Flora MillerEvet tam tamıma 3 aydır bu şirketteydim. Görevimi her daim en iyi şekilde yapıyordum. Bay Thomas Garden de öyle düşünüyordu. Bana bazen öyle bir beğeniyle bakıyordu o güzel gözlerinde boğuluyordum. Kendimi özel hissettiriyordu. Çok çabaladığını görüyor ona göre de saygı duyuyordu. Çevresinde ki hiç kimseye saygısızlık yapmazdı. Çalıştığım hiç bir patrona benzemiyordu. Ama yine de onun karanlık bir tarafı olduğuna inanıyordum. Böylesi bir adamı tanrı dört dörtlük yaratamazdı ya. Ailesi çok köklü bir aileydi. Üstelik üyenin geri kalanı da bu şirkette yerini almıştı. Hızlı büyüyordu ve sürekli olumlu eleştirelerin hedefi haline gelmişti. Bazı rakip şirketleri bile ciro da sollamıştı. Ama yine de bu yeterli değildi ona göre.
Bazı sistemdeki hataları gözden gezdirip tekrar bir ekip toplantısı yapmıştık. İnsanları hatalarıyla kabul ediyordu ama uyumsuzluğu sevmiyordu. Tanrım öylesine kuralcıydı ki bazen yoruluyordum. Onun koyduğu kurallar çerçevesinde ile başlamak inanın çok zor. Ama biliyorum bu şirketteki sürtükleri de kendine hayran bırakıyordu. Tuvalette sürekli kocaman aiki olduğundan bahsedip beni azdırıyorlardı. Farkında olmadan ona cinsel anlamda ilgi duymaya başlamıştım her gece kendime dokunuyordum onu hayal ederek. Çığlıklarımda bir tek onun adı vardı Thomas! Thomas!
Bazen öyle şiddetle boşalıyordum ki ben bile şaşırıyordum. Onu becermek istediğim belliydi ama o bana yasaktı çünkü patronumdu. Patronların siklerini yememek gerektiğini öğrenmiştim. Yakın arkadaşım patronunu becermişti adam evli ve çocuklu çıkmıştı. Tanrım berbat hissetmiş olmalıydı ki kimse öğrenmesin diye diğer gün istifa edip başka bir yerde işe başlamıştı. Yani bu hayatta riske gireceksin ama büyük riske de ilgi duymayacaksın. Patronumu sürekli gözetliyordum. Yaptığı iş görüşmelerini ayarladım. Günün ortasındaydık ve akşama iş yemeği vardı büyük ihtimalle mesai bitmeden birkaç saat öncesinden evde olacaktım hazırlanmak için. Bu davet önemliydi çünkü çok büyük karlı bir iş anlaşması imzalanacaktı.
İspanyol ekibi çok titiz ve dikkatliydi en az bizim kadar da heyecanlıydı. O yüzden işimi aksatmıyordum dikkatliydim ve o yüzden bu yemekte ben de olacaktım gerektiğinde gerekli müdaheleleri yapabileyim diye özellikle rica etmişti Bay Thomas. Ben de işimin parçası olduğunu onlara her zaman yardımcı olabileceğimi eksikleri toparlacağımı bildirmiştim. Bana bir kez daha gururla bakmıştı. O anı hiç gözümün önünden gitmiyor. Benden çok umutluydu ve o umudu kırmaya niyetim yoktu. Açıkçası onu ilk kez iş dışında ki haliyle tanıyacağım. Tamam yine iş yemeğiydi ama ne olursa olsun farklı bir ortamda iş dışı bir alanda buluşacaktık. Bu çok heyecanlı bir durumdu. Odam da kendi kendime olanlar yaparken Bay Thomas aramış akşam daveti için eve gidebileceğimi söylemişti üstüne de beni evinden bizzat kendi alacağını ifade etmişti. Tanrım!! Bana inat mı yapıyorsun? O bana yasak bir meyveydi. Yasak bir meyveyi tüketmek günahtı.
Ben de bu günaha ortak olmak istemiyorum.Sırtı V şeklinde açık önü de V şeklinde açık dekolteli bordo bir elbise giymiştim. Siyah küçük portföy bir çanta altına da aynı renk stiletto ve inci bir kolye taktım. At kuyruğu saçım ve sade makyajla tamamlamıştım. Boy aynasından baktığımda oldukça güzel görüyordum her zaman ki sevdiğim kokuyu da iki fısta sıktım. Kokusu inanılmaz kalıcı ve uzun ömürlüydü. Kokusu çiçeksiydi ama herkese hitap eden cinstendi. Aşağıya inme vaktim gelmişti çünkü patronum gelmişti. Kocaman evimin Demir kapısını açmıştım ki karşımda arabanın içinde bekliyordu. Lacivert bir takım elbise giymişti. Saçlarını da geriye doğru taramış ve fön çekilmiş gibiydi. Oldukça güler yüzlüydü ama bi o kadar gergindi. Yüzünden anlaşılıyordu.
"Bay Thomas iyi akşamlar."
"Bayan Miller güzel görünüyorsunuz."
"Teşekkür ederim."
"Mekana gitme vakti geldi seveceğine eminim İspanyollar 1 saate geliyormuş onlardan önce orada olmamız gerekiyor."
"Elbette efendim. Hazırlıkları tamamlanmıştır ben mekan sahibiyle görüştüm. Eksik yokmuş sakin ve huzurlu bir akşam bizi bekliyor umuyorum ki."
"Siz öyle diyorsanız öyledir Bayan Miller."
20 dakikanın ardından geldiğimiz mekan oldukça güzel ve sakindi. Adeta huzuru bulmuştum. Beyaz gri tonlarının hakim olduğu bu mekandan İspanyol esintileri de bulunuyordu. Fayanslarda ispanyol kesim hakimdi İspanyol ekibi için ideal seçim yapmışım farkında olmadan.
"Bu mekanı nereden buldun bilmiyorum ama burasına bayılacaklar üstelik İspanyol kesime hitap ediyor. İyi işler yapıyorsun Bayan Miller."
"Teşekkürler Bay Thomas bu beni onurlandırdı. Bende tesadüfen keşfettim internet güzel bir şey olsa gerek."
"Bu işte de başarılı olduğunu kanıtladın. İyi ki burada bizimlesin."
"Beş utandırıyorsunuz."
"Bir şey ister misin? Onlar gelmeden önce birer beyaz şarap içebiliriz."
"Evet aslında çok iyi olurdu. Beyaz şarap severim."
Garsonu parmak işaretiyle yanına çağırıp şarap getirmesini söylemişti oysa dışarıdan bakıldığında romantik bir yemekte gidi görünüyoruz. Ama işin aslı İspanyolları beklememizdi.
Şaraplar gelmiş havadan sudan sohbetimizi tamamlamıştık. Koyu bir Real Madrid hayranı olduğunu öğrenmiştim. Her erkek gibi futbolu seviyordu. Ben de kadın olmama rağmen ilgiliydim. İzlemeyi de severdim. Ama Ben Barcelona'yı tutuyordum Thomas buna oldukça şaşırmıştı.
Hatta sesli gülmeme sebep olmuştu. İspanyollar gelmiş 2 saatin ardından imzalar atılmıştı. Üstelik mekana da bayılmışlardı. Bay Thomas burayı Bayan Miller önerdi demesiyle dikkatleri üzerime çekmişti. Bay Radrunqez bu işte başarılı olduğumu harika mekan için tekrar teşekkür etti. Ve gecenin sonunda evime gelmiştim. Oldukça yorulmuştum ve Bay Thomas tüm hafta çalıştığım için 2 gün izin vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patronum
Teen FictionAsistanını becermek isteyen tek patron ben değilimdir umarım. Kız öyle seksi bakıyordu ki karşı koymayı bir an düşünmeden edemiyorum. Öylesi deli bakışları içimi yakıyordu.