O sabah da her sabah gibi yorgun ve akşamdan kalma hissediyordu, eğer o gün yaşayacaklarımı bilse uyanmayıp yatmaya devam ederdi. Annesinin ayak seslerini duyup hemen yataktan kalkıp hazırlanmaya başladı, annesi odaya girmeden çoktan hazırlanmıştı ama yeni uyandığı gözleri ve saçlarıdan belli oluyordu. Annesi" yine 1 saat geçiktin veronica" diye avazın çıktığınca bağırdığında kulaklarını kapatmasina rahmen rağmen kulakları ağrımaya başladı. Alel acele evden çıktıktan sonra otobüse yetişmek için koştu ama ne yazık ki otobüs gözünün önünden geçti ve okula yürüyerek gitmek zorunda kaldı. Yarım saat yürüdükten sonra koşarak derse girdi. zil çaldıktan sonra eşyalrini toplayıp bahçeye çıkıp arkadaşlarını beklemeye başladı, ilk gelen christine idi, gelir gelmez geç kaldığı için azar yemeye başladım. "ileri ingilizce 'de beni nasıl yalnız bırakırsın? bay wilson beni az kalsın pencereden aşağı atacaktı bu sunum dersi geçmek için tek şansımızdı ama sen bu şansı sırf daha fazla uyumak için çöpe attın" derken ki yüzündeki o hayal kırıklığı veronica'yı oldukça üzdü ve pişman etti. Defalarca özür dileme rağmen beni hala affedememişti. Aaron'da geldikten sonra hep beraber kütüphaneye edebiyat ödevini yapmaya gittik, kütüphane çok kalabalık değildi sadece biz ve 5 kişi daha vardı. kimya dersine girmeyip kompozisyon yazmaya devam ettik. Aaron son sınıf olduğu için onun ödevi hızlı bitti ve okumak için kitap seçmeye gitti. Çok yazmaktan ellerim ağrımaya başladığında kısa bir süre mola vermek için christine ile sohbet etmeye başladık. Tam aaron'ın neden gelmediği sorucağım sırada tanımadığım genç bir kızın tez ama güçlü çığlığı ile hemen anlamsız bir yüz ifadesiyle christine baktım oda bana korku dolu gözleriyle bakıyordu. Hemen ayağı kalkıp sese doğru giderken başka bir kızdan daha çığlık geldi ama bu ses daha belirgindi kitaplıkların olduğu alana geldiğimizde ağlayan kızın yanına gittik ama gördüğümüz şey hiç iç acıcı değildi, yerde yatan kızın kafası kanlar içindeydi, ayaklamın üstünde zar zor duruyordum, çığlık atmamak için ellerimi ağzıma götürdüm.