Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❛ fourth of july..❜
"Kendini nasıl hissediyorsun?" psikoloğun sorusu ile gözlerimi bir yere kilitledim. Nasıldım? Nasıl hissediyorum? Ya da hissedebiliyor muyum? Bunu bilmiyorum. Sanırım hislerimin hepsi onunla birlikte gitmişti.
"Biraz daha iyi misin?" psikoloğun tekrar soru sormasıyla bakışlarımı gözlerine diktim. Derin bir sessizliğin ardından dudaklarımı aralayıp konuştum.
"Bu benim sizinle son randevum ve sizden bir şey isteyeceğim." dediğime kafa salladı. Derin bir nefes aldım ve dudaklarımı tekrardan araladım.
"Bana, size geldiğim andan başlayarak sorular sorar mısınız?" dedim. Biraz düşünceli bir ifade ile bana baktı. Olumlu anlamda kafasını salladı.
"Peki o zaman sadece soracağım soruları içinden ne geliyorsa öyle ifade etmeni istiyorum. Tamam mı?" dediğine sadece başımı sallamakla yetindim.
"Bu 12 ay içinde en çok hangi ay seni üzdü?"
"Temmuz."
"Peki, nedenini söyleyebilir misin?" sorduğu sorunun cevabını söylemeden önce derin bir nefes aldım.
"Benim için değerli olan birini kaybettim." dedim ve gözlerimi kapadım. Ağlamamalıydım. Ne kadar üzülsemde güçlü olmak zorundaydım. Sonuçta hepimiz bir gün öleceğiz değil mi?
"Bu değerli kişiyi biraz anlatmak ister misin?" psikoloğun sorduğu soru ile ağlama isteğim daha da çoğaldı. Bunu nasıl cevaplayacağım, hiç bilmiyordum. Bu yüzden sessiz kaldım.
Psikoloğum hala benden bir cevap bekliyordu. Bana sorular sormasını ben istemiştim ama artık istemiyordum. Uzun süre konuşmadım. Aynı şekilde psikolog da öyle. Uzun sürenin ardından derin bir nefes aldım ve gözlerimi açtım.
"Koyu kahve saçları ve koyu kahve gözlere sahipti. Kokusu..çok özeldi. Ona sarıldığımda sanki evimdeymişim gibi hissederdim. Ama artık kokusu kalmadı. Ve o ev artık yok." psikoloğum sessizce kafasını sallamıştı.
"Peki hiç gittin mi?" sorduğu soru ile afalladım.
"Hayır." dedim kısık bir ses tonuyla.
"Peki neden gitmedin?" keşke soru sormasını istemeseydim. Gözlerim doldu. Konuşamadım bir süre. Sadece bir noktaya odaklandım ve hep oraya baktım, düşündüm. Gerçekten neden hiç gitmedim?