. Hemde sevdiğim kıza!KYAAAAAAAA! Başardım! Hinata kucağımda bayıldı. Sakura öyle bir kahkaha attı ki mübarek hiç görmedi kahkaha atmak ne demek!?
(Sakura)-Demek Hinata sürekli bu yüzden bayılıyordu.
(Naruto)-Kes sesini! Bunu kimse bilmesin! Tamam mı Sakura!?
(Sakura)-Tamam. Hoşçakal!