Bölüm 2:Yara

99 5 2
                                    


Günümüz


Gözlerimi açtığımda kendimi odamda buldum.Aklımda bir el siyah sesi ve masmavi bir çift göz belirdi.Kafam bomboştu.Sağ kaburgamdan vücuduma yayılan bir acı hissettim. Acıyla yüzümü buruştururken elimi acının olduğu yere dokundurup irkildim.

Mavi perdelerim arasından görünen yeni yeni aydınlanmaya başlayan gökyüzüne çevirdim başımı.Bir şeylerin eksik olduğuna dair içimde bir his oluştu.Acının kaynağının ne olduğuna bakmak için komedinimin üzerinde duran gece lambasını açıp,üzerimdeki pikeyi kaldırdım.Üzerimde uyurken giydiğim mavi tişörtle siyah tayt vardı.Tişörtü yavaşça kaldırırken sağ kaburgamın alt tarafında beyaz bir sargı bezi yapıştırılmıştı. Yavaşca bantın kenarını tutup sargıyı kaldırmaya çalıştım ama sargı çok iyi yapıştırılmıştı. Birkaç denemeden sonra sargının ucunu kaldırabildim ve yaklaşık 8 cm lik dikişli bir yara izi olduğunu farkettim.

Neler olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Yatağımdan yavaşça doğruldum ve sabah güneşiyle aydınlanan odamda herhangi bir değişiklik var mı diye göz gezdirdim. Dün gece neler olduğunu düşünüyordum ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Yatağımdan kalkıp odamda birkaç tur attım. Odamın içinde bulunan banyoya gidip yüzümü yıkamaya karar verdim. Belkide aklımı toparlayabilirdim. Banyoya gidip musluğu açtım. Suyun verdiği rahatlatıcı serinliğin büyüsünü önce ellerimde hissettim. Bir avuç su alıp yavaşça eğilerek yüzümü yıkadım. Suyun güzel ve serinleten kokusunu burnumla içime çektim. Başımı kaldırıp aynada yansımama baktım. Göz altlarımda dağılmış siyah bir makyaj vardı. Biraz daha suyun duru temizliğinden yararlanarak göz altlarımı suyla temizledim. Üstümdeki tişörtü çıkarıp yaramın aynadan nasıl göründüğüne bakmaya yeltendim.

Tişörtü kaldırırken bütün vücudum geriliyordu ve kaburgamdaki ağrı bedenimi bıçaklarcasına parçalıyordu beni. Yarama doğru bakışlarımı çevirdim ve elimle kaldırdığım ucu yarayı görecek şekilde açtım. Özenle dikiş atılmış bir kesikti. Vücudumun diğer her yerine baktım ve yara izim ve dirseğimdeki morluk dışında başka hiçbir iz bulamadım. Kafam karışmış şekilde banyodan çıktım. Güneş iyice kendini belli etmeye başlamış bütün dünyayı aydınlatıyordu. Aklim iyice karışırken telefonumun sesiyle irkildim.Telefonum çalışma masamın üstünde gelişi güzel bi şekilde duruyordu.

Hemen elime alıp Kate'in aradığını gördüm. Birkaç çalıştan sonra telefonu açtım ve: 

"Sabah sabah beni mi gördün rüyanda?"diye sordum.

"Rüyamda seni görmedim ama bu saatte uyanık olmana şaşırdım."dedi. Ardından: "Gerçi sen eve erken döndün. Neden bana haber vermedin birşey mi oldu?"diye bodoslama konuya girdi.

"Eve erken mi döndüm?"dedim ne dediğini anlamayarak. 

"Evet dün gece , hoşgeldin partisinden eve neden erken döndün? Beraber gittik dönerken haber verseydin keşke." diyerek sitem etti.

"Kate ne partisinden bahsediyorsun? Ben dün evden çıkmadım ki."dedim şaşırarak.Kate ciddi ciddi kafayi yemişti galiba.


"Dün gece partiye gittik ya beraber . Kızım sen iyi misin? Hâla uyanamadin galiba."dedi. Aklım karmakarışık bir şekilde söylediklerini algılamaya çalıştım. "Kate neden bahsettiğini bilmiyorum, ben dün gece evdeydim. Yani sanırım." Dedim emin olmayarak. Çünkü aklıma sabah uyandığımda aklımda beliren silah sesiyle mavi gözler geldi bir anda.

"Şaka yapıyorsun değil mi Mila? Şaka olmalı yani. Dün çok mu içtin sen? " Dedi endişeli bir sesle. "Kate anlam veremediğim bir şeyler var. Buraya gelir misin? Acilen konuşmamız gerekiyor."dedim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 21, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Okyanus DerinlikleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin