Başımı iki yana salladım.
Adımlarım geriye doğru gidip dururken duvarla arasında sıkıştım.
Sıcak nefesi yüzüme çarparken içimin titrediğini hissettim. Gözyaşlarım yanaklarımdan usul usul süzülürken bulanıklaşan gözlerim onun varlığını bana unutturacak gibiydi. Gözlerimi kırpıp açtığımda sanki karşımda göremeyecek gibiydim onu.
Düşündüğüm gibi yaptım. Burnu boynumda dolaşmaya başladığı zaman gözlerimi kırpıp açtım. Dudaklarımın arasından titrek bir nefes salınırken Minho'nun ellerini tenimde hissettim.
Alev alıyordum.
"Niye?"
"Bunlar," dedi boynumdaki hakimiyetini sürdürürken."Gizli olmalıydı ve duyulmamalıydı."
Bu sefer hedefi değişip dudaklarıma odaklandığında yoğun alkol kokusunu alabiliyordum. Ona dair her şey sıcaktı. Aslında tamamen bildiğimi düşündüğüm, daha da doğrusu bildiğimi zannettiğim bir tendi.
Meğerse yabancıymışım. Onu ve kavruk tenini gerçekten bilmem için bana dokunması gerekiyormuş. Bir dokunuşuyla beni alevlere atıp, onu tanımamı sağlayabiliyormuş.
Ellerinin biri duvara yaslı, diğeri de bel oyuntumda oyalanırken daha önce böyle bir tenle hiç kavrulmadığımı fark ettim. İşin kötü kısmı; yarın baş ağrısı ile uyanıp bunların hepsini unutacak olan kişi olmayı yeğlerdim. Sarhoş olan kişi olmayı dilerdim.
"Neden ağlıyorsun ki?" dedi dudakları hala boynumdayken."Seni burada öpsem kimsenin suçladığı kişi sen olmayacaksın. Sevilmeyen de sen olmayacaksın, biz zaten hiç sevilmedik."
"Minho-"
"Şşhh," dedi dudakları çeneme doğru yol alırken. Gözyaşlarıma dudaklarını bastırıyordu. Dudaklarım yanağına deydi. Bu tamamen istemsizce olmuştu.
"Yanlış bir öpücükten bu kadar korkuyor olamazsın, değil mi?"Korktuğum şey ne öpücüktü, ne de o'ydu. Biliyordum, teni tenime her zamankindan daha farklı dokunduğu için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
"Eğer bu duvarlar konuşabilseydi Seungmin, susmalarını dilerdim."
Baş parmakları yavaşça yanaklarımı kurularken alnı alnıma değiyordu.
"Neden biliyor musun?", "Çünkü bir sürü şey gördüler."
Ellerim düşüp tişörtününün eteklerini tuttuğunda o da ellerini yanaklarımdan çekip ellerime koydu. Beraber tişörtünü çıkartıp odanın herhangi bir köşesine fırlatırken aynı anda fısıldadık.
"Unutacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
If Walls Could Talk, 2min
Fanfictionseneca der ki; sarhoşluk kusur yaratmaz, var olan kusurları meydana çıkarır. 2min