-8-(düzenlendi)

461 26 16
                                    

Merhabalar!!
Şimdi birkaç önemli açıklamalara değineceğim. Öncelikle Darmadağın'ın karakterlerini net bir şekilde oluşturdum.
Multimedya'da da gördüğünüz gibi Duygu ve Selim de bir değişiklik oldu ayrıca medyadaki fotoğraflar karakterleri tam anlamıyla yansıtan fotoğraflar.
Duygu'yu pek önemseyeceğinizi sanmıyorum ama 'Selim neden değişti?' sorusuna maruz kalacağımdan net bir şekilde eminim.
Şöyle açıklamalıyım ki; Selim, derin bir insan. Selim'i hayalinizde canlandırdığınızda oturması gerekiyor. Furkan, benim hayalime yerleştirdiğim, satırlarıma yansıtmaya çalıştığım derinliği karşılamıyor. Yüzüne baktığımda Furkan'ın Selim'den parçalar göremiyorum. Çok fazla araştırma yaptım, arkadaşımla oturup 2-3 saat Selim araştırdık. Çok tanınan ya da daha doğru bir şekilde söylemek gerekirse, Wattpadde rastlanılmamış bir ünlü olsun istiyordum. Ümidimi kesmeye başladığım anda beynimde çizdiğim fotoğrafın sahibini buldum! Ali Ersan Duru..
Benim Selim'im Ali Ersan Duru'dur.
Duygu'yu da Nil Keser değil, Survivor yarışmacısından tanıdığımız Ezgi Avcı ile değiştirdim. Murat Ceylan ile güzel bir uyum yakaladıklarını düşünüyorum fakat daha Duygu ve Savaş henüz dahil olmadı.. Biraz sabır. Asya'yı kolaja eklememe sebebimde Asya'nın Hande Doğandemir olduğunu herkes kavramıştır düşüncesindeyim..
Tanıtım, bölümüne bakmanızı da şiddetle öneririm.Düzenlemiş bulunmaktayım. Ali Ersan ve Selin uyumunu seveceksiniz!:)
Diğer bir konu ise kapak arkadaşlar. Kapak hazırlayabilecek, istediğimi anlattığımda bana hayalimdeki kapağı sunabilecek bir arkadaşa ihtiyacım var.. Bu işlerde becerim sıfır. Eğer okuyucularımdan 'benlik' diyen var ise mesaj kutucuğuna bekliyorum!
Kapak eğer yakın zamanda hazırlanırsa kapaktaki fotoğrafta gerçekten hayallerimin Selimini sizde göreceksiniz.. :)
Oy ve yorumlarınızı merakla bekliyorum. Beni yalnız bırakmayın! ❤️🙏🏼
Düzenlenme Tarihi;
21.07.2016
•••
Arabamı çalıştırmak için hamle yaptığımda yan koltuğumun cam tıkırtısı hiç beklemediğim bir sesti. Tıkırtının sahibine baktığımda yağan yağmur ile birlikte ıslanan sekreterim Asya'yı gördüm. Hemen yan koltuğun kapısını açtım, genç bir kızı bu yağmurda dışarı da bırakacak kadar vicdansız değildim elbette. Asya, hemen yan koltuğuma oturdu ve minnet dolu bakışlarıyla bana "Çok teşekkürler Selim Bey!" demeyi ihmal etmedi. Aslında daha söylecekleri varmış gibi duruyordu ve bende söyleyeceklerini merak ettiğim için bir şey söylemedim.
"Metrobüs ile gidecektim fakat yağmur şiddetli yağmaya başladığı için ne yapacağımı bilemedim. Arabaya koşmaktan başka çarem yoktu. Bir yönden de iyi olduğunu düşünüyorum. Fısıltıdan daha canlı bir teşekkürde edebilmiş olacağım. Çok teşekkürler.."
"Sorun değil tabiki. Kendini ezdirmemene sevindim, itiraf etmeliyim ki eski sevgilin ile konuşuyorken oldukça güçlü ve kontrolü eline alan bir bayan olarak izlenim veriyordun." Söylediklerimin ona tatminkar bir hava verdiğini farkına varmam çok vaktimi almamıştı fakat alçak gönüllü biri olduğunu düşündüğüm Asya bunu kibire de dönüştürmemişti.
"Kendimi motive edebildiğim bir zamanımdı o an. İçimden geldiği gibi, karşımdaki ne düşünür' mantığıyla ilerlememiştim. Gururum şuanlık gayet mutlu Selim Bey fakat kalbimde durumlar pek iyi gitmiyor ama eğer boyun eğerek ayrılsaydım gururumda mutsuz olacaktı. Birini kurtarmak güzel!" Şuan da kendini motive edebildiği bir andı bence ama söylediklerine de katılıyordum.
"Buna sevindim gerçekten.. Seni evine bırakalım şimdi de, havanın durumu iyi sayılmaz. Evin nerede acaba?"
Evinin adresini vermesiyle, Asya'nın evine doğru arabamı sürmeye başladım.

Asya'nın evinin önüne geldiğimizde gülümser bir yüz ile Asya'ya döndüm. Teşekkür etmek için ağzını açtığında bir günde bir insandan en fazla bu kadar teşekkür alınabilirdi diye düşünüyordum.
"Bence artık teşekkür kotanı doldurdun Asya! Kaç teşekkür ettiğini sayamadım bile.. Ben hepsine toplu bir cevap veriyorum; Sorun olmadı benim için." Tekrar tebessümümü yüzüme yerleştirdim. Asya, arabadan kibarca indiğinde bende evine girmesini bekledim. Asya, evine girdiğine göre kendi evime artık gidebilirdim.
Asya'yı evine girmesi için beklememenin hiçbir art niyeti yoktu. Çünkü ona küçük kız gözüyle bakmaya başlamıştım. İlerleyen zamanlarda sekreterimi belki de küçük bir kız kardeş yerine koyardım. Gözümdeki 'küçük kız' konumuna bir de 'kardeş' eklenirdi. Asya'ya kanımın ısındığını da inkar edemezdim. İnsanların kötülükte çığır açtığı ülkemde böyle masum insanların bulunması güzeldi.
Kısa süren bir yolun ardından, evime gelmiştim. Kapımı arkamdan kilitleyip kendimi koltuğa attım. Zihinsel olarakta, bedensel olarakta yorulduğum bir gün olmuştu fakat istediğim de buydu. Yorulmak ve yorgunluğumun bazı acıları ertelemesini istemekti. Amacıma ulaşabilmenin mutluluğunu değilde kesinlikle yorgunluğunu yaşıyordum, bu listeye açlığımda eklenebilirdi.
Mutfağın kapısını cennetin kapılarını aralıyormuş gibi açtığımda açlığın insana neler yaptırabileceğini kafamda az çok öğrendim.
Buzdolabına 'ne pişirebilirim' diye bakınırken Şebnem'in en mutlu anlarında çekilmiş olan ve benim buzdolabımda asılı olan resmini gördüm. Gülümseyerek resminin üzerinde ellerimi gezdirmeye başlamıştım. Her insanın kalbinin yerinden çıkacakmış gibi attığı nadir anları vardır. Bu belki uzun bir koşu sonrası gelen kalp hızlanması hissi, belki bir insanın sevdiği bir yemeği gördüğü an gelen kalp hızlanması hissi, belki de benim gibi toprağa emanet ettiği sevgilisinin anılarıyla karşılaştığı an hissettiği kalp hızlanması hissi. Derin bir iç çekip fotoğrafına veda ettim. Onu çok özlemiştim ve artık Şebnem'i özlediğimi dile getirmekten başka bir şey yapamıyordum. Düşüncelerim zihnimdeki yoğunluğunu hissettirdiğinde sakin bir şekilde sandalyeye oturdum. Birkaç dakika kendime gelebilmek için oturmuştum o sandelyeye fakat değil birkaç dakika en az otuz dakikayı aşkın bir süredir oturuyordum. Biraz daha iyi hissettiğimde buzdolabının kapısını açıp hazır çorba paketini aldım. Sonuçta ben bir erkektim ve yemek ile çok fazla aramın olduğunu söylenemezdi. Eğer bir erkekseniz, dolabınızda mutlaka hazır çorba, makarna ve konserve yiyecekler bulunmak zorundaydı.

DARMADAĞIN(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin